"İç Güvenlik Yasa Tasarısı birilerini rahatsız ediyor" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ceza artıyor, bundan rahatsızlar. Terörist değilsen maske takmana gerek yok. Neden maske? Niye etek? Erkeksen pantolonunla dolaş, niye etek? Orada da yine hanım kardeşlerimize saygısızlık var. Tanınmayalım diye, altta etek, yüzüne maske. Bir kısmı da parlamentoda maskeyle oturuma katıldı. Nasıl bir milletvekilisiniz? Neymiş poşu takmış poşunun takılma şekli başkadır." dedi.
Başkanlık sistemine ilişkin de konuşan Erdoğan, "Başkanlık sistemi benim şahsi arzum değildir. Başkanlığa seçilen kişinin orada kalması durumu söz konusu olamaz. Görev süresi, kaç defa seçilebileceği belli olur. Konu sıradan teori olayı değildir. Bu konuşulmaz yaşanır." dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları;
"NİYE PARTİNİ KAPATSINLAR?"
Bu ara partilerini kapatacaklarmış. Bunu söylüyorlar. Niye partini kapatsınlar? Benim partim kapatılmak istendi. Bunların sesi çıkmadı. Kapatılsa zil takıp oynayacaklar. Bunu söyleyenler şimdi partimiz kapatılacak diyor. Biz parti kapatılmasını yasaklayalım dedik. O maddenin görüşülmesinde hepsi Meclis'i terk ettiler. Partimin içinden de ihanet edenler çıktı. Biz 330'u yakalayamadık.
"HADİ KAÇMAYIN, DESTEKLEYİN"
Geçenlerde sayın Başbakan'a da söyledim. Meclis'e bu işi getirin, bir hafta içinde yasa teklifini getirelim kapatılmayı tamamen ortadan kaldıralım. Bunun adımı atılsın. Dürüst olmak gerek. Şimdi iktidar partisi adım attı. Hadi kaçmayın destekleyin. İş işten geçmiş değil. Buyurun Anaysa değişikliği teklifi sunuluyor. 4 parti bir araya gelse, ana muhalefet ve iktidar partisi bir araya gelse bu işi bitirir. Sonra da kimse kuşlardan haber aldım partimi kapatacaklar diye ortada dolaşmasın.
"BUNU BÖYLE BİLECEKSİNİZ"
Ana muhalefetin başındaki zat burası için kaçak saray gibi ifadeler kullanıyor. Büyük devletlere buralar yakışır. Bunu böyle bileceksiniz. Siyaset samimiyet işidir. Siz samimi değilseniz millet de ona göre destek verir. Millet kendisine destek verene sahip çıkar.
"YALANLAR SÖYLEDİLER"
Bu ülkede çok partili siyasi dönemde 16 ayda bir hükümet değişti. Güvenin olmadığı ülkede kalkınma olur mu? Gezi olaylarında sergilen panzer insanları ezip geçti, annelerin kucaklarından çocuklarını alıyorlar diye yalanlar söylediler. Biz 3,5 milyar ağaç ve fidan diktik. Bize Taksim'de 12 ağacın söküldüğünü söylediler. Yalan, dolan. Kıyamet kopardılar ama Yalova'da asırlık çınarı kesitler onların sesi çıkmadı, aynı şekilde Sarıyer'de. Neredesiniz tencere tavacılar? İçinde şiddetin olduğu hiçbir fikrin, hareketin, hiçbir grubun milletimizden güç alması, destek bulması mümkün değil. Bu çözüm süreci içinde Gezi heveslileri için de böyledir.
Şu günlerde üniversitelerden sokaklara kadar bazı yerlerde tezgahlanmaya çalışılan oyunların gerisindeki niyeti de çok iyi biliyoruz. Hala masum gençlerin canı pahasına üniversiteleri kavgaların merkezi haline getirme, hala Gezi olaylarını yeniden alevlendirme rüyası görenler var. Türkiye bu karanlık günleri artık geride bıraktı. Artık hiçbir vatandaşım bu oyunlara, bu kirli tezgahlara, bu provokasyonlara rağbet etmiyor, etmeyecek
“KADINA ŞİDDET İNSANLIĞA İHANETTİR”
Dünya Kadınlar Günü’nde bir spot film gösterildi. Bu film yayınlanıyor. Kadına şiddet insanlığa ihanettir. Karşınızdaki insan olarak baktığınızda meselenin çözüm yoluna girdiğini görürsünüz.
“CUMHURBAŞKANLIĞINDA BİR BİRİM OLUŞTURUYORUM”
Cumhurbaşkanlığında bir birim oluşturuyorum. Bu birimdeki hanım kardeşlerim Türkiye genelinde kadına şiddete ilişkin gelecek haberleri buradan takip edeceğiz. Nerede ne oluyor anında müdahale etme fırsatı bulacağız.
"DEVLET ÖZGECAN'IN KATİLLERİNİ AFFETME YETKİSİNE SAHİP DEĞİLDİR"
Ah ah ben Uşak'ta 2006'daki konuşmamda dedim ki, "Devletin, bireysel suçları yani bir kişinin bir kişiyi öldürmesine karşı devletin affetme yetkisi yoktur. Devlet, kendine karşı işlenen suçları affedebilir.Öbürünün affetme yetkisi mağdurundur, mazlumundur. Diyelim ki Özgecan'ın annesi babası affederse affedebilir. Devlet Özgecan'ın katillerini ki hemen yakalandılar biliyorsunuz, affetme yetkisine sahip değildir. Ağırlaştırılmış müebbet hapisle bu süreç şu anda işliyor. Bu konuda artık sorumluluk yargınındır. Yargı bu konuda adaletle karar vermek durumundadır ki o anne o baba ne yapsın, huzura ulaşmaz ya, kısmen biraz huzur bulur.
"ERKEKSEN PANTOLONLA DOLAŞ"
İç Güvenlik Yasa Tasarısı birilerini rahatsız ediyor. Engelleye engelleye daha 50 madde görüşülebildi. Çıkacak, o ayrı mesele. Ama neden bize zaman kaybettiriyorsun? Bunu yasal yönden engelleyebiliyorsan engelle. Zaman kaybettirmekten başka bir işe yaramıyor. Adam elinde molotofkokteyli ile dolaşıyor. Her şeyi yaktılar yıktılar. Serap kızımızı molotofkokteyliyle yaktılar. Havai fişekler can almaya dönüştü. Demir bilye ile sapan... Biz çocuklukta farklı kullanırdık. Bunlar can almak için kullanıyor. Silah neyse molotofkokteyli ol. Şimdi bunların cezası artıyor, bundan rahatsızlar. Terörist değilsen maske takmana gerek yok. Neden maske?Niye etek?
Erkeksen pantolonunla dolaş, niye etek? Orada da yine hanım kardeşlerimize saygısızlık var. Tanınmayalım diye, altta etek, yüzüne maske. Bir kısmı da parlamentoda maskeyle oturuma katıldı. Nasıl bir milletvekilisiniz? Neymiş poşu takmış poşunun takılma şekli başkadır. Yasal olmayan şeyleri meşrulaştırma gayreti var. Bir taraftan çözüm süreci diyeceğiz bir taraftan özgürlükler diyeceğiz bir taraftan başkalarının özgürlük alanına müdahale edeceğiz bu olmaz.
“BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞAHSİ ARZUM DEĞİLDİR”
Yeni Türkiye için yeni Anayasa’ya ve başkanlık sistemine ihtiyacımız var. Başkanlık sistemi bize yabancı değil. Mevcut gömlek bu vücuda dar geliyor. Esasen cumhuriyet kurulduğunda beri bu tartışma yapıla gelmiştir. Ama bunu gerçekleştirmeye ya zaman ya da güç yetmemiştir. Benim bunu dile getirmem günlük siyaset anlamına gelmemeli. Başkanlık sistemi benim şahsi arzum değildir. Başkanlığa seçilen kişinin orada kalması durumu söz konusu olamaz. Görev süresi, kaç defa seçilebileceği belli olur.Konu sıradan teori olayı değildir. Bu konuşulmaz yaşanır. Bunu aynı zamanda yaşadığım için anlatıyorum.Başkanlık sisteminden diktatörlük, padişahlık anlayanlar kendi milletlerine güvenleri olmayanlardır. ABD’de diktatörlük mü var? Fransa’da, Meksika’da, Arjantin’de diktatörlük mü var?Böyle gidişe milletimiz izin vermez.