Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen Asya Pasifik Perakende Kongresi ve Fuarı'nın açılışında konuştu. Suriye'deki ölümlerle ilgili Birleşmiş Milletler'in tutumunu eleştiren Erdoğan, "BM barış için kurulmuş bir kuruluştur. Peki görevini yapabiliyor mu? Yapamıyor. O zaman sorarlar. Biz niye kurduk o zaman Birleşmiş Milletleri?" ifadelerine yer verdi.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
Her kültürün alışverişe yönelik çok ciddi birikimleri olduğunu biliyoruz. Bizim tarihimizde ahilik teşkilatı adı altında bir sistem oluşturulmuş ve bu sistem toplumun bir taşı olmuştur. Ahilik sistemi toplumun tüm meseleleri ile ilgililenen çok önemli bir teşkilattır. Ahilik teşkilatına ait olan bir kavramı özellikle vurgulamak istiyorum. Bizim esnafımız sabah dükkanını dua ile açar ve müşterisini beklemeye başlar. İlk aldığı para çok önemlidir ve bu paraya 'Siftah' denir. Eğer komşusu siftah yapmadıysa gelen müşterisini o komşusuna yollar. Hile yapmayı bizim esnafımız her zaman ayıplamıştır.
Küreselleşen bir dünyadayız. Sermayenin ve rekabetin küreselleştiği bir dünyadayız. Küreselin yereli yok ettiği bir dünya olamaz. Eğer bir yerde sınırsız kazanma ve tüketme varsa orada adaletsizlik vardır. O yüzden dünyayı tehdit eden hırsla ilgili bir çok toplantıda uyarılarımızı yapıyoruz.
VİCDANLAR DA KURUR
Eğer dünya böyle giderse tüm para birimlerimiz elimizde bir kağıt parçası olarak kalacaktır. Ticaretin devamı için belli şartlar vardır. Adalet olacak, ülkeler adil olacak ve adil küreselleşecek, yollar açık olacak yollarda hırsızlar olmayacak, hem yerel anlamda hem küresel anlamda huzur ve istikrar olacak. Huzuru küreselleştirmek istiyorsak bu şartları yerine getirmeliyiz. Markaları küreselleştirirken barışı da küreselleştirmeliyiz. Çocukların kimyasal silahlarla öldürüldüğü bir dünyada vicdanlar da kurur.
Bölgesel meselelerde halkın iradesinin egemen olduğu iktidar sistemlerini en güçlü şekilde destekliyoruz. Somali'deki yoksulluğu dünya gündemine taşıyoruz. Bir yerde deprem mi var, sel felaketi mi var. Biz oradayız. Asla bu Müslümandır, Hristiyandır gibi ayrım yapmadan oradayız. Bu millet Türk milleti şanına yaraşır olanı yapmak durumundadır. Bugüne kadar yaptık, yapıyoruz ve yapacağız.
BİZ NİYE KURDUK BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİ?
Hemen yanıbaşımızda Suriye'de 1700 insan kimyasal silahla öldürüldü, bunların 400'ü çocuk. 3 yıldır 110 bin insan öldürüldü. Bununla ilgili hala Birleşmiş Milletler Genel Kurulu karar veremiyor. BM barış için kurulmuş bir kuruluştur. Peki görevini yapabiliyor mu? Yapamıyor. O zaman sorarlar. Biz niye kurduk o zaman Birleşmiş Milletleri?
Bizim gençlerimiz kampanya başlattılar. Dünya 5'ten büyüktür. Bugün Somali'ye yarın bana diye düşünerek adım atmak lazım. 2 üye atılacak adınları kilitliyebiliyorlar. Bu sistemin dönerli olması şart. Son G-20 zirvesinde de konuştum. İşlerine gelmiyor. İstiyorlar ki dünyayı sadece biz yönetelim.
Mısır'da 70 yıldan sonra cumhurbaşkanını askeri darbeyle indirdiler. Askeri darbeden memnun olduğunu ifade eden Batılı ülkeler var. demokrasi diyorsak adım atılması lazım. Orada binlerce insan katlediliyor. Nerede insan hakları savunucuları? Ortada yok. Suriye'de 7 milyon insan göçmen durumunda. Bu sorunları çözüme kavuşturmamız lazım. Bölgemizdeki tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye büyümeye, kalkınmaya, ekonomik reformlarını gerçekleştirmeye devam ediyor. Ayın 30'unda demokratikleşme paketini açıklayacağız. Ekonomiyi büyütürken geleceği dikkate alıyoruz. Türkiye yıldızı her geçen gün parlayan ülkedir. Türkiye rahatça yatırım yapılabilen ülkedir.