Başbakan Erdoğan ile AK Parti'den istifa eden eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay arasındaki söz düellosu sürüyor! Erdoğan'ın ihraç ettik sözlerine twitter'dan "istifa ettik" cevap veren Günay, İstanbul'da yüksek binalar için Erdoğan'ı suçladı, belediyelerin icazet aldığını iddia etti.
AK Parti'den ihraç istemiyle disipline sevk edilen, ardından ihracı beklemeden TBMM'de düzenlediği basın toplantısıyla istifa ettiğini açıklayan eski Bakan Ertuğrul Günay, istifasının perde arkasında yaşananları anlattı ve yolsuzluk operasyonuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İstifa ederken kullandığı, 'mağrur ve mütehakkim' değerlendirmesine açıklık getiren Günay, şöyle konuştu:
"Bir muhtıra verildiği için AK Parti'ye destek olmayı, siyasi duruşumuzun ve demokrasi anlayışımızın bir gereği saydık. Başbakan, artık 'ben her şeye hakimim, Türkiye'de bütün ipler benim elimde' anlayışına geldikten sonra bu tahakküm edici tavır, aşırı kibirli tavır ortaya çıktı."
"İDRİS NAİM ŞAHİN İLE AYNI TEHLİKEYE İŞARET EDİYORUZ"
Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in, istifa ederken söylediği, 'dar bir oligarşik' yapının partiyi idare ettiği yönündeki sözleriyle kendi sözlerinin uyuştuğunu anlatan Günay, "Sayın Şahin, bu mekanizmaları benden daha fazla bilen bir arkadaşımız. Çok eski arkadaşlığı var genel başkanla. İstanbul Belediyesi'nden bu yana birlikte çalışıyorlar. Partinin kurucusu. Bakanlığına kadar genel sekreteri ve sonra içişleri bakanı. İçerdeki o tahakküm edici çekirdeği, kılcal damarları ile bilebilecek bir arkadaşımız. Bence de istifasındaki beni de çok etkileyen ve en çarpıcı cümle 'oligarşik bir yapının oluştuğu'ydu. Oligarşik yapı demek, benim kullandığım cümledeki gibi mağrur ve mütehakkim, aşırı kibirli ve kendisinden başka hiçbir güç tanımayan, bu dediğimle galiba çok örtüşüyor. Başka kelimelerle ifade etmişiz galiba, aynı tehlikeye işaret ediyoruz." şeklinde konuştu.
"ERDOĞAN'I SUÇLADI"
İstanbul'un siluetini bozan binalarla ilgili Başbakan ile arasında geçen diyaloglardan da bahseden Günay, "İstanbul'daki yapılaşmalarla ilgili bu minareler ve kubbelerle yarışan, bu abartılı, ben şirk kuleleri diyorum, onlara aşırı rant, yüksek yapılaşmayla ilgili ben ihtilafımız vardı ciddi bir biçimde. Ben her zaman bunların İstanbul'a karşı bir saygısızlık olduğunu, İstanbul gibi bir dünya emanetine gözümüz gibi bakmamız ve silueti bozmamamız gerektiğini söylediğimde, Sayın Başbakan, bütün bunlara dudak büken bir tavır takınıyordu. Bizim itiraz ettiğimiz yüksek yapılaşmaları da kendisi yakından takip ediyor ve belediyeler de ondan aldığı icazetle yol yürüyorlar. Bu tavır çok belirmişti. Bakan arkadaşlarımız da kabul ve itiraf edeceklerdir ki Allah da şahit, son bir yılımız bu konularda sayın Başbakan ile Bakanlar Kurulu'nda tartışmakla geçti." ifadelerini kullandı.
"GÖRÜLMEMİŞ BİR SKANDAL"
Emniyetteki görev değişikliklerini de yorumlayan hakkında çeşitli iddialar bulunan bir bakanın görevdeyken tayin yapmasını eleştiren Günay, şöyle konuştu:
"Hükümette, emniyetten sorumlu olan bakan hakkında takip, iddia ve fezleke olmasına rağmen görevinin başında kaldı ve bu tayinleri yaptı. Bu, tarihte görülmemiş bir hukuk skandalıdır. Ben çeyrek yüzyılı gün gün hatırlarım, hiç yaşanmadı. Sayın Özal kendi bakanını şikayet etmiş ve yüce divana çıkarmıştı. Kapalı rejimden sonra bile bu ahlak kırıntısı kalmıştı. Şimdi yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvetin soruşturulması engellenmek amacıyla tayinler yapılıyor. Türkiye'de hukuk devletinin ilkelerinin zedelenmesini şaşkınlıkla karşılıyoruz."