Başbakan Erdoğan, partisinin il başkanları toplantısında, CHP, BDP, ve medyayı ağır bir dille eleştirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti İl Başkanları toplantısında konuştu.
Başbakan Erdoğan konuşmasında şunları söyledi:
"5 Eyül gecesi çok kötü bir haber aldık. Mühimmatın sayımı sırasında çok büyük bir patlama oldu.
25 evladımızı, askerimizi orada şehit verdik. Olayın hemen ardından hükümetimiz gerekenleri yaptı. Olayla ilgili adli ve idari soruşturma devam ediyor. İnceleme sonrasında gerekli işlemler elbette yapılacaktır.
Demokrasilerde kimse dokunulmaz değildir. Medya son derece haklı olarak gerekli soruları sormaktadır.
"Kurumlara karşı linç harekeri var"
Demokrasinin standartlarının yükseldiği Türkiye'nin değiştiği bir dönemde yapılanlar eleştiri boyutunu aşıyor, linç kampanyasına dönüşüyor. Olayı aydınlatmak gibi hedefler aşılıyor, sansasyonlara yer veriliyor.
Olayı aydınlatmaktan ziyade kurumlara karşı linç harekeri var. Medya ve muhalefet, bir kişinin hatasını kurumun hatasına dönüştürüyor. Oynanan oyunu uygulamak istenen senaryoyu bildiğim için çok açık ve ağır konuşuyorum. Kurum personelinin moralini kırmaya yönelik bu girişimler en hafif tabiriyle sorumsuzluktur, alçaklıktır, şerefsizliktir.
Bu beyefendiler boğaza karşı keyif çatarken, alkollü içkilerini yudumlarken, orada asker, polis, korucu, istihbaratçı canını ortaya koyuyor. Bir kadının arkasına saklanarak alçakça mermi yağdıran terörist karşısında bizim güvenlikçimiz canını siper ediyor.
O kadının kılına, çocuğuna zarar gelmemesi için görüyorsunuz kan kusuyorlar ve kızılcık şerbeti içtim diyorlar. Güvenlik güçlerini linç etmek için elinden ne geliyorsa onu yapıyor. Haksızlık karşısında susan şeytandır. 30 yıldır devam eden terörden dolayı kendisine kazanç tezgahı kuranlar var.
"Bunlarda zerre kadar onur olsa..."
İl başkanım kaçırılıyor, ana muhalefetin lideri, yardımcısı neyse arıyor. Arkasından açıklama yapıyor, hükümet aramadı biz aradık, bizden yardım istedi diyor. Bu ne densizliktir.
Aile de bu yayını duyuyor ve kahroluyor. Onlarla görüştüğümde aldığım cevap şu, 'Başbakanım terörün uzantısıyla elele kolkola miting yapan ana muhalefet partisinden yardım alacak kadar düştüm mü?' diyor.
Bizim kaçırılan kardeşlerimizin içerisinde 56 gün, 2 ay, 3 ay kaçırılan kardeşlerimiz var. Şu anda hala bölücü terör örgütünün elinde olan öğretmenlerimiz, hemşirelerimiz, askerimiz var. Bakıyorsunuz bir kısmını bırakıyorlar bir kısmını elinde tutuyorlar.
Bunlarda zerre kadar onur olsa, zerre kadar kişilik olsa. Senin hesabın kiminle arkadaş? O kaymakam adayının seninle ne işi var. Sen yolda gideni kaçırıyorsun. Onur bu değil, kişilik bu değil, şahsiyetli duruş bu değil. Gerek dağın, gerek uzantısının onurlu bir duruşu yok. Bunlar onursuzdur. Biz bu onur mücadelesinin bu milletinin onuruna yakışır bir şekilde verdik, veriyor ve vereceğiz"