AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti iktidarının herhangi bir ülkenin emriyle hareket eden iktidar olmadığını vurgulayarak, ''Bu harekatın arkasında hükümetimizin verdiği yetki vardır. Siyasi sorumluluğu da bize aittir. Muhalefet, eleştirilerinde bizi muhatap almak durumundadır'' dedi.
Halkapınar Spor Salonunda gerçekleştirilen AK Parti İzmir Kadın Kolları 2. Olağan Kongresine katılan Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Irak'ın kuzeyindeki terör unsurlarına yönelik yapılan sınır ötesi kara harekatının
7 bin rakımda 1-1.5 metre karda, çok zor şartlar altında gerçekleştirildiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Terörle mücadelenin sadece askeri boyutu yok. Sadece tek tek teröristleri etkisiz hale getirerek, sadece sınır ötesi harekatlar yaparak terörü sona erdirmek mümkün değil. Öyle olduğunu söyleyenlere sesleniyorum.
Askerimizin üzerinden, ordumuzun üzerinden siyaset yapmak gayretine girmek isteyenler var ya, onlara sesleniyorum. Sizin aklınız Allah aşkına muhalefete geçince mi yerini buldu? Bugüne kadar neredeydiniz? Türkiye'de terör 30 yıldır
sürekli büyüyerek gelişti. Ondan sonra bir inişe geçti. Siz de iktidar oldunuz bu ülkede. O zaman neden Kandil'e gidip bu işi bitirmediniz? Yoksa aradınız da haritada Kandil'in yerini mi bulamadınız? Yoksa bizden habersiz gittiniz de 1995'lerde, 2000'lerde Kandil'de terörist mi yoktu? Bu ucuz polemikleri bırakın. Sınır ötesi harekatla terör örgütünün kökü kazınacak olsa, bugüne kadar Türkiye her türlüsünü yaptı. Onlarca defa bu tür harekat yapıldı.
AK Parti iktidarı herhangi bir ülkenin emriyle hareket eden iktidar değildir. Hangi ülke olursa olsun, biz istişaremizi yaparız, ilgili kurum ve kuruluşlarla yaparız. Gerekirse siyasi partilerle de bunu yaparız ve ondan sonra da kararımızı verir yola devam ederiz.''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Eğer Genelkurmay Başkanımız 'Üniformamı çıkarırım' diyorsa, eğer Başbakan 'siyasi elbiseyi çıkarırım' diyorsa ya delil gösterirsiniz iftiranızı ispatlarsınız, ya da susarsınız. Susmazsanız vakti gelir millet sandıkta sizi susturur'' dedi.
Halkapınar Spor Salonunda AK Parti İzmir Kadın Kolları 2. Kongresine katılan Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada sınır ötesi kara harekatının ardından muhalefetin eleştirilerini yanıtladı. Irak'ın kuzeyine yapılan son kara harekatında 24'ü asker, 3'ü geçici köy korucusu 27 şehit verildiğini anımsatan Başbakan Erdoğan, ağır kış şartlarında, gece koşullarında bölücü terör örgütüne baskın tarzında önemli darbe vurulduğunu kaydetti.
Terörle mücadelenin sadece askeri boyutu olmadığını, eli silahlı teröriste karşı askeri mücadelenin olmazsa olmaz olduğunu, ancak bunun yanında başarılı siyasi, ekonomik, sosyal, psikolojik, kültürel tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, uzun soluklu mücadelenin sabır ve kararlılıkla yürütülmemesi halinde nihai sonucun alınamayacağını ifade etti. Erdoğan,hükümetlerinin bu yönde adım attığını belirterek, şöyle konuştu:
''Şurada son 5 yılda güneydoğuda, doğuda 79 yıldır yapılamayan yatırımları yaptık. Sadece altyapı olarak güneydoğuda ve doğuda yapılan yatırım miktarı 7.5 milyar dolar. Bunun yanında 46 bin konut yaptık. Bunlarla kalmadık Güneydoğu Anadolu Projesine başlıyoruz. Hedefimiz 5 yılda Güneydoğu Anadolu Projesini bitirmek. Bunu hedefimize koyduk, şimdi buna başlıyoruz. Bahaneleri ortadan kaldırıyoruz. Benim Kürt kökenli vatandaşlarımın üzerinde spekülasyona giren, onları istismar eden ve onları istismar ederek, 'Biz onların temsilcisiyiz' diyen bölücü terör örgütü, artık orada maya tutturamayacak.
Bizler Türkiye'de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını benimsemiş olan 70 milyon vatan evladının hepsini bağrımıza basmışız, yola böyle devam ediyoruz. Ve onun için de dikkat edin güneydoğuda ve doğu Anadolu'da AK Parti açık ara önde birinci partidir. Neden? İşte bundan dolayı. Biz halkımızı seviyoruz. Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle, aklınıza ne geliyorsa, hepsiyle seviyoruz. Çünkü bizim medeniyetimizde yaradılanı yaradandan ötürü sevmek var. Farkımız bu ve bunu başarıyoruz.''
-TOPYEKUN MÜCADELE-
Bu süreç içerisinde terör örgütünün insan kaynağını, finansal, lojistik desteklerini kesmek adına bütün alanlarda topyekun mücadele ettiklerini anlatan Erdoğan, son harekatta bu konuda alınan mesafenin açıkça görüldüğünü, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, teröristi her an, her yerde, gece gündüz demeden vurmaya hazır olduğunu gösterdiğini dile getirdi. Erdoğan, ordunun bunun için teknik kabiliyete fazlasıyla sahip olduğunu ortaya koyduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Harekat planlamasında üstün kurmay zekasını ortaya koymuştur. Genelkurmayından ta Mehmetçiğine, erine kadar hepsi bütün inceliğiyle, hassasiyetiyle burada varlığını ortaya koymuştur ve burada nasıl büyük bir inanç, kahramanlık ruhuna Mehmetçiğimizin sahip olduğunu, nasıl sarsılmaz vatan sevgisine sahip olduğunu, dosta da düşmana da göstermiştir. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı, vurulan hedefler büyük bir başarıya işaret etmektedir. Fakat bana göre daha büyük başarı, terör örgütünün umutlarının yok edilmesinde, iradesinin kırılmasında elde edilmiştir. Harekatın şekli, baskın tarzında oluşu, iyi planlama, en kötü şartlarla en kısa sürede en iyi neticeye ulaşması, büyük bir caydırıcılık etkisi getirmiştir. Buradan muhalefete sesleniyorum. Salı günü seslendim, dedim 'bak ordumuzun üstünden siyaset yapmayın, bir şey soracaksanız, vuracaksanız, bize vurun, bize sorun. Bunun cevabını biz size verelim' dedik. Bu başarılı harekata lütfen gölge etmeyin. Ne yazık ki, harekattan dönen kahramanlarımız daha koğuşlarına dönüp botlarını çıkarmadan başlatılan anlamsız bir tartışma, bütün bu başarıya adeta bir gölge anlayışını taşıyor. Memleket, millet menfaati görmüyorum bu tartışmanın devamında.''
-''NE HÜKÜMETİNE, NE GENELKURMAYINA SAYGI DUYMUYORLAR''-
Harekatı Genelkurmay Başkanlığıyla birlikte, uyumlu şekilde yürüttüklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:
''Fakat bunlar zerre kadar kendi ülkelerinin, ne hükümetine, ne Genelkurmayına saygı duymuyorlar. Ne diyorlar? 'Efendim ABD çekil dedi, onun için çekildiler', Yok 'şu çekil dedi, onun için çekilindi'... Daha ilk gün itibariyle bunların teknik detaylarına girecek değilim. Onu Genelkurmay Başkanım açıkladı. Her şeyi biz Genelkurmayımızla uyumlu bir şekilde yürüttük ve bilgilendirme yapılması gereken yerler, 5 Kasım sürecidir, bu konuştuğumuz çerçeve içerisinde bizler Irak Cumhurbaşkanına, Başbakanına gerekli bilgiyi verdik ki, herhangi bir sivil önümüze çıkmasın. Bir tane sivil ölmedi, neden? İşte bu Türk ordusunun sivile olan saygısını gösteriyor. Ama yanı başımızda İsrail'i de görüyorsunuz. Çoluk çocuk ayırıyor mu? Çocuklarla kadınları ayırıyor mu?
Savunmasız insanlara karşı nasıl orantısız güç kullandığını görüyoruz. Türk ordusunu diğer ordulardan ayıran özellik de budur. Ve bazı konuşanlar oraya baksınlar, Orta Doğu'ya. Türk ordusu, Türk milleti ne yapacağını çok iyi bilir. Bu harekatın arkasında hükümetimizin verdiği yetki vardır. Siyasi sorumluluğu da bize aittir. Muhalefet, eleştirilerinde bizi muhatap almak durumundadır. Sorumlulukla bağdaşmayan haksız, insafsız ve ölçüsüz söylemler, tartışmayı arzu etmediğimiz noktaya getirdi. Milletimiz için şeref ve namus en başta gelen değerlerdir. İnsan, onuru için yaşar. Özellikle askerlik, şeref ve namusla yeminle başlayan kutsal bir görevdir, biz bunu böyle biliyoruz. İftirayla siyaset olunmaz. Dünyanın kaç ülkesinde hükümetiyle, askeriyle milletin itibarını istiskal eden, dışarıdan emir alıyor gibi göstermek için bu kadar hevesli bir muhalefet vardır? Üzülüyorum. Siyaseten bu kadar çaresiz durumda olabilirsiniz ama kurumlarımızın itibarına, şerefine söz söyleyemezsiniz. Siyasi rekabet demokrasilerin temelidir, fakat unutmayın, her şey değildir. Siyasi rekabetin dışında tutulması gereken meseleler de vardır. 'Kışla siyasete girmesin' diyoruz, ama siyaset de lütfen kışlaya girmesin. Askerliği askerlere bırakın, teknik boyutuyla bir askeri harekatın nasıl yapılacağına da siz karışmayın. Ben bu kadarını söylemekle yetiniyorum. Takdiri milletime havale ediyorum.''