'İyi de kardeşim, Ak Parti'nin hiç mi günahı yok?' diye sormuyorlar mı, insanın fıttırası geliyor.
Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru, AK Parti hakkında açılan kapatma davası ile ilgili olarak 'Ak Parti'nin hiç mi günahı yok?' diye soranlara 'fıttırdığını' yazdı. Koru, AK Parti hakkında açılan davayı La Fontaine'nin 'Kurtla Kuzu' öyküsüyle açıklıyor.
İyi de kardeşim, Ak Parti'nin hiç mi günahı yok? diye sormuyorlar mı, insanın fıttırası geliyor. Derenin bir başında duran kurt için kuzu da suyu bulandırıyor ve bu yüzden de iştahla yenilmeyi hak etmiyor muydu? Evet, Ak Parti de kapatılmayı hak ediyor dememizi bekliyorlar.
Utanma ve sıkılma duygularını çoktan yitirdiklerini biliyoruz. Artık gözleri kendi menfaatlerini bile göremeyecek kadar dönmüş durumda; çıkacak ekonomik krizden büyük darbe alacağı kuşku götürmez patronlarını zora düşürme pahasına hem de... Bu süreçten kimi itibarı sıfırlanarak, kimi ağırlığı azalarak, kimi de ekonomik gücü darbe yemiş olarak çıkacak; bazısını ise hem itibar, hem ağırlık kaybı, hem de fakirleşme bekliyor...
NEDEN KAPATILMAYI HAK EDİYORMUŞ AKP?
Neden kapatılmayı hak ediyormuş Ak Parti? Her biri cımbızla çekilmiş cümlelerle 'lâikliğe aykırı' görüş açıklamış 71 kişiyi bünyesinde barındırdığı için...
İyi de söz konusu olan politika yapan kalabalık bir kitle. Meclis'te 340 milletvekili var Ak Parti'nin; Başsavcı eski milletvekillerinden de ilgisini kesmediğine göre en az 600 kişilik bir kütleden söz ediyoruz. Bu, çekirdek kadro... Bunlara parti kurucularını, yönetiminde yer alanları, yerel yöneticilerini, belediye başkanlarını, belediye meclisi üyelerini, il genel meclisi üyelerini eklerseniz onbinlerce partili çıkacaktır karşımıza. Konuşmayı seven insanların yaşadığı bir ülkede lâf üreten onbinlerce ağız demek bu...
Onbinlerce ağızdan bula bula 71'ini iddianamesinde 'kanıt' olarak değerlendirmeye değer bulmuş Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı... Bir-iki kulak tırmalayan görüşün sahibi daha önce ya yargının dikkat alanına girmiş, ya da doğrudan partisi tarafından disiplin soruşturmasına maruz tutulmuş zaten. Ya geri kalan 'kanıtlar'? Başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere ileri gelen politik zevatın yıllar içinde söyledikleri...
AKP EN AZ 10 GAZETE KADAR
Onbin öğrencisi bulunan bir okulu düşünün; ya da büyük bir kamu iktisadi kuruluşunu... Çok sayıda işçinin çalıştığı bir fabrikayı... Bütün çalışanlarıyla en az on ayrı gazete demek Ak Parti'nin sayısal cesameti; on gazete! On ayrı gazetede her gün görüş açıklayan bin kadar yazarın aynı süre içerisinde açıkladığı görüşlerden yargı duvarına çarpan ne kadar oluyordur dersiniz? On gazetede yazan bin yazarın görüşlerinden parti kapattırmayla sonuçlanacak kaç iddianame kaleme alınırdı, hesaplayabilir misiniz?