TGRT Haber televizyonunda Batuhan Yaşar’ın sorularına cevap veren Başbakan Binali Yıldırım, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun adının Hakimler Savcılar Kurulu olarak değiştirildiğini, yargıya müdahalenin söz konusu olmadığını, mevcut sistemde cumhurbaşkanının 4 üye seçtiğini, yeni sistemde de cumhurbaşkanının 4 üye seçtiğini, yargı bürokrasisi arasında HSYK üye vermek için yapılan seçimi kaldırdıklarını, yeni sistemde bu yetkiyi TBMM’ye verdiklerini belirtti.
“HSYK bir mahkeme değil”
Yeni sistemde yargıda yapılacak değişikliklere ilişkin CHP’nin eleştirilerini cevaplayan Başbakan Binali Yıldırım “CHP yine okumamış, dersini çalışmamış” diye cevap verdi. HSYK’nın bir yargı kurumu olmadığını belirten ve hakimler ve savcıların atamalarını yapan, görev yerlerini belirleyen idari bir kurum olduğunu söyledi. Binali Yıldırım, “HSYK bir mahkeme değil. Savcıların hakimlerin görevlendirmesini yapıyor, onlarla ilgili hatalarında disiplin soruşturması açıyor, icap ediyorsa meslekten men ediyor, yerini değiştiriyor. İdari kurul olması yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını ihlal edebilir anlamını taşımaz. Orada da ehil, kanunlara göre, mevzuata göre, hukuk devleti esasına göre görev yapacak insanlar olması lazım” dedi.
“Yargı bürokrasisisin kendi arasındaki seçimini kaldırıyoruz, tamamını TBMM’ye seçtiriyoruz”
Mevcutta 22 üye olduğunu belirten tablo üzerinden HSYK’da yapılacak düzenlemeyi anlatan Başbakan Yıldırım, “İsim Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, biz diyoruz ki Hakimler Savcılar Kurulu olsun. Gerek yok her şeyin başına yüksek koymaya. Yüksek deyince yüksek mi oluyor. Doğru iş yapsın yeter. Millet kendine bir takım payeler veriyor, bunlara gerek yok. Her şeyin sahibi millettir. Adalet Bakanı ve Müsteşar doğal üye mevcutta, yenide de doğal üye. Cumhurbaşkanı 4 üye seçiyor mevcutta, yeni sistemde de 4 üye seçiyor. Değişen bir şey yok. Cumhurbaşkanı sokaktan geçen birisi mi. Cumhurbaşkanı da yüzde 50 artı 1 oy ile seçilmiş, milletin tam desteğini almış siyasi bir güç. Cumhurbaşkanını sen nasıl hafife alırsın. Millet iradesini doğrudan temsil eden bir güçten bahsediyoruz. Değişiklik ondan sonrakilerde var. Yargıtay, Danıştay, Adalet Akademisi, adli yargı, idari yargı mevcut sistemde kendi aralarında seçiyor. Yani yargı bürokrasisi kendi aralarında seçim yapıyor, HSYK’ya üye veriyor. Yargıçlar savcılar siyasileşiyor. Seçilebilmek için bu sefer onlar da siyaset yapıyorlar. Bu siyaset üniversite rektörlerinde olduğu gibi husumet, ayrışma devam ediyor, paralel yapı gibi benzeri yapılar burada kolayca oluşabiliyor. Biz burada yargı bürokrasisisin kendi arasındaki seçimini kaldırıyoruz, tamamını TBMM’ye seçtiriyoruz. Meclis milletin, cumhurbaşkanı milletin, millet seçiyor. Milletin adına karar verecek yargı mensubunu da milletin kendisi seçiyor. Gerçek yargı bağımsızlığı budur. Bu yapı ile paralel yapılar yargı içinde bir takım gruplaşmaların önüne geçilmiş oluyor. Mevcut durumda TBMM seçemiyor, biz TBMM’ye yetki veriyoruz. Müdahale etmesek milletin gözünü boyayacaklar. 7 yaşındaki çocuk bile biliyor bunlar hala milleti kandıracaklarını sanıyorlar” diye konuştu.
“Bizim anketlerimiz var da bunu açıklamayı vatandaşın iradesine saygısızlık olarak görürüz”
Batuhan Yaşar’ın anket sorusuna ve CHP’li sözcülerin “hayır” oylarının arttığı yönündeki iddialarına bir fıkra ile cevap veren Yıldırım, “Adam tıraş oluyormuş, ‘saçım ak mı kara mı’ diye soruyormuş. Berber de ‘önüne düşünce görürsün’ demiş. Pazar akşamı belli olur. Bizde bir söz vardır, ‘etlik kuzu közde belli olur.’ Pazar günü sandıklar açılacak, sayılacak, sonuç çıkacak. Gerçek anket milletin kararıdır. Bizim anketlerimiz var da bunu açıklamayı vatandaşın iradesine saygısızlık olarak görürüz. Bir yönlendirme yapmak bize yakışmaz. Kararı millet verecek. Milletin kararı da her kararın üzerinde olacak” şeklinde konuştu.
“Evet’ sonucunun çıkacağı konusunda benim hiçbir teredddüm yok”
“Biz onlar gibi ‘evet’ verenleri hain ilan etmiyoruz, denize dökmekle tehdit etmiyoruz” açıklamasında bulunan Yıldırım, “evet”in Türkiye için daha iyi olacağını söyledi. CHP’li milletvekilinin denize dökme sözüne de cevap veren Yıldırım, “Kurtuluş Savaşı’nda İzmir’den düşman denize döküldü. ‘Evet’ verenler bu ülkenin düşmanı mı, ‘hayır’ verenler bu ülkenin düşmanı mı? Böyle bir nefret söylemi olabilir mi? İzmir bunun cevabını 9 Nisan’da Cumhurbaşkanımızın katıldığı mitingde verdi. 200 bin İzmirli meydanda Cumhurbaşkanımızı, bizi karşıladı ve bence verilen cevap oydu. Orada vatandaş ‘biz denizin kıyısındayız, hadi buyurun gelin’ dedi. Son cevap pazar günü verilecek. Ben eminim ki, İzmir’de ‘evet’ verenleri denize dökmekle tehdit edenleri İzmir ve Türkiye sandığa gömerek cevap verecek. ‘Evet’ sonucunun çıkacağı konusunda benim hiçbir tereddüttüm yok” ifadelerini kullandı.
CHP’li sözcülerin “hayır’ oyları yüzde 53 ile 60 bandı arasında gidiyor, hatta Pazar gününe kadar yüzde 65’e çıkmasını bekliyoruz” sözlerine esprili bir şekilde cevap veren Yıldırım, “Balçova’da çiçek mezattı var. Açık artırma ile orada ‘yok mu fazla veren’ diye, 2 saat boyunca kim fazla verirse ona gidiyor mal. Milletin vereceği oyun hesabını CHP yapacağına biraz daha çok çalışsın, millete doğruları anlatsın. Bu laflarla milleti ikna edemez. Daha ciddi aklı başında şeyler söylemesi yazım. Söyleyemez çünkü getirilen değişiklik milletin iradesini esas alıyor” dedi.
Kararsızların çok olduğu konusundaki iddialara yönelik Yıldırım, “Ben vatandaşın kararının net olduğunu görüyorum. Herkesin bir kararı var. Paylaşmıyor. Vatandaş ta diplomat oldu. O kadar çok gelen giden var ki. Ne için soruyor, arkasından vergi memuru mu gelecek diye vatandaş haklı olarak tereddüt ediyor. Tabiri caizse anket manyağı olduk, tırnak içinde söylüyorum, böyle bir şey olur mu? Her gün anket. Bırak ta millet uyku uyusun”