Mısır’daki darbeyi savunduğu gerekçesiyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve bazı milletvekilleri ile ters düştüğü öne sürülen CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, “Kimse bana 'Sen nasıl darbeyi savurusun' demedi. Demek ki benim sözlerimi dışarı sızdıranla ilgili sorun var” dedi.
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, geçen cuma günü basına kapalı gerçekleşen Parti Meclisi toplantısında Mısır’daki darbeyle ilgili sözlerinin basına yanlış sızdırıldığını öne sürerek, bunun şahsına yönelik yıpratma kampanyası olduğunu iddia etti. Güler, “Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, toplantının başında Mısır’da yaşananların darbe olduğunu söyledi, çoğunluk da ona destek verdi. Bazıları olaya ihtiyatla yaklaşmak gerektiğini savundu. Ben de görüşlerimi açıkladım. Genel Başkan dahil kimse bana 'Sen nasıl darbeyi savunursun' demedi. Kimseden tepki görmedim” dedi.
Prof. Dr. Güler, Mısır’daki devrik lider Muhammed Mursi’nin desteklenmemesi gerektiğini savunarak, şöyle konuştu:
“Mısır’da Mursi’yi destekleyenler halk da, karşı olanlar ne? Mısır’da asıl sorun Amerikan vesayeti, başka bir şey değil. Arap baharı denilen şeyin kendisi darbe. Arap baharını devrim diye görenler şimdi saçma sapan sonuçlara ulaşıyorlar. Mursi’nin ak pak demokratik seçimlerle iktidara gelmediğini herkesin görmesi lazım. İktidarı, ordunun elinden aldı. Ordu teslim etti. Seçimler yapıldı birinci turda seçmenin yüzde 46’sı sandığa gitti. Onların da yüzde 60'ı oy verdi. Yani yüzde 25 oy aldı. Yüzde 25 hiçbir şeye yetmez. İkinci tur hileli oldu. Hile hurda yapıldı.
Bunun demokrasi olduğunu söyleyemezsiniz. Bunu mu kutsayacağız? İşi, ordunun Mursi’yi nasıl desteklediğini görmeyeceğiz, gidişindeki yönteme göre Mursi’yi destekyeceğiz. Ben ve CHP, Mursi’nin dünya görüşünü desteklemiyoruz, onun destekçisi AKP. Dünya görüşü itibariyle bizim destekleyeceğimiz bir siyasi hareket değil. Tahrir’de, Mursi’nin bir yıllık uygulamaları nedeniyle iktidardan gitmesini isteyen binlerce insan var. Çok açık bir diktatoryal. Talepleri karşılayaman başka bir anayasa yapma girişimde olduğu için tepki gösteren binlerce insan var. Bunların hepsini görmezden geleceksiniz. Dünya görüşünü paylaşmadığın bir iktidara tek argüman üzerinden beni sıkıştırıp destek olmaya zorlayacaksınız.”
“KİMSE KALKIP BANA 'SEN NASIL DARBEYİ SAVUNURSUN' DEMEDİ”
Güler, Kılıçdaroğlu ile arasında herhangi bir tartışma yaşanmadığını belirterek, “Parti Meclisi toplantısı basına kapalıdır. Bir arkadaşımız parti suçu işlemiş. Keyfince dışarı sızdırmış. Bu bilgiyi verdiği gazeteci de oturmuş yazmış. Konu benimle ilgili olmasına rağmen 'Sen ne dedin' diye sormaya gerek bile görmemiş. Dolayısıyla burada CHP’ye ve şahsıma dönük anlaşmalı bir yıpratma kampanyası var. Benim Parti Meclisi’nde görüşümü nasıl dile getirdiğimi söyleme yetkim yok. Kimse kalkıp 'Sen nasıl darbeyi savunursun' demediğine göre, 60 kişiden biri kalkıp bunu söylemediğine göre sızdıranla ilgili bir sorun var demektir. Muhbirler kolay bulunmaz ama partinin görevi bunu bulmak” dedi.