CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, referandumla ilgili süreci sonuna kadar devam ettireceklerini belirterek, “Uzaya kadar gitmek isteriz" dedi. Tekin, Üsküdar'da evet oyunun düşük çıkmasının nedeninin de ayağı yerden kesilen İslamcı sosyetenin yaşam tarzı olduğunu öne sürdü.
CHP'li Gürsel Tekin, Döşemealtı Belediyesi'nin düzenlediği güreşleri izlemek için geldiği Antalya'da partisinin il teşkilatını ziyaret etti. Gazetecilere gündeme ilişkin konularda değerlendirmelerde bulunan Gürsel Tekin, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) referandumda yaşanan orantısız sürecin mimarlarından olduğunu belirtti. Tekin, seçim sürecinde şehirlerdeki bilboardlar, megabordlar, televizyonlar, gazeteler, devletin kurumları, tapu memurundan valisine, kaymakamından savcısına, polisine kadar devletin bütün kurumlarının 'evet' kampanyasında çalıştığını belirterek, şöyle konuştu:
"Buna rağmen biz milletimizin sağduyusuna inandık. Biz dedik ki milletimiz galip gelecek. Bana göre de milletimiz galip geldi. Ama ne yazık ki 6-0 başlayan maç sonunda hükmen mağlup edildik. Yani YSK dediğimiz şeyin, anahtar teslim sistem haline geldiğini seçim günü fark eder duruma geldik."
YÜZDE 100 EVET TEPKİSİ
Antalya'da 26 bin kadar geçersiz oy çıktığını, buna karşılık bazı bölgelerde geçerli oy oranı yüzde 100 olduğu gibi hiç hayır oyu çıkmadığını belirten Tekin, özellikle güneydoğu cofrafyasına dikkat çekti. Buna karşılık Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay'ın "Evet oyları da çalındı" şeklinde beyanda bulunduğunu belirten Tekin, “Ne evet oyları ne de hayır oyları çalınsın. Kardeşim evet oyları da çalınmış ise hodri meydan, gelin yeniden sayalım. Gelin seçimi yeniden yapalım" diye konuştu. Referandumla ilgili itirazlarına devam edeceklerini belirten Tekin, “Bundan sonra ne olacak" sorusuna karşılık şöyle dedi:
“Tabii biz sonuna kadar gerek ulusal düzeyde, gerek uluslararası düzeyde, milletimizin namusuna sahip çıkacağız. Rey namustur. Sonuna kadar sahip çıkacağız. Sonuç alınır mı alınmaz mı bilemeyiz tabi ama takdir edersiniz ki onuç alınması için hukuki her tür mücadeleyi yapacağız. Demokratik haklarımızın tamamını kullanacağız. Uzaya kadar gitmek isteriz. Anayasa, babayasa, uluslararası bütün kuralları kullanacağız. Bundan öte nereye gideceğiz? Silahlı örgütümüz yok. Biz bütün haklarımızı hukuk çerçevesinde aramaya devam edeceğiz."
4 BİN EURO'LUK BAŞÖRTÜSÜ MUHAFAZAKAR KESİMİN TEPKİSİNİ ÇEKTİ
Gürsel Tekin, İstanbul Üsküdar'da 'Evet' oy oranının düşmesinin temel nedeninin İslami sosyetenin halktan kopuk yaşam tarzı olduğunu ileri sürdü. İslami sosyetenin İstanbul'da Çamlıca ile diyarlarındaki müstakil havuzlu villalarda oturduğunu kaydeden Tekin, “Allah daha çok versin. Kimsenin mal varlığının hesabını yapacak durumda değiliz. Ama ister istemez o taban aynı camilere gider, aynı cemaate gidersiniz. Herkes birbirini çok iyi tanır. Şimdi bir kısmı ayağı neredeyse hiç yere değmeden, uçaklarla dolaşıp, özel uçakların indiği evleri görünce doğal olarak o muhafazakar, sağduyulu İslamcı kesimin çok büyük tepkisi oldu. Mesela dünyanın en pahalı başörtüsünü satan mağaza şu anda Kısıklı'da, Çamlıca'da. Takdir edersiniz ki 4 bin euro'luk başörtüsü, 8 bin euro'luk cekete sağduyulu kesimin tepkisi önümüzdeki günlerde daha büyük olacak. Yeni Bağdat Caddesi'nin Kısıklı'da olduğunu buradan söylemek istiyorum" diye konuştu.
GERÇEKLER GİZLENİYOR
Türkiye'yi dış politikada sıkıntılı günlerin beklediğini aktaran Tekin, Türkiye'nin kırmızı çizgilerinin pempeleştiğini kaydetti. Hem Türkiye'nin kırmızı çizgileri konusunda hem de Rakka operasyonu konusunda Dışişleri Bakanlığı'ndan açıklama beklediklerini anlatan Tekin, İsrail'in gürültü kirliliği gerekçesiyle ezan sesini kesmesine de Türkiye'nin ses çıkarmadığını iddia etti. Türkiye'de yalan rüzgarları estirilerek halktan gerçeklerin gizlendiğini aktaran Tekin, yarın görülecek olan Rıza Sarraf davasını da değerlendirdi. Tekin, bu davanın Türkiye'yi sıkıntıya sokabileceğini söyledi.
Türkiye'nin çok ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu iddia eden Tekin, Türkiye'nin önemli caddelerinde ticaretin durma noktasında olduğunu, bu nedenle birçok dükkanın kiralık olduğunu söyledi. Buna karşılık referandum sürecinde iktidarın anayasa değişiklik maddelerini anlatmak yerine 'İşsizlik çözülecek, terör bitecek huzur gelecek. Küresel dünya bizlere oyun oynayamayacak' diyerek vaadlerde bulunduğunu ileri süren Tekin, “Ne kadar işsiz varsa, AKP'nin önüne gitmeli. En büyük palavralarından biri de Haçlı seferleriydi. Hayali bir batı düşmanı yaratarak referandumda evet denilmesini istediler" dedi. Tekin, önümüzdeki yıl mart ayında bir yerel seçim olabileceğini de söyledi.