Bahçeli, partisinin Adana İl Kongresi'ndeki konuşmasında, ''29 Mart seçimleri öncesinde millet idaresi ile AKP'ye bir Osmanlı tokadının atılması gerektiğini söylediklerini, bu görevi de halkın yerine getirdiğini'' ifade etti.
''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, seçimler öncesinde yüzde 47 oy oranı ile övünerek dolaştığını'' söyleyen Bahçeli, ''Sayın Başbakan, bu seçimlerde milletin tüm imkanlarını, devletin bütün kurum ve araçlarını kullanmasına, milletimizin vicdanını etkileyerek oyunu çalarak geleceğini devam ettirme arzusu taşımasına rağmen bu millet sağ duyulu millet olarak yüzde 47'yi onların düşündüğü gibi yüzde 51, 52 hatta 55'ler yerine öyle bir tokat atmıştır ki yüzde 38'lere indirmiştir. Gelecek seçimde de inşallah Türk siyasi hayatından silinip gideceklerdir'' diye konuştu.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine de değinen Bahçeli, ''Her zaman mensubu olmaktan, bu bölgenin insanı olmaktan gurur duyduğum Adana, 29 Mart'ta Milliyetçi Hareket'in var oluşuna sanki yeniden işaret verip hedefe doğru koşmasını sağlayacak bir başarıyı daha sağlamıştır'' dedi.
-''HESABINI SORMAZSAM BEN DE NAMERDİM''-
Türkiye'nin siyasi gündeminin hızla değiştiğini, toplumsal çatışma ve ayrışma alanlarının her geçen gün derinleştiğini, kargaşa, kaos ve krizin yaşandığını savunan Bahçeli, 7 yıldır süren bu tür gelişmelerin bundan sonra da devam edeceğine öne sürdü.
Bahçeli, ''Millet olarak uyanık olmalıyız. Bu stratejinin farkına varmalıyız. Gerilim yaratarak, ülkeyi çatışma alanlarına bölerek bu toplumun kurumlarını, insanlarını gruplara ayırarak iktidarlarının devamını sağlayan bir tuzağa millet olarak düşmemeliyiz. Bu tuzaktan kurtulmanın yolunu ararken de demokrasi içerisinde aramalıyız'' diye konuştu.
-''AKP'Yİ 3 KEZ YIKAMADIKTAN SONRA...''-
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın partisinin kısa adının ''AKP'' olarak telaffuz edilmesini istemediğini hatırlatarak, şunları söyledi:
''Peki ne diyeceğiz sayın Başbakan. 'AK Parti' demezsek ne olur? Bunu demeyenleri 'hakaret ediyor' diye savcılığa veriyor. Ama bu millet çok kısa süre içerisinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin adını Aldatma ve Kandırma Partisi koydu. Artık pil bitti, okyanus ötesinden de sürekli olarak şarj yapılamaz hale geldi. Şimdi kalkmışsın milletin huzuruna çıkıp 'AKP demeyin', 'AK Parti deyin' diyor.
Sayın Başbakan eğer dokunulmazlıkları kaldırırsak, Meclis'te var olan iki tane Yüce Divan'lık davanın görülmesi için dokunulmazlığının kaldırılmasını istersen, Yüce Divan'a gittikten sonra aklanıp paklanırsan söz veriyorum, MHP senin dediğini yapacak, AK Parti diyecek. Ama şimdi bunu dememek için ısrarlı tek bir siyasi parti var o da MHP'dir. Sayın Başbakan yargı önünde aklanacaksın, millet vicdanında aklanacaksın, sağında solunda ne kadar kara leke varsa, Türkiye'de üretilmiş bütün deterjanları bir kazanın içine döküp AKP'yi 3 kez yıkamadıktan sonra sana AK Parti denemez. Bunu yapmazsan seni aklayıp, paklamak için milliyetçi hareket geliyor. Yoksullukların, yolsuzlukların hesabını sormazsam ben de namerdim.''
-''YASALARDA BULUNMAYAN BİR GELENEK''-
Bahçeli, ''kurumlar arası çatışmadan vazgeçilmesi gerektiğini, adli yargı-sivil yargı ayrımıyla ülkeyi bir başka yönden kamplaşmaya sürüklemenin de bir manası olmadığını'' söyledi.
Meclis'ten çıkan her yasanın yürürlüğe girmesinin, Cumhurbaşkanı'nın onayına bağlı olduğunu belirten MHP lideri, ''Bu onay anayasal hakkınızdır, kabul edersiniz, ret edersiniz. Ama her gelen yasayı Anayasa'ya aykırılıktan tutun toplumun bütün kesimleri açısından huzursuzluk yaratmayacak, toplumda yanlış yola sevki önleyecek bir gayretle değerlendirme yapmalısınız'' dedi.
''Sorunu çözüyorum'' diyerek Türkiye'de tartışmaları Cumhurbaşkanlığı makamına kadar taşımanın bir manası olmadığını ifade eden Bahçeli, şunları söyledi:
''Yasayı onaylasanız da onaylamasanız da bu millet size saygı duyar. 'Cumhurbaşkanın takdiri budur' der. Ancak, yasayı onaylarken 'tereddütleri gidermek üzere' diye yasalarda bulunmayan, devlet geleneğinde olmayan bir hakkı kullanarak tartışmayı önümüzdeki günlere ötelemeye, bazı kendilerini bilmezleri Silahlı Kuvvetler'e veya iktidara doğru hücuma sevk eden bir yanlışa nasıl düşersin Sayın Cumhurbaşkanı? Onaylasan da niye onayladın diye tereddüt duyanlar bir gün duyar, onaylamazsan da niye onaylamadın diyenler bir gün tereddüt duyar. Ama siz bir yandan onaylıyorsunuz bir yanda da tereddütü öteleyerek yasanın tartışmasını ortaya koyuyorsunuz. Ne olurdu 'onayladım bitti' deseniz. Sizi cumhurbaşkanlığı makamından mı alacaklardı? Ne olurdu 'onaylamıyorum' deseniz, Meclis'e gönderseniz tekrar görüşülsün' deseniz ne olurdu? Bu ülkenin huzura ihtiyacı var. Bu ülkenin saygı ve sevgiye ihtiyacı var.''
-''DEMOKRAT-DARBECİ AYRIMI''-
Bahçeli, ''Şimdi de demokratlarla darbeciler ayrımı içerisinde ülkenin yönetilmeye çalışıldığını'' ileri sürerek, ''Eğer AKP'nin iktidarının hatalarını sayıyorsanız, AKP'nin iktidardan uzaklaşmasını istiyorsanız, sanki demokrasi dışında bir davranış içinde olup darbeyi düşünen insanlar grubuna sizi dahil etmeye çalıyorlar. Ama bunun tersini düşünmeye başladığınızda da demokrat olmayı kendilerinden başka kimseye bırakmıyorlar'' dedi.
-''DOLMABAHÇE GÖRÜŞMESİ AÇIKLANMALI''-
MHP lideri, Başbakan Erdoğan ile eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Dolmabahçe Sarayı'ndaki görüşmenin millete anlatılması gerektiğini söyledi.
Bahçeli, ''Bu görüşme millete anlatılmalı. 'Ben bunları açıklayamam' diyerek kurtulamazsın. 'Eski Genelkurmay Başkanı açıklarsa ben de açkılarım' diyerek topu bir başkasının üzerine atamazsın. Dolmabahçe Sarayı'na giderken hepinizi millet gördü, Dolmabahçe Sarayı'ndan çıkarken de hepinizi millet görüyor. Bir de Dolmabahçe Sarayı'nın içerisinde ne yaptığınızı millet görsün'' diye konuştu.
Erdoğan ile Büyükanıt'ın bir televizyon programına çıkarak görüşmeyi halka anlatmasını isteyen Bahçeli, şöyle devam etti:
''Çıkın televizyona eski Genelkurmay Başkanı buraya otursun, sayın Başbakan buraya otursun, güveneceğiniz bir televizyon yöneticisi de ortada otursun. Bir eski Genelkurmay Başkanı'na sorsun, Dolmabahçe Sarayı'na niye gittin? Başbakan'a sorsun, bu görüşmeyi başbakanlıkta değil, Genelkurmay'da değil, Dolmabahçe'de niye yaptın? Ne konuştuğunuzun gizlisi, kaçamağı kalmasın, millet bunu merak ediyor. Gelin onlar da öğrensin darbeciler ile demokratlar ayrımını açıklayın da pusuda yatan darbeciler de ortaya çıksın sahte demokratlar da ortaya çıksın. Bu ülkenin huzura ihtiyacı var, bu ülkenin saygıya, sevgiye ihtiyacı var.''
Bahçeli, MHP'nin büyük olağan kongresinin 19 Kasıma kadar gerçekleştirileceğini belirterek yapılacak genel seçimlerde MHP'nin tek başına iktidarı hedefleyen kararlılıkla milletin huzuruna çıkacağını söyledi.
Devlet Bahçeli, Yüreğir Serinevler Spor Salonu'ndaki kongrede, konuşmasının ardından partiye yeni katılanlara rozet taktı.
Bahçeli'nin salondan ayrılmasının ardından halen başkanlık görevini sürdüren Ahmet Erdoğan'ın başkanlığındaki tek liste ile seçimlere gidildi.