Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk Anayasada getirilen değişikliklerin bazılarının herkesin kabul ettiği konular olduğunu ancak karşı çıkılacak bazı düzenlemelerin de varlığının altını çizdi.
Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, yargıyla hiç ilgisi olmayan kişilerin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) gibi bir kurula seçilmesinin doğru olmadığını savunarak, ''Bu, yargı bağımsızlığını zedeler'' dedi.
Karadeniz'in Özelliklerini Koruma Kulübü (KÖK) Derneğince düzenlenen 3. Karadeniz Kalkınma Kurultayına katılan Türk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anayasa değişikliği için yapılacak referanduma işaret ederek, bu konuda son sözü halkın söyleyeceğini ifade etti.
Anayasada getirilen değişikliklerin bazılarının herkesin kabul ettiği konular olduğunu belirten Türk, şunları kaydetti:
''Şimdi bu kanunda tartışma konusu olmaya devam eden maddeler, yargıyla ilgili olan maddelerdir. Anayasa Mahkemesinin üye sayısı artırılmaktadır ve üyelerin bir kısmının TBMM tarafından seçilmesi öngörülmektedir. Bunun yargıda siyasallaşamaya yol açacağı kaygısı vardır. Başka ülkelere baktığımız zaman Anayasa Mahkemesi üyelerinin kısmen veya tamamen parlamentolar tarafından seçildiğini görüyoruz. Bizde de 1961 Anayasası'nda benzeri bir sistem öngörülmüştü ama bu daha sonra terk edildi.
İkinci tartışmalı değişiklik ise HSYK'nın yapısında yapılan değişikliktir. Bu kurulun üye sayısı 22'ye çıkarılmakta. Kurulun dört üyesi, yargıyla hiç ilgisi olmayan kişilerden seçilecektir. Şimdi yargıyla hiç ilgisi olmayan kişilerin HSYK gibi bir kurula seçilmesi doğru değildir. Bu, yargı bağımsızlığını zedeler.''
HSYK ile ilgili getirilen değişiklikte diğer önemli çekincenin de Adalet Bakanının konumunun güçlendirilmesi olduğunu ifade eden Türk, bu konunun da yargı bağımsızlığını tartışmaya açacağını ileri sürdü. Değişiklikle HSYK'ya bağlı ''Genel Sekreterlik'' oluşturulmasının da öngörüldüğünü hatırlatan Türk, şöyle devam etti:
''Bu, bir anlamda kurulun işlemlerini Adalet Bakanlığından almak, bir ölçüde bağımsızlaştırmak amacını izler görünmektedir, ancak bu genel sekreterin atanması da yine Bakanın elindedir. Böyle olunca burada iddia edilenin aksine üye sayısı artırılan kurul, önemli konularda Bakanın vereceği karara göre hareket edebilir bir kurul olacaktır.
Burada yürütmenin yargı üzerinde baskısı ortaya çıkabilecektir. Bu nedenle HSYK ile ilgili düzenlemenin önemli bölümünün yargı bağımsızlığı ilkesine aykırı olduğu düşüncesindeyim. Yargı bağımsızlığı devletin temelidir. Yargı, adaleti gerçekleştirecek olan kurumdur. Adalet ise devletin temelidir. Dolaysıyla yargı bağımsızlığı ilkesine aykırı olan bu düzenleme, 'hukuk devleti' ilkesine aykırıdır