Anavatan Partisi Trabzon İl Başkanı İsmail İnan yaklaşan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle bir kutlama mesajı yayımladı. Yayımlanan mesajda şu sözlere yer verildi; Anavatan Partisi Trabzon Teşkilatı olarak Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyoruz. Bu Güzel ve özel günün, kadınlarımızın giderek artan sorunlarının çözümüne vesile olmasını ve katkıda bulunmasını diliyoruz.
Toplumda kadınların yeri büyüktür. Gerek eğitimde gerekse iş hayatında olsun onların yeri doldurulamaz. Bu yüzden de 1977 yılının 8 Mart günü Birleşmiş Milletler Örgütü tarafından Dünya Kadınlar Günü olarak kabul edilmiştir. Her yıl 8 Mart'ta Dünya Kadınlar Günü kutlanır. Kadınlar günü kutlu olsun! Bu bildirgenin imzalanması ile tüm insanlar her konuda eşit sayılmaya başlandı. Bu da insanlığın gelişmesinde atılan en büyük adım oldu. Hayat her insanın önünde çalıştıkça aydınlanan bir yol haline geldi.
Kadın sorunu denildiğinde akla gelen sorun aslında bir adalet sorunudur, bir eşitlik sorunudur, bir çağdaşlık sorunudur, bir ilerleme, kalkınma, refah sorunudur. Ve sorun kadınlardan kaynaklanmadığı gibi kadınlara özgü de değildir. Kadınlar sadece sorunun mağdurlarıdır. Dolayısıyla bu soruna bir kadın sorunu diye yaklaşmak kesinlikle yanıltıcıdır, yanlıştır, haksızdır ve bizleri doğru sonucu bulmaya götürmez. Soruna insan sorunu diye yaklaşmamız gerekir, çünkü sorun bir insanlık sorunudur. Esas itibariyle sorun güç ile hak arasında yanlış tercihlerde bulunan zihniyetin, tarih boyunca insanlığa yaşattığı ama en çok da kadınları mağdur ederek yaşattığı bir sorundur.
Ülkemizin, sosyal barışa ve giderek artan baskılarla devam ettirdiği bu süreçte; Magazinsel yaşam tarzıyla unutturulmaya çalışılan ve Türk Örf ve Ananelerinin belli bir yaş düzeyinin üzerinde ki vatandaşlarımızın yaşayıp unutamadığı bir gerçek vardır. Bu gerçeği yıkmak için tüm projelerinde milyonlarca dolar değerinde bütçelerle yapılan filmler ülkemize çok ucuz paralarla servis edilip TÜRK AİLE düzeni yok edilmeye çalışılmaktadır.
İnsanlığın evrensel barışının temel kurumu ailedir. Aile olmadan, aileyi korumadan sosyal barışı tesis etmek hatta sosyal hayatın devamlılığını tesis etmek mümkün değildir. Ve bilinen ve kesinleşen gerçek de ailenin çekirdeği kadın olmasıdır. Aileyi aile yapan kadının fedakârlığı ve kadının yaradan dan ötürü aldığı inşaa gücüdür. Bu yaratılıştan gelen bir şeydir. Kimsenin yok sayamayacağı ilahi bir gerçektir. Sosyal hayatımızın merkezinde kadın vardır. Sonuç olarak: Aile sosyal barışın Merkezi-Trafosu, kadın ise ailenin sigortasıdır.
Bu çerçevede Ülkemizde, son günlerde 'başörtüsü' ya da Çarşaf konusu üzerinden yürütülen ve gittikçe toplumumuzu kamplara ayıran Kadın Öznesi üzerinden yapılan tartışmalarına da değinmek gerekir. Sorunu 'başörtüsüne özgürlük' ya da 'Çarşaf açılımı' parantezine sıkıştırmadan, siyasal ve toplumsal kutuplaşmayla, rövanş mücadelesi vari tahriklere fırsat vermeden çözmek doğru olandır. Çözümü herhangi bir siyasi ideolojik tutumun galibiyeti, Bir diğerinin mağlubiyeti olarak algılanabilir bir yöntem üzerinden aramamalıyız. Çözüm herkesin çözümü ve herkes için kabul edilebilir bir sonuç değerini taşımalıdır.
Böyle bir çözüm Anavatan Misyonunda vardır. İlkelerimizde var olan Bu çözüm; herkesin temel hak ve hürriyetlerinden ve kamu hizmetlerinden eşitlik ve adalet ilkeleri temelinde yararlanabilmesi için, kanun önünde eşitliğin sağlanması, Ayrımcılık, dışlayıcılık ve yoksayıcılığın engellenmesi yasasının çıkarılıp Hukukun Üstünlüğü ilkesi tüm sistemde kendisini hissettirmelidir. Böylece Kadına şiddete ve ayrımcılığa karşı Yasal eksikliklerinde giderilmesi içinde çalışmalar kendiliğinden ortaya çıkacaktır.