İşte Ak Parti'nin savunması

AKP, bizzat başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın ağzından, savunma için ek süre talep etmeyeceğini açıkladı. Çünkü, davanın bir an önce bitmesi isteniyor. Nedeni de; seçimlere en geç 6 ay kala kurulan partilerin seçime katılmasına ilişkin düzenleme. AK Parti,

AKP, bizzat başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın ağzından, savunma için ek süre talep etmeyeceğini açıkladı. Çünkü, davanın bir an önce bitmesi isteniyor. Nedeni de; seçimlere en geç 6 ay kala kurulan partilerin seçime katılmasına ilişkin düzenleme. AK Parti, kapatma kararı çıkması halinde kurulacak yeni bir partinin 6 aylık seçime katılamama şartına takılmasını istemiyor.

İNTERNETHABER'e konuşan Dendir Mir Mehmet Fırat, “Savunma hazırdı zaten. Başbakan açıkladı. Ek süre istemeyeceğiz. Bugün veya yarın (Çarşamba-Perşembe) savunma mahkemeye verilecektir. Partimizin genel sekreterinin dosyayı götürmesi gerekiyor” dedi.

SÜRE TAKTİĞİ

AK Parti 'nin Anayasa Mahkemesine ön savunmasını vermesine 2 gün kalımıştı. 2 Mayıs Cuma günü AKP'nin savunmasını yapması için tanınan 1 aylık yasal süre doluyor. Ancak, parti isterse Anayasa Mahkemesi'nden ek süre talep edebilirdi. Fakat, Başbakan Erdoğan; savunma için ek süre talep etmeyeceklerini açıkladı. Dosyanın hazırlığının aslında hafta sonunda tamamlandığı ve ek süre talebinin istenmesi halinde sadece taktiksel olacağı biliniyordu. AK Parti, ek süre istemenin kendi stratejisine uygun olmadığı kararına varınca, dosyayı teslim edeceğini açıkladı.


Peki AK Parti'nin savunma dosyasında neler var? İNTERNETHABER hafta başında savunma dosyasını açıklamıştı. Kulislere yansıyan ve kurmayların aktardıkları bilgilere göre savunma stratejisi şöyle:

MANİFESTO

AKP'nin savunması için parti içinden ve dışından çok sayıda hukukçu tarafından hazırlandı. Parti içinde Cemil Çiçek ve Bülent Arınç başta olmak üzere bir çok hukukçu parti yöneticisi, bakan ve milletvekili ile Başbakanın danışman ve yakın kurmaylarından oluşan bir hukukçu kurmayı; ayrıntılı bir çalışma sonucu savunmayı hazırladılar.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Katar dönüşü Abant'ta İnönü Köşkü'nde üzerinde çalıştığı ve son şeklinin verilmesi için yeniden kurmaylarına teslim ettiği savunma dosyasına son anda eklenecek konular son birkaç gün içinde gözden geçirildi ve dosyaya son şekli verildi. Başbakanın 'demokrasi manifestosu olacak' dediği kapatma davasıyla ilgili savunmanın içeriği zengin.

ANA EKSEN : ŞİDDETSİZLİK

AKP, savunmasının ana eksenini, partinin laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelmesine neden olarak gösterilen eylem ve demeçlerin 'şiddet' içermediği gibi, bu nitelikteki fiillerin parti yönetimi tarafından benimsenmediği temeline oturttu. İddianamedeki 'odak' tanımının Anayasa'nın 68 ve 69. Maddesindeki 'odak' tanımına uymadığı örnekler ve olaylarla ortaya konulmaya çalışılacak.

90. MADDE

AKP, bu temel eksenin yanı sıra; Anayasa'nın 90. Maddesi'nin son fıkrasında yer alan düzenlemenin Mahkeme tarafından dikkate alınmasını isteyecek. Bu hüküm; “Usulüne göre yürürlüğe konulmamış temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır” şeklinde.

AKP bu yolla; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesi ile örgütlenme hakkını düzenleyen 11. Maddesi ve AİHM'in parti kapatılmasında kendisine ölçü olarak aldığı Avrupa Konseyi'ne ait Venedik Kriterini davanın temel konusu yapmaya çalışacak.
AKP, Venedik Kriterlerinin “Siyasal partilerin yasaklanması veya kapatılması, sadece partilerin şiddeti siyasal bir araç olarak kullanmaları veya anayasada güvence altına alınan hak ve özgürlükleri yok etmek ve demokratik anayasal düzeni yıkmak için şiddet kullanmayı savunmaları durumunda haklı görülebilir” ilkesini; savunmasının temeli yaparak, şiddet ile ilgisi olmayan bir partinin kapatılmasının demokrasi ve hukuk temelinden yoksun olacağı iddiasında bulunacak.

SAVUNMA ARGÜMANLARI

AK Parti'nin savunmasında yer vereceği diğer önemli hususlar da şöyle:

*Kapatmaya gerekçe olan açıklama ve demeçler hakkındaki tekziplere iddianamede yer verilmedi. Mahkemece aklanmış eylemler bile kapatma delili olarak sunuldu.

*Parti yönetiminin kapatmaya gerekçe olarak gösterilen söz ve eylemlerin sahiplerine yönelik açıklama, kınama, uyarma gibi yaptırımlar yapılmıştır. Bu nedenle 'odak' olma unsuru iddiası yerinde değildir.

* Anayasanın 10 ve 42. maddesinde yapılan (türban serbestisi) değişiklikler, doğrudan türbana ilişkin değildir. Hak ve özgürlüklerin kapsamını genişleten bir düzenlemedir. Zaten düzenlemede 'kılık ve kıyafet' ibaresi yer almamıştır.
*Yasama faaliyetleri Anayasa'ya aykırılık oluşturuyorsa Anayasa Mahkemesi tarafından o düzenleme iptal edilmektedir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin henüz bir karar vermediği 10. ve 42. madde ile ilgili düzenlemenin henüz yasalaşma süreci tamamlanmamıştır. Henüz yasalaşma süreci bitmeyen bir konu; bir partinin kapatılması ve düzenlemede imzası olanlara siyasi yasak sonucunu doğuramaz.

* AKParti, laikliği zedeleyen bir parti değildin. Tam tersine bu ilkeyi güçlendiren bir partidir. (Bu bağlamda Başbakan Tayyip Erdoğan'ın zaman zaman laiklikle ilgili yaptığı açıklamalar örnek gösterilecek)

* Türban ve başörtüsüne ilişkin açıklama ve değerlendirmeler sadece AKP değil, hemen tüm siyasi partiler ve siyasi kişilikler tarafından yapıldığı da örneklerle ortaya konulacak.

* 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren hakkında daha önce Yargıtay tarafından verilen kararlar emsal gösterilerek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün vatana ihanet dışında hiçbir suçtan yargılanamayacağı kaydedilecek.

Zübeyir KINDIRA / internethaber

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri