28 Mayıs’ta başlayan ve polis müdahalesi nedeniyle 6 yurttaşın yaşamını yitirdiği Gezi Parkı eylemlerine ilişkin “İnsan hakkı ihlalleri” raporunda, “işkence yasağı ve yaşam hakkı”nın ihlal edildiğini saptadı.
Gezi eylemlerinde, 8 bin 163 kişinin, polisin “orantısız güç” uygulaması nedeniyle yaralandığı, 11 bin kişinin gazdan etkilendiği, 3 bin 600 kişinin gözaltına altına alındığı ve tutuklu sayısının 133’e çıktığı belirtilen raporda, hukuksuz yakalama ve gözaltı işlemleriyle yurttaşların “özgürlük ve güvenlik hakkı”nın ihlal edildiği belirtildi.
CHP İnsan Hakları Çalışma Grubu tarafından hazırlanan “Gezi Parkı Eylemleri İnsan Hakkı İhlalleri” başlıklı Merkez Yönetim Kurulu raporu 8 Eylül’de toplanacak Parti Meclisi’ne sunulacak. Raporda Gezi’nin fotoğrafı şöyle çekildi:
Toplantı ve gösteri yürüşüyü hakkı ihlali: Polis tarafından belki de dünyada bugüne kadar örneği görülmemiş şekilde yoğun biber gazı kullanılarak, gaz kapsülleri göz ve diğer organ kaybı ve yaralanmaları yaratacak şekilde atılarak, eylemcilerin üzerine içine biber gazı kimyasalı karıştırılmış tazyikli sular sıkılarak ve hatta ateşli silah kullanılarak, eylemcilere şiddet uygulanarak, çadırları yakılarak dağıtılması uluslararası ve ulusal mevzuat ve AİHM içtihatlarına göre açıkça “toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının” ihlalidir.
Özgür basın cezalandırıldı: Eylemler sırasında gazetecilere şiddet uygulanması, gözaltına alınması, bazı televizyon kanallarına eylemler sırasında “yayın hizmetleri ilkesine aykırı olarak” yayın yaptıkları gerekçesi ile ceza kesilmesi, Başbakan ve hükümet üyelerinin direniş eylemlerini haber yaptıkları için basın hakkında adeta aba altından sopa göstererek ağır suçlamalarda bulunmaları ifade ve basın özgürlüğünün ihlalidir.
Gezi’ye katılana fişleme: Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Gezi eylemlerine katılan öğretmen ve öğrencilerin isimlerinin, Sağlık Bakanlığı tarafından Gezi eylemleri nedeni ile sağlık hizmeti alanlar için ayrı bir form doldurulmasının, Adalet Bakanlığı tarafından da Gezi eylemleri ile ilgili gözaltına alınanların listesinin istenmesi kişilerin toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarını kullanmalarının engellenmesine yönelik bir girişim olduğu gibi ayrıca özel hayatın dokunulmazlığı, sağlık ve eğitim hizmeti alma hakkı ihlali niteliği taşımaktadır.
Eylemci başına kapsül: Gezi eylemlerinde adeta eylemci başına bir kapsül düşecek oranda biber gazı kapsülü fırlatıldığına, bu biber gazı kapsülleri nedeniyle onlarca vatandaşta organ kaybı ve yaralanması meydana geldiğine, biber gazının toplantı ve gösteri yürüyüşünü dağıtmak amacı ile değil eylemcileri cezalandırmak amacı ile kullanıldığına dehşet içinde tanıklık ettik.
Yaşam hakkı ihlali: Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz başına aldığı darbeler nedeni ile, iki vatandaş da biber gazına maruz kalma neticesi kalp krizinden, bir polis memuru da eylemler sırasında görev başında iken köprüden düşerek yaşamını yitirdi. Eylemler sırasında polis tarafından uygulanan hukuksuz ve orantısız güç ile “işkence yasağı” ve hayatını kaybeden yurttaşların “yaşam hakkı” ihlal edilmiştir.
Çocuklar da fişlendi: Gezi eylemleri sırasında ne yazık ki birçok çocuğun biber gazından etkilendiği, gaz fişeği ve plastik mermi isabet ettiği, gözaltına alınan çocuklara polisler tarafından şiddet uygulandığı, kelepçe takıldığı, hakaret ve küfür edildiği Gündem Çocuk Derneği raporunda belirtildiği gibi yazılı ve görsel medyada da buna ilişkin pek çok haber ve görüntü yer almaktadır.