MHP'de hem Alparslan Türkeş hem de Devlet Bahçeli yönetiminde yer almış, milletvekilliği, genel başkan yardımcılığı yapmış isimlerden biri olan Şevket Bülent Yahnici 12 Haziran seçim sürecinde ve sonrasında MHP'de yaşananları dikkatle takip edenlerden. 1968'de CKMP ile başlamış siyasi hayatı. Kendisini Türk milliyetçisi diye tarif edenlerden. MHP tarihinde yaşanan onca seçim başarısızlığına ve 1999'da yüzde 18'lere kadar yükselen oy oranına tanıklık etmiş bir siyasetçi. "Ben 1968'de CKMP'den beri seçim kaybetmiş bir adamım. Hiç bir yere gitmedik. Nerede soyunduk orada giyiniriz" diyor. Bahçeli'nin genel başkan seçildiği 1997 kongresinde destekleyenlerden, ancak 3 Kasım seçimlerinden sonra yapılan kongrede yolları ayrıldı.
Yahnici'nin MHP'nin 12 Haziran performansı ve partiye ilişkin analizlerinin yer aldığı ropörtajın önemli satırbaşları şöyle:
MHP EMANET OYLA BARAJI GEÇTİ
Yahnici, "İnsanlar 'Aman MHP baraj altında kalmasın' diye bu partiye oy vermişlerse parti baraj altında kalma riski ile karşı karşıya demektir. Bir partiyi yüzde 9,5-10,5 aralığına hapsederek yönetmenin bir bedeli olmamalı mı" dedi.
SEÇİM SONUCU BAŞARILI MI?
MHP'nin seçimlerde aldığı oyla ilgili bakış açıları farklı olunca değerlendirmeler de o bakış açılarana uygun şekilde farklılaşabiliyor. Genel merkezde görev yapmakta olan arkadaşlarımız başından beri bulundukları konumun da bir icabı olarak alınan neticeyi başarı olarak nitelendiriyorlar. Hatta halkımıza barajı geçme imkanı tanıdığı için teşekkür bile ettiler. İnancım MHP'nin 1999 oyunun yani yüzde 18'in MHP ile ilgili oy hesaplarında veya tahminlerde alt limit olarak kullanılabilmeseydi. Yani, partinin yönetim kademesindeki arkadaşlarımızla benim şahsi inancım arasında yüzde 10'luk bir başlangıç noktası farkı var.
BAŞARI GÖRÜNMÜYOR?
İnsanlar "Aman MHP'ye oy verelim, baraj altında kalmasın" diye bu partiye oy vermişlerse MHP baraj altında kalma riski ile karşı karşıya demektir. MHP, 2007'de de, 2011'de de emanet oylarla barajı geçti. Bu gerçeği söyleyince MHP Genel Merkezi'ndeki arkadaşlarımız ayağa kalkıyor. 1999'da yüzde 18 oy alan yönetimdeydiniz, ama 2002'de yüzde 8 oy alınırken de parti yönetimindeydiniz.
2002'de yüzde 8'e düşerken MHP'nin yürüttüğü kampanyada benim bir payım, emeğim yoktu, adaydım, ama Ankara ile uzak bir mesafade kalmak durumunda kaldım. 4 trilyon liralık gazete reklamı verilmiş, gazetelere verilen ilanlardan kimse birşey anlamadı, 4 bin tane oy getirdiğini kimse söyleyemez.
HALK KORKMUŞTUR
Ben 2011 kampanyasında bir kere Devlet Bey'in her zamankinden farklı ciddi bir performans sergilediği kanaatindeyim. Hiç olmadığı kadar çok çalıştığı, hiç olmadığı kadar çok gezdi ve hiç olmadığı kadar çok konuştu. MHP ve CHP, ekonomik ve sosyal konularda söyledikleriyle halka inandırıcı gelmedi, halk AK Parti'ye inanmayı tercih etti. Hatta çok daha ileri bir şekilde halk CHP ve MHP'den, CHP ve MHP'nin etkili olacağı bir Türkiye'den korktu, ürktü. Halkı bu duyguya iten neydi bunu tahlil etmek lazım.
BİR BEDELİ OLMALI
MHP'de her nedense başarıya herkes sahip çıkar, başarısızlık ise üçüncü şahıslara yüklenir. Birileri, birşeyler başarısızlığın sebebidir. Seçimden sonra genel merkezden yapılan açıklamalarda da işte "MHP'nin baraj altında kalmasını isteyen şer odakları"nın MHP'yi baraj altına indirmek için oyunlar tezgahladığı ifade edildi. MHP yüzde 30'ları zorlayan bir parti olsaydı da yüzde 25'e çekmek için bu odaklar oyun kursalardı. MHP niye 9,5-10,5 aralığında sıkışık bir vaziyetteydi de yüzde 10'un altına itilmek tehlikesiyle, oyun ve tezgâhları ile karşı karşıya kaldı? Bir partiyi yüzde 9,5-10,5 aralığına hapsederek yönetmenin bir bedeli olmamalı mıdır?
MHP'DE YÖNETİM TARZI PROBLEMİ VAR
MHP'de yönetim tarzı problemi var. MHP üniversite ilişkilerini, entelektüel ilişkilerini, sivil toplum örgütleri ile ilişkilerini, toplunun katmanları ile olan ilişkilerini kaybetti. MHP MHP'lilerle siyaset yapıyor.
LİDERLİK TARTIŞMASI
MHP'de liderlik sorunu olmaz. Olması icap etmesi ayrı bir iş, olması ayrı bir iş. Lider kendisini seviyor, arkadaşları lideri seviyor. Lider kendisini başarılı buluyor, arkadaşları lideri başarılı buluyor. Alan razı satan razı. Kim liderlik tartışması açacak?
OY VERDİĞİMİZ CUMHURBAŞKANINI SUÇLADIK
Hiçbir şey olmaz. Yönetimin 9 üyesinin aynı günde sapır sapır dökülmesi karşısında sadece dışarıyı suçladık, en sonunda oy verip seçtiğimiz cumhurbaşkanını suçladık, "Cumhurbaşkanı niye MHP'nin belaltı işleriyle uğraşmadı" diye kızdık. Bu sorun yüzde 13 oy alarak atlatıldı, buna vesile olduğu için de adeta kasetlere dua edildi.
MHP İÇİNDE MÜCADELE EDİLMEZ
...Ben dışarıya karşı 48 saat uğraşırım, ülkeye, MHP'ye yönelen her düşmanlığa karşı uyumam, yemek bilmem, eve gelmem, bu yaşımda da yaparım, ama git de MHP'nin içinde mücadele et, kavga et, partinin içinde "milliyetçilik ideolojisi şöyle olur, böyle olmaz" diye bir tartıışmanın içine gir. Bu yaştan sonra bu işler yapılmaz.