CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bölgede yapılan HES'lere karşı olduğunu belirterek, "Siz 'hayır' diyorsanız, biz de 'hayır' diyeceğiz. Biz insanların kardeşliğine inandığımız gibi, derelerin kardeşliğine de inanıyoruz" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, saat 17.30 sıralarında helikopterle Artvin'e geldi. Burada partililerine hitap eden Kılıçdaroğlu, konuşması sırasında gözüne takılan "Makaram sarı bağlar, Recep söyler, Arınç ağlar" yazılı pankarta ilişkin, "Ama orada yazıldığı gibi olmayacak. Sadece Recep değil. Recep ve saz arkadaşları söyler, Arınç da ağlar diyorsunuz. Onların ağlamaları benim için dert değil. İki aylık Kübra'nın annesinin kucağında açlıktan ölmesi, benim için dert. Bir annenin çocuklarına kahvaltı hazırlayamadığı için intihar etmesi, benim için dert. Ben bu ülkede hiç bir yurttaşı aç bırakmayacağım. Herkes mutlu olacak, bütün çocuklar yatağa tok karna girmiş olacaklar" ifadelerini kullandı.
Günde 16 saat çalıştığını belirten Kılıçdaroğlu, "Ezberini bozdum. Şifresini çözdüm. Şimdi sıra size geldi. 13 Haziran'da AKP'nin şifresini çözmek onu sandığa gömmek, artık sizin göreviniz. Ben üstüme düşeni yapıyorum. Günde 16 saat çalışıyorum. Doğudan batıya geziyorum. Gezerken huzur, barış, kardeşlik, demokrasi özgürlük, bizim hakkımızdır diyoruz. Bu hakkı sonuna kadar istiyoruz. Bunu sonuna kadar savunacağız. Bizim gibi düşünmeyenlere de, AKP'lilere de, kim olursa olsun herkese saygı göstereceğiz.
Onların da bize saygı göstermelerini isteyeceğiz. Onlar ülkeyi 9 yıldır etkiler, getirdikleri nokta belli. Açlık, yoksulluk ve yolsuzluk, işsizlik var. Biz hepsine talibiz. Ülkenin rantına değil, ülkenin sorunlarına talibiz. Sorunları çözeceğiz ve ülkeyi ayağa kaldıracağız" dedi.
Kalabalığın "faşizme karşı omuz omuza" sloganları üzerine, her türlü baskıcı rejime karşı olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Bütün baskıcı rejimlere karşı yürekle mücadele etmekte kararlıyız. Ne kadar baskı uygularlarsa uygulasınlar, ne kadar iftira ederlerse etsinler, direneceğiz ve Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız. Bu, bizim hedefimizdir. Bu hedefi mutlaka gerçekleştireceğiz. Şifreyi çözdükten sonra Recep bey'in ikinci itirafı. Dedi ki 'benim bakanlarım yolsuzluk yaptıkları için onları listeye koymadım' Dedi değil mi? Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir Başbakan çıktı, kendi bakanları yolsuzluk yaptı diye listelere koymadığını söyledi. Şimdi bizim soru sorma hakkımız var. Bu yolsuzluk yapan bakanlar kim? İsimlerini açıkladım. Ama kimse korkudan Recep beye bir şey söyleyemiyor. Diktatörlüğünden değil. Ya tutar da Recep bey onların yolsuzluklarını açıklarsa, korkularından ses çıkarmıyorlar. Kendi çocuklarınıza çok kötü bir miras bıraktınız. Şimdi koro halinde bana saldırıyorlar; 'efendim sen nasıl bunu söylersin'. Bunu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan, bana niye söylüyorsun? Git ona söyle. Efeleneceksen git, ona efelen. Ama yapamazlar, yapmaları da mümkün değil. Çünkü gırtlaklarına kadar yolsuzluğa battılar" diye konuştu.
"HES'LERE HAYIR"
Kılıçdaroğlu, seçmenlerin Hidroelektrik Santralleri (HES) karşıtı sloganları üzerine, "HES'lere siz 'hayır' mı diyorsunuz? Ama Recep bey 'evet' diyor. Siz 'hayır' diyorsanız, biz de 'hayır' diyeceğiz. Dereler için mücadele eden bir sivil toplum örgütünüz var, Derelerin Kardeşliği. Biz insanların kardeşliğine inandığımız gibi derelerin kardeşliğine de inanıyoruz" ifadeleri kullandı.
İnternet yasaklarını çözeceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, 2. Kurtuluş Savaşı'nı vererek ülkeye yeniden demokrasiyi getireceklerini söyledi. Atatürk'ün, "Savaş meydanlarda kazanılan zaferler, ekonomik zaferlerle taşlandırılmadıkça o ülke bağımsızlığını sağlayamaz" sözünü hatırlatarak yoksulluğu yok edeceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Ben AKP'nin gövdesini silkeliyorum. Türkiye'de silkeliyorum. Siz de dallarını silkeleyin. AKP'yi 12 Haziran'da sandığa gömün. Ama dallarını silkelerden elma düşecek diye beklemeyin. Bereketsiz hükümet bunlar, bereketsiz ağaç. Bir meyve bile yok. Hep kendilerine ve yandaşlarına çalışıyorlar. Onun için dallarını silkelerken dikkat edin, Recep bey düşebilir, başınıza düşmesin. Bereket olsaydı bu kadar işsizlik ve yolsuzluk olmazdı" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı televizyonda tartışmaya davet eden Kılaçdaroğlu, şunları söyledi:
"Recep bey benimle bir sürü laf ediyor. Kendine bir kez daha çağrı yapıyorum. Kendine güveniyorsan, bakanlar, milletvekilleri, valiler, müsteşarla, hakim ve savcılar senin emrinde. Gel bir televizyon kanalında, yandaş televizyon kanalı da olabilir. Sen sor, ben cevap vereyim; ben sorayım, sen cevap ver. Benim için 'televizyonlara ve kameralara çok düşkün' diyor. Kameralara düşkün bir adam değilim. Tam tersine kameralardan ürkerim. 'İlla televizyonda olmasın' diyorsa gelsin, Artvin Meydanı'nda, istediği illerden birisinde vatandaşlarımız şöyle dursun, ikimiz de şöyle duralım. 'Ben bu konularda bilgili değilim' diyorsa Bakanlar Kurulu'nu getirsin. Ben tek başıma çıkacağım. Ne sorarsa cevabını vereceğim. Ama ben soracağım, o dut yemiş bülbüle dönecek. Bu talebi yaparken demokrasi adına yaptım. Uygar iki insan gibi konuşacağız, kavga etmeyeceğiz. ABD, Almaya, Fransa, İngiltere'de var. Niye bizde olmasın. Ama çıkamaz. Çıkabilir mi? Recep bey, Kemal kardeşinizin karşısına çıkabilir mi?. Çıkması için üç koşul gerekiyor. Geçmişinin temiz olması, kul hakkı yememesi ve mangal gibi yüreği olması lazım. Korkak adamdan başbakan olur mu? Benden niye korkuyorsun. Ben halim selim bir adamım. Sana iki çift laf edeceğim. Biliyorum cevap veremezsin, korkuyorsun. Korkuyorsan konuşma. Size sözüm var, onu dut yemiş bülbüle çevireceğim. Nereye kaçarsa kaçsın."
Geceyi Artvin'de geçireceği öğrenilen Kemal Kılıçdaroğlu, sabah saatlerinde helikopterle Bayburt'a gidecek