Kılıçdaroğlu: Demokrasimiz tehlikededir

Grup toplantısının başında Dsp'li Orhan Birgit, Uluç Gürkan, Macit Şekercioğlu ve Aydın Esen Chp'ye katıldı. Orhan Birgit kısa bir konuşma yaptı.Türkiye'nin hangi koşullarda olduğunu hepimiz biliyoruz. seçimlerde de aynı şeyi söyledik Chp varsa herkes içi

Grup toplantısının başında Dsp'li Orhan Birgit, Uluç Gürkan, Macit Şekercioğlu ve Aydın Esen Chp'ye katıldı. Orhan Birgit kısa bir konuşma yaptı.

Türkiye'nin hangi koşullarda olduğunu hepimiz biliyoruz. seçimlerde de aynı şeyi söyledik Chp varsa herkes için var. Chp demokrasinin güvencesidir. Çocuklarımızın güvencesidiri. Sanayicinin güvencesidir. Çiftçinin güvencesidir. Bizim bölünme lüksümüz yok. Beraber olmak beraber mücadele etmek zorundayız.

DEMOKRASİMİZ TEHLİKEDEDİR

11 yıl ülkeyi bir kişi yönetiyor. Bir parti değil. Herşey onun iki dudağı arasına kilitlenmiş durumda. Onun için bizim birlik olmamız gerekiyor. Şunu bütün yurttaşlarımız bilmelidir. Demokrasimiz tehlikededir. Çocuklarımıza özgürlükleri sınırsız bir ülke bırakmalıyız. Darbe yasalarına karşı bizim ciddi bir mücadele vermemiz gerekir. Darbe yasalarının savunucusu bugünkü iktidardır. Biz hem demokrasi tehlikede diyeceğiz hem de ayrışacağız böyle bir lüksümüz yok. Demokrasi tehlikedeyse ayrışmayacağız birleşeceğiz. Bunlar demokrasiyi tranvaya benzeterek yola çıktılar ve güçlendiler. Her siyasetçinin düşüncelirin özgürce ifade etmesinden yanayız. Ama istediğimiz bir kural var siyasetçi halkına doğruları söylemelidir.

Sık sık kullandıgğım bir cümle var yalancıdan başbakan olmaz. 30 Eylül'de bir paket yaptılar adına demokrasi paketi deyip milletin önüne koydular. Konulan paketin demokrasiyle ilgisi olmadığını söyledik. Demokrasi kılıfı içinde andımızı da kaldırdılar. Efendim neymiş bu soğuk savaş dönemlerinin andıymış. Birinci büyük yalan. 1933'te soğuk savaş diye bir şey yoktu.

KENDİLERİNİ TANIMLIYORLAR

İkinci büyük yalan Çocukları formatlıyorlar bununla. Formatlıyorlar da ne oluyor "Doğruyum" diyor. "E doğruyum diyip yolsuzluk yapıyorlar" diyorlar. Kendilerini tanımlıyorlar. Çocuğa doğru olmayı öğretmek ne zamandan beri formatlamak oldu.

ADAM OL ÇIK MİLLETİN ÖNÜNE

Çalışkanım, ne alıp veremediğiniz var. Türküm bunu söyleyemezler. Adam ol neyi yasaklamak istiyorsan çık Türk milletinin önüne yasakla. Çıkıp gencecik çocuklara kininizi unutmayın diye mesaj gönderiyor. İlköğretimde çocuklara doğru olmayı çalışkan olmayı öğretiyorlar.

VEKİLLERİN HAPİSTE NE İŞİ VAR?

Demokrasilerde özel yetkili mahkeme olmaz. Özel görevli mahkeme olmaz. Sıkı yönetim olmaz. DGM'ler olmaz. Defalarca söyledik. Gel kardeşim demokrasi mi istiyorsun. Gel özel yetkili mahkemeleri kaldıralım. Bu mahkemelerin verdiği kararları yeniden açalım. Değerli arkadaşlarım, Türkiye kirden arınacaksa yargının bağımsızlığı ile arınır. Bu özel yetkili mahkemeler, en derin yaralardan biridir. 17 yaşındaki Erdal Eren'in yaşını mahkeme kararıyla büyütüp yine mahkeme kararıyla idam etmiştir. Buna siz mahkeme mi diyorsunuz. Milli irade diyorsunuz. Her yerde milli irade. O zaman milli iradenin seçtiği vekillerin hapiste ne işi var?

SAVCILIKTAN TEMİZ KAĞIDI ALAMIYORDUN

Sen milletvekili olamıyordun. Savcılıktan temiz kağıdı bile alamıyordun önün açıldı. Şimdi demokrasiye ihanet ediyorsun. Seni seçen oylar milli irade de o milletvekillerini seçen irade gayri milli irade mi? Onlara millet oy vermedi mi? Herkesin düşünmesi lazım. Özellikle aydınların. Bardağın dolu tarafını görmeye alışkın olan aydınlar. Aydın dediğiniz kişi bardağın boş tarafını gören kişidir. Düşünceyi açıklamak var mı bu pakette. Hayır yok. Aydınlar hapiste, yazarlar, gazeteciler, akademisyenler hapiste, neymiş demokrasi geliyormuş. Peki bunlar tahliye olacak mı? Hayır. Kalem tutan ile elinde silah tutanı aynı kefeye koyarsanız böyle bir tablo çıkar ortaya. Bu tablonun adı demokrasi değildir.

DARBE ANAYASASININ BİLE GERİSİNE DÜŞTÜNÜZ

Toplantı ve gösteri yasası konusunda da, herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına sahiptir diyor darbe anayasasında. Siz darbe anayasasının bile gerisine düştünüz. Gösteri yapmak isteyen elinde karanfil kitap olan kişilere polis copuyla karşılık veriyorsunuz. Bunu engelleyen bir düzenleme var mı, yok...

Uluslar arası af örgütü var. En son raporlarını yayınladılar. Raporun konusu Gezi Parkı eylemleri. Türkiye'de toplanma özgürlüğü hakkı şiddet kulanılarak engelleniyor diyor. Polisin yaygın ve sistematik bir şekilde şiddet uygulamasına rağmen yetkililer polisin şiddetini övüyor. Doğru... Erdoğan uluslar arası toplumun çağrılarına kulağını tıkadı. Doğru mu, doğru... Polisin daha fazla güç kullanacağını söyledi diyor raporda. Polisin müdahalesini destan yazmak olarak niteledi diyor. 7 gencimiz hayatını kaybetti. Toplantı ve gösteri özgürlüğünün daha rahat olması var mı bu pakette...

ULUDERE OLAYINI SAYMIYORUM

7 milletvekili hapiste. Bu vekillerin serbest kalmasına yönelik bir düzenleme var mı? Yok... Hapishaneler artık doldu taşıyor. 2003-2013 arasında 5600 işkence vakası var. Sıkıyönetimde bile bu kadar olmamıştı. Pozantı cezaevinde küçük çocuklara tecavüzler var. Uludere olayını saymıyorum.

SEÇİM BARAJI TARTIŞMASI

Yüzde 10 seçim barajı... Kim getirdi, Kenan Evren ve arkadaşları... Bunlar ne diyor? 3'ünden birini seçeceksin. 4. bir seçenek var mı yok. Yüzde 10 seçim barajı diktatöre yol açtı. 2002 yılında yüzde 34 oy aldılar. Parlamentonun yüzde 66'sına egemen oldular. 2007 yüzde 47 oy aldılar, yüzde 62 çoğunluğu elde ettiler. 2011'de yüzde 49 oy aldılar parlamentonun yüzde 59'una sahip oldular. Nerede milli irade.

2002'de yüzde 34 oya karşın 178 vekil fazladan çıkardılar. 2007'de 83 vekil fazladan çıkardılar. 2011'de 57 vekil fazladan çıkardılar. Son seçimde bizim 33 vekilimiz onlara gitti. Kim yaptı, darbeciler. Kim sahip çıkıyor yine demokrasi darbecileri yani Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları sahip çıkıyor.

HER VATANDAŞ BU 2 KİTABI OKUMALI

Bu dönemde sıkıyönetimde olmayan uygulamalar gördük. Gizli tanık. Nerede ipten kopan adam varsa gizli tanık yaptılar. 2 kitap yayınlandı bu konuda. İlhan Taşcı ve Hikmet Çiçek'in 2 kitabı. Tam bir facia. Her vatandaş okumalı. Yargıyı yönlendiren bir uygulama. Bunu kaldıran bir düzenleme var mı? Hayır yok.

NEDEN BİZDE DEMOKRASİ YOK?

Basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır. Bununla ilgili de düzenleme yok. O kadar ileri gittiler ki, herhangi bir gazeteye TMSF aracılığıyla el koyabilirsiniz, bütün yandaşlarınızı oraya koyabilirsiniz, sabahtan akşama muhalefet aleyhinde haber yaparsınız. Medya konusunda ciddi sorunlarımız var. Sınır tanımayan Gazeteciler örgütü, bir araştırma yapmış 2002'de Türkiye dünyada 99. sırada. Bugün 2013 154. sıraya gerilemişiz. Neden bizde demokrasi yok.

TAM AZİZ NESİNLİK BİR OLAY

Biz demokrasiyi her alanda savunduk. Demokrasiyi savunmada önemli adımlar attık. Demokrasi sadece bizim için mi? Yurt dışındaki vatandaşlarımızın da parlamentoda temsilcisi olsun istiyoruz. Mayınlı arazilerin vatandaşa dağıtılması da bizim isteğimiz. Demokrasilerde devlet halkın denetimine açılır. Halk devleti denetler. Bizde tam tersi oluyor. Devletin halk üzerinde baskısı var. Devletin halkı denetlediği rejime demokrasi denmez. Halkın devleti denetlediği rejimdir demokrasi. Sayıştay raporları gelmez, halk sesini çıkaramaz, ülkenin Başbakanı çıkar siz birbiriniz denetleyin, komşunuzu ihbar edin der. Sonra da demokrasi paketi getirir. Bu tam bir Aziz Nesin'lik olaydır.

'SEN ADİ VE ŞEREFSİZSİN' DİYOR

Tek parti devleti oluşturdular. Sistem tek parti devleti oldu. Tipik bir örnek vereceğim. Eskişehir'de genç bir çocuğumuz sopalarla öldürüldü. Görüntüler yok dendi sonra ortaya çıktı. Öldürüldüğünün ertesi günü sözde bir Vali Eskişehir Valisi.. Vali demek için 50 dereden su getirmek lazım. Onun valilikle alakası yok... Bazı gruplar arkadaşlarına zarar verip hükümetin üstüne atarlar diyor. Yani o çocuğu arkadaşları öldürdü demek istiyor. Ali İsmail Korkmazı... Bir gazetecimiz bu olayı takip etti. İsmail Saymaz... Olay ve görüntüler ortaya çıktı. Bu sözde vali özür bile dilemedi. Olayı ortaya çıkaran gazeteciye bir e posta ile sitemini gönderdi. Oğlum İsmail yine rahat durmuyorsun. Bir daha aynı şekilde yorum yaparak bu konuyu işlersen sen adi ve şerefsizsin diyor. Bu sözler bana ait değil bu devletin valisine ait. AKP'nin valisine RTE'nin valisine ait. Bunu söyleyen bir vali asla o koltukta bir saat duramaz. Bir gazeteciye adi ve şerefsiz diyen bir vali valilik koltuğunda oturamaz. Ama ne dedi Erdoğan, sayın Vali iyi bir arkadaşımızdır dedi. Ne deyim? Ne söylenir bunun üzerine? Bizde güzel bir atasözü var, Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyim derler. Daha ne söyleyim...

BU ADAM HALKIN CEBİNİ DÜŞÜNÜR MÜ?

Bugün partimize katılımlar oldu. Daha çok kişi CHP'ye olacak. Kanaat önderleri gelecek üye olacak. Çünkü ülkenin iyi yönetilmediğini her yurttaş biliyor. Ekonomi iyi değil. Çiftçi iyi değil. Gidin sorun. Ağızlarını bıçak açmıyor. Herşeye zam geldi fiyatlar düştü. Biz anlamakta zorluk çekmiyoruz kendi cebini doldurmayı siyaset sanan bir adam halkın cebini düşünür mü?

Dış politika iyi yönetilmiyor. Kapısını çalabileceğimiz bir komşu bırakmadılar. Müthiş bir kamplaşma yaşanıyor. Yeniden huzur içinde yaşayabileceğimiz bir Türkiye inşa etmek zorundayız. Yeniden birbirimizi kucaklamak zorundayız.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri