CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu parti grubu toplantısında dış politika ile ilgili Başbakan Erdoğan'a ağır eleştirilerde bulunarak, "Türkiye tarihinde dış politikamız böyle bir hale düşmemiştir. Bu diktatör bozuntusunu hiçbir devlet başkanı kabul etmiyor artık. Adam yerine koymuyorlar. Onun ağrına gitmiyor ama benim ağrıma gidiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakan’ı bu hale mi düşecek." dedi.
Kılıçdaroğlu, konuşma öncesi kürsüye gelen Tuncay Özkan’a da rozet taktı.
İşte CHP lideri Kılıçdaroğlu'nın konuşmasından önemli satır başları:
"Tuncay Özkan güçlü bir demokrasiye sahip olmamız için mücadele veren, bedel ödeyen biridir. Bedel ödeyen herkesin başımızın üzerinde yeri var. O aydınlanmacı, gazeteci, televizyoncu hakçı bir kardeşimiz. Onunla ve arkadaşlarıyla daha güçlü olacağız. Hoşgeldiniz diyorum tekrar.
"İKİ KONUYA DEĞİNECEĞİM"
İki konuya değineceğim Bir, dış politika. İki cumhurbaşkanlığı. Demokrasiler hepimizin üzerine titrediği yaşatmak isteğimiz önemli bir kavram. Demokrasiyi kazanmak çok zor bedel ödemek gerekiyor. Tıpkı Tuncay Özkan ve arkadaşları gibi.
"ORAYI SEN BATAKLIĞA ÇEVİRDİN"
Türkiye ateş çemberinin içinde. İçeride demokrasi sorunumuz var diğer taraftan Türkiye ateş çemberinin içinde. Defalarca söyledik yanlış yapıyorsunuz dedik. Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürüklemeyin dedik. Bugün bu diktatör bozuntusu demiş ki: Ortadoğu bataklık değil. Ortadoğu’dan kastettiğimiz oradaki bir bataklık değil. Sen orayı bataklığa çevirdin. Bu ülkenin tarihini bilseydin barışın nasıl sağlandığını bilseydin özgürlükler için ne bedeller ödendiğini bilseydi bu politikayı izlemezdin.
"YAKIN TARİHTEN DE DERS ALMIYOR"
Yakın tarihten de ders almıyor. 15 Kasım 2003. El Kaide İstanbul’da bombalı eylemler yaptı. Bütün dünya oraya kilitlendi. Cumhuriyet tarihinin en büyük terör eylemidir. Suriye’de olaylar oldu. Biz demiyoruz ki Ortadoğu’ya sırtımı dönelim. Hayır bütün gelişmeleri yakından izleyelim. İnsan hakları ihlalleri varsa çaba harcayalım. Ama ders alınmalı. Tam tersi Ortadoğu’ya El Kaide militanların gönderdik. Bedelini ödemeye başladık. 11 Şubat 2013 Cilvegözü. 11 Mayıs 2013 Reyhanlı’da 52 ölü. Yapanlar yine aynıydı. Sonra Niğde’de kendini gösterdiler. 3 kişiyi şehit ettiler. IŞİD temsilcileriyle onlardı.
"O KAMPLARDA NASIL EĞİTİLDİKLERİNİ GÖRDÜK"
Arkadaşlarımız gittiler buldular. O kamplarda nasıl eğitildiklerini gördük. Biz televizyonlarımızda görmedik ama dünya televizyonlarında görüldü. Türkiye ilk kez terör örgütlerine destek veren bir kimlikle ortaya çıktı. Hukuku savunacağız, demokrasiyi savunacağız, komşuya göndermek için kendi topraklarımızda terörist besleyeceğiz. Orada insanlar birbirlerini öldürüyorlar. Kimin silahıyla. Recep Tayyip Erdoğan’ın silahıyla.
"DİKTATÖR BOZUNTUSU BOZULMASIN DİYE BUNLARI GÖRMEYİN DİYORLAR"
Bunları görmeyin diyorlar. Neden diktatör bozuntusu bozulmasın diye. Bu adamın tarihten ders almadığını biliyorum. Güç karşısında eğilir dik durmaz bunu da biliyoruz. Kuzey Irak’ta askerlerimizin başına çuval geçirdiler, gazeteciler soruyor 'Nota verecek misiniz?' diye. 'Müzik notasını mı soruyorsunuz' diyor. Terör örgütleri aracılığıyla Ortadoğu’yu kan gölüne çeviriyorlar.
"BESLEDİN KARGAYI OYDU GÖZÜNÜ"
IŞİD’e terör örgütü demeyin diyorlar. Destek veren o der mi terör örgütü. Besledin kargayı oydu gözünü. Besledin, onlar da geldi bizim vatandaşlarımızı rehin aldılar. Efendim onları serbest bırakacaklar. Elbette serbest bırakacaklar.
"O SİLAHLARI KİM GÖNDERDİ?"
Bir kahramanlık hikayesi yaratmak istiyorlar. Sen kim kahramanlık kim? O silahlar kimlerin silahı. TIR’larla kim silah gönderdi. Efendim o TIR’lar gıda maddesi. Silah olduğunu hepimiz biliyoruz. Şimdi o silahlar bize döndü. Faturayı kim ödüyor. O ödese bir şey demeyeceğiz ama Reyhanlı’da oturan vatandaşlarımız ödüyor.
"YA NE KAOSU, Irak 3'E BÖLÜNÜYOR! THY BUNLARDAN DAHA HASSAS"
Bunun bir Dışişleri Bakanı var. Dünyanın en çapsız Dışişleri Bakanı. Geçen Irak’ta kaos varmış gibi hava yaratılıyor diyor. Ya ne kaosu. Irak 3’e bölünüyor. Emin olun THY bunlardan daha hassas davranıyor. O seferleri değiştirdi. Hani vizyonun vardı senin. Onun dışında dünyada kimsenin vizyonu yoktu. Buyur senin vizyonun. Türkiye’yi hangi noktalara getirdi.
"ERDOĞAN'I ADAM YERİNE KOYMUYORLAR"
Türkiye tarihinde dış politikamız böyle bir hale düşmemiştir. Bu diktatör bozuntusunu hiçbir devlet başkanı kabul etmiyor artık. Adam yerine koymuyorlar. Onun ağrına gitmiyor ama benim ağrıma gidiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakan’ı bu hale mi düşecek.
"AŞİRET REİSİ BAŞBAKAN'A KAFA TUTUYOR"
Ortadoğu’da bir aşiret reisi Başbakan’a kafa tutuyor. Bu demokrasi kalibresiyle biz sizi AB’ye almayız diyorlar. Bunu mücadelesini hep beraber vereceğiz. Bu mücadeleyi vereceğiz ki Türkiye’yi aydınlığa çıkaralım.
"HERKES AYAĞA KALKMIŞKEN SENİN BAKANLARIN KALKMADI"
Sıkışınca bayrak edebiyatı var. Hakkari’ye gittiniz Türk Bayrağı yoktu. Bizim ülkemiz orası. Bunu söylersen oradaki insanımız ya biz sanki başka ülkede toplantı yapıyoruz diyecek.
Bakın Kırkpınar Güreşleri’nin son günü. Türk bayrağı geçerken herkes ayakta herkes alkışlıyor. Ama oturanlar var. Şunlar AKP’li bakanlar. Açık net. Sende bayrak sevgisi varsa bayrağı seviyorsan herkes ayağa kalkmışken senin bakanların ayağa kalkmadı. Görevlerine devam ediyorlar. Senin bana bayrak sevgisi öğretmeye hakkın yok. Bayrağı seviyorum diyorsan bu adamları görevden alacaksın. Görevden almadı belki ödüllenmiştir. Ben her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım diyordu. Bizim milliyetçiliğimiz bayrağa olan sevgidir.
10 MADDEDE KİMLER CUMHURBAŞKANI ADAYI OLAMAZ
Geliyorum diğer bir konuya. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde halk ilk kez Cumhurbaşkanı seçecek. Daha önce parlamentoda seçiliyordu. Son seçimlerde bir kilitlenme oldu halk seçsin densin. Bir yasa çıktı. Cumhurbaşkanı nasıl seçilecek diye. 20 milletvekili bir araya gelip Cumhurbaşkanı adayı önerebilirler. Baştan beri seçilecek Cumhurbaşkanı CHP’nin Cumhurbaşkanı olmayacak halkın Cumhurbaşkanı olacak diye bir tavrımız vardı. Bir siyasi partiye endekslenen cumhurbaşkanının tarafsız olamayacağını düşünüyorduk. Cumhurbaşkanı’na siyasi parti kimliği vermeni doğru olmadığını söyledim. Siyasi kimliği öne çıkan birinin Cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini söyledik.
Ben CHP Genel Başkanıyım. Benim tarafsızlığım tartışılır. Bu süreçte ziyaretlerimizi yaptık beklentiler konusunda görüştük. Son yaptığımız görüşmelerden birinde bir sanatçı ''Cumhurbaşkanı niteliklerini değil de kimlerin Cumhurbaşkanı olmayacağın netleştirirsek önemli bir yol kat etmiş oluruz. Bu nitelikler üstünde görüş birliği sağlanırrsa, görüş birliği çıkmış olur'' dedi. Notlarımı yazdım. 10 madde açıklıyorum. Kimin Cumhurbaşkanı olmaması lazım.
1 - Kuvvetler ayrılığı lkesine inanmayan birinin Cumhurbaşkanı adayı olmaması gerekir
2 - Vatandaşına Tokat atan, vatandaşını senden bizden diye ayıran kişi Cumhurbaşkanı olamaz.
3 - Kin ve öfkeyi politik bir dil haline getiren kişiden Cumhurbaşkanı adayı olamaz.
O makam herkesi kucaklayan bir makam.
4 - Hukukun üstünlüğüne inanmayan, adalet duygusu gelişmemiş birisi cumhurbaşkanlığına aday olamaz.
5 - Kadın-erkek eşitliğine inanmayan kişiden Cumhurbaşkanı adayı olamaz.
6 - Yalan söyleyen, ahlaki değerleri yüksek olmayan kişiden Cumhurbaşkanı olmaz.
7 - Dünyada saygınlığı olmayan ve sürekli saygınlık yitiren kişiden Cumhurbaşkanı adayı olamaz.
8 - Demokratik, laik, sosyal hukuk devletine inanmayandan Cumhurbaşkanı adayı olamaz.
9 - Bilgi birikimi yetersiz, sanatı ve sanatçıyı düşman belleyen bir kişi Cumhurbaşkanı adayı olamaz.
10 - Geçmişi şaibeli olan, adalet önünde kirlilikten arınmamış bir kişi Cumhurbaşkanı olamaz.
Şimdi 76 milyon yurttaşıma sesleniyorum. İstediğiniz ülkeye gidin, hepsi bu maddeleri onaylar. Söylediğim 10 madde evrensel maddelerdir. Ahlakı yücelten, demokrasiyi hukuku yücelten toplum bu 10 maddenin arkasında durur. Bu topraklar insan sevgisinin yoğrulduğu topraklardır. Biz Cumhurbaşkanı adayımızı bütün bu hakları gözeterek oluşturmalıyız."