CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Giresun’da 36’ncı Uluslararası Aksu Festivali’nin açılış törenine katıldı. 4 bin yıllık gelenekleri canlandırarak sac ayağından geçen, Aksu Deresi’ni sırtını dönerek dilek dileyip taş atan Kılıçdaroğlu, ’çözüm süreci’ ile ilgili hükümete yüklendi.
Kılıçdaroğlu, "Barış ayrı bir şeydir ama 76 milyon yurttaşın terör örgütünün liderinin ağzına bakması, o noktaya getirilmesi ayrı bir şeydir. Bunu kabul etmeyiz hiçbir zaman" dedi. Türkiye’ye söz verdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, "CHP parlamentoda olduğu sürece hiçkimse ’Türk’ lafını anayasadan çıkarmaya cesaret edemez" diye konuştu.
Dün gece Giresun’a gelen Kılıçdaroğlu, bu sabah kaldığı otelin bahçesinde kahvaltı yaptı, Giresun Adası manzarası önünde gazetecilere poz verdi. Daha sonra belediye başkanları ve milletvekilleriyle birlikte 36’ncı Uluslararası Aksu Festivali’nin açılış törenine katılan Kılıçdaroğlu, burada vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Açılış töreninde konuşan Kılıçdaroğlu, "4 bin yıllık gelenek kolay elde edilen bir şey değildir. Buna sahip çıkmak, kendi tarihine, kendi geleceğine sahip çıkmaktır. Kendi tarihine sahip çıkmak, kendi çocuklarına sahip çıkmak demektir. Geleneklerine sahip çıkmak, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak demektir. Biz halkın partisiyiz. Halkın geleneklerine sahip çıkan bir partiyiz. Kendi demokrasimizi kendimiz kurduk. Bunu sürdürmek benim olduğu kadar hepimizin görevidir" dedi.
Hükümetin sürdürdüğü ’çözüm süreci’ konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Yeni bir süreç başladı. Deniyor ki ’Bu sürece CHP neden destek vermiyor?’ Şunu söyleyeyim, sürecin ne olduğunu bilen var mı? Bilmediğimiz bir konuya nasıl destek vereceğiz? Sözde akil adamlar geliyor. Soruyorlar, ’Barış istiyor musunuz?’ diye. Allah aşkına barış istemeyen kimse var mı? Bu ülkede bir tek çocuğumuzun bile saçının teline zarar gelmesini istemeyiz. Herkesin barış ve huzur içinde yaşamasını isteriz. Barış ayrı bir şeydir ama 76 milyon yurttaşın terör örgütünün liderinin ağzına bakması, o noktaya getirilmesi ayrı bir şeydir. Bunu kabul etmeyiz hiçbir zaman."
SÖZ VERDİ
"Barış kadar güzel bir laf var mı? Çocuklarımızın adını ’Barış, Özgür’ koyduk" diyen Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama terör örgütüyle anayasa görüşmelerini yapmak ayrı bir şeydir. Biz ona karşıyız. Her zaman karşı çıkacağız. Size sözüm var. Asla unutmayın. Sözüm bir; CHP parlamentoda olduğu sürece hiçkimse ’Türk’ lafını anayasadan çıkarmaya cesaret edemez. Sözüm iki; CHP parlamentoda olduğu sürece bizim bedenlerimiz çiğnenmeden hiçkimse ’Türk milleti’ lafını anayasadan çıkaramaz. Sözüm üç; Hiç kimse Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucu ve önder rolünü anayasanın başlangıç bölümünden asla çıkaramaz. Bunlar bizim Türkiye’ye sözümüzdür.
Her vatandaşımıza sözümüzdür. Kimliği ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun her vatandaşın başımızın üstünde yeri vardır. Ama bizim ortak değerlerimiz vardır. O ortak değerler bu toplumun ortak değerleridir. Her kimlikten her yaştan yurttaşlarımızın ortak değerleridir. Siz nasıl 4 bin yıllık geleneğinizi koruyorsanız, biz de ulusal kurtuluş savaşıyla elde ettiğimiz değerleri sonuna kadar koruyacağız. Bunun güvencesi, sigortası CHP’dir. Bize kimse demokrasi dersi veremez. Biz bağımsızlığımızı acı ve gözyaşıyla kurduk. Bu topraklarda şehitlerimiz, gazilerimiz var. Onları görmezlikten asla gelemeyiz. Onlar bize daha güzel bir Türkiye bıraktılar. Biz de çocuklarımıza daha demokratik, daha özgürlükçü bir Türkiye bırakacağız. Siz 4 bin yıllık geleneğinize sahip çıkıyorsunuz, biz de hem geleneklerimize hem de Türkiye’nin bağımsızlığına ve özgürlüğüne sahip çıkacağız."
SAC AYAĞINDAN GEÇTİ, DİLEĞİNİ SÖYLEMEDİ
Daha sonra Kılıçdaroğlu ve protokol üyeleri gelenek olduğu üzere 3 kez sac ayağından geçti ve dilek tuttu. Yöresel kıyafetler giymiş iki gencin yardımıyla sac ayağından geçen Kılıçdaroğlu, dileğini soran sunucuya, "O bende sır olarak kalsın" dedi. Bu sırada tribünleri dolduranlar, ’Başbakan, başbakan’ diye tempo tuttu.
DEREYE TAŞ ATTI
Daha sonra festival geleneklerine uyarak Aksu Deresi kenarına giden Kılıçdaroğlu, bolluk ve bereket getirmesi dileğiyle sırtı dönük şekilde dereye çakıl taşları attı, ardından da dinlenmek üzere oteline geçti.