CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), Avrupa Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), İslam Konseyi, Sosyalist Enternasyonal, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü başkan ve yöneticileri ile Türkiye'deki büyükelçilikler ve yabancı gazetecilere 'Neden Yemin Etmedik?' başlıklı bir mektup gönderdi.
Mektupta açılış oturumuna katılamayan iki milletvekili ile dayanışma için bu kararı aldıklarını belirten Kılıçdaroğlu, bu iki arkadaşlarının herhangi bir suçtan hüküm giymemiş olduklarını da söylüyor. Kılıçdaroğlu bu durumun insan hakları ihlaline girdiğini de mektupta belirtiyor.
Kılıçdaroğlu'nun mektubunun tam metni şu şekilde:
"Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri 28 Haziran 2011’deki TBMM’nin açılış oturumunda yemin etmemişlerdir. Milletvekillerimiz uzun süredir tutuklu bulunan ve mahkemenin serbest bırakmaması nedeniyle TBMM’deki açılış oturumuna katılamayan iki Milletvekillerimizle dayanışmak için bu kararı almışlardır.
Bu iki Milletvekilimiz şu an iki yıldan uzun bir süredir tutuklu bulunmaktalar ve halen herhangi bir suçtan mahkum olmuş değildirler. Bir yargı organı olan Yüksek Seçim Kurulu, herhangi bir suçtan dolayı mahkûm edilmemiş bulunan, gazeteci Mustafa Balbay ile tıp doktoru Profesör Mehmet Haberal’ın, aday olabileceklerini hükme bağlamıştır. Halk onlara oy vermiş ve vekilleri olarak seçmiştir. Şimdi ise, iki hâkim, verdikleri bir kararla, Balbay ve Haberal’ın, halkın seçilmiş vekilleri olarak görevlerini yerine getirmelerini engellemektedir.
Diğer bir siyasi partiye mensup altı vekil de aynı durumdadır.
Bu husustaki kesin kanım, söz konusu durumun büyük bir adaletsizlik olduğu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Birleşmiş Milletler İnsan Hakları organlarının kararları tarafından vazgeçilmez bir hak olarak tanınan seçme ve seçilme hakkının açık bir ihlalini oluşturduğudur.
CHP, demokrasiyi ve halkın hür iradesini korumaya devam edecek, soruna süratli bir şekilde demokrasiye ve hukuka uygun bir çözüm bulmak için gerekli tüm gayreti gösterecektir."
"GEREKİRSE 4 YIL SÜRER"
Bu arada dün Sosyalist Enternasyonel'e katılmak için Yunanistan'a giden Kemal Kılıçdaroğlu, yolculuk sırasında basın mensuplarıyla sohbet etti. Son gelişmelere dair basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, krizde bir çözüm bulunamazsa yemin boykotlarının gerekirse 4 yıl süreceğini söyledi.
Parti içi baskı ile mi bu eyleme giriştiniz?
Hayır hiç ilgisi yok. Onu bazı yandaş medya öyle yazdı çizdi. Hatta iktidar çevreleri de bizim birbirimize düşeceğimizi, parçalanacağımızı zannediyor, fena yanılıyor.
Bu eylem içinize siniyor mu, yüzde yüz siniyor mu?
Evet aynen öyle. İçim çok rahat. Yüzde yüz inanıyorum. Doğru olanı yapıyoruz. Aksini yaparsak ilkelerimize ihanet etmiş oluruz. Demokrasiye, hukuk devleti ilkelerine ihanet etmiş sayarız kendimizi. İki milletvekilimiz tutuklu. Hiçbir haklı gerekçesi ortada yokken. Bu şartlarda nasıl yemin edelim?
Ne kadar sürdürebilirsiniz? Çıkamazlarsa yasama dönemi boyunca devam edecek mi?
Çok kararlıyız. Gerekirse dört yıl sürer.