Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Her şeye tahammül ederim ama kul hakkı yiyene tahammül edemem. 10 milyon emekli vatandaşıma sesleniyorum. Aldığım para iyi diyorsan sözüm yok” dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis’teki grup toplantısında yaptığı konuşmada, 2014 yılının Türkiye için karabasan yılı olduğunu iddia ederek “Türkiye’yi karabasandan kurtulmak istiyorsan, aydınlığa çıkarmak istiyorsan, herkesin hakkına ve hukukuna sahip çıkmak istiyorsan, ‘yasalar sadece vatandaşlar içindir, egemenler için yasalar çalışmaz’ anlayışı yıkmak istiyorsan, 2015’te beraber olacağız, birlik içinde olacağız, yeni Türkiye’nin sınırlarını çizeceğiz” ifadelerini kullandı.
Soruşturma Komisyonu kararı ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Kılıçdaroğlu, Gümrük ve Tekel Bakanı Suat Hayri Ürgüplü örneğini vererek Bakanlık ile ilgili yolsuzluk iddialarının çıkması üzerine Ürgüplü’nün "Teftiş heyetinin selametle çalışabilmesi için benim bakanlık koltuğundan ayrılmam gerekiyor. O nedenle siyasi ahlak gereği bakanlıktan istifa ediyorum" dediğini hatırlattı.
Kılıçdaroğlu şunlar kaydetti:
“Yetti mi hayır bir dilekçe daha erdi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na ve ‘Aklanmak istiyorum’ dedi. ‘Beni lütfen Yüce Divan’a gönderin’ dedi. Gitti oraya aklandı ve alnını akıyla parlamentoya geri döndü. Daha sonra bu halk onu Başbakanlık koltuğuna oturttu.”
Kılıçdaroğlu, bir sivil toplum kuruluşunun ‘Anayasa Mahkemesi aklanma yeri değildir” sözlerine atıf yaparak, “İnsanlar nerede aklanacak. Siyasi kariyerlerini ve kazanımlarını sağlam iradenin gölgesine borçlu olanlar, yani bakansın milletvekilisin bana borçlusun diyor. O kim? Davutoğlu’nun abisi. Sadece siyasi kariyerleri değil kazanımları diyor. Sen malı götürdün bana borçlusun diyor. Ve bu hırsızlarla dayanışma platformunun ilanında yer alan bir ifade. Soruşturma komisyonu eğer bizi yüce divana gönderirse biz konuşacağız şantajı var o ilanda” şeklinde konuştu.
"NASIL BİR VİCDAN VAR SİZDE?"
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
“Genel Kurul’da oynanacak. İnşallah parlamento vicdanın sesi olur ve dört bakan da kürsüye çıkıp ‘Biz yargılanmak istiyoruz ki çocuklarımıza şaibeli bir geçmiş bırakmak istemiyoruz’ der. Biz bunu onların çocukları ve torunları için isteriz. Eğer parlamento onları Yüce Divan’a gönderirse yeni bir dönem başlamış olur.”
Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri’nin gereğini yapmaları halinde 17-25 Aralık olaylarının olmayacağını vurgulayarak “Komisyon dün kararını verdi. 9 AKP milletvekili 4 bakanın Yüce Divan’a gitmemesi yönünde oy kullandılar. Bu milletvekilleri hırsızların hamiliğine soyunmuş milletvekilleridir. Herkes böyle bilsin. Hadi kuldan utanmadınız Allah’tan da mı korkmadınız. Nasıl bir vicdan var sizde. Nasıl vicdanınızı kiralarsınız” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
“Her şeye tahammül ederim ama kul hakkı yiyene tahammül edemem. 10 milyon emekli vatandaşıma sesleniyorum. Aldığım para iyi diyorsan sözüm yok. ama bu yapılan zam dilenciye bile verilmez diyorsan kendine gel ve uyan. Oturacaksınız ve düşüneceksiniz. Senin hakkını en çok savunan parti başkanı benim. Nereye gitsem ağzımı açtığımda emeklinin hakkı diyorum. Buradan AKP milletvekillerine seslenmek istiyorum. Olay gene kurula gelecek. Hiçbir konuşmamda AKP grubunu hiçbir zaman eleştirmedim. Onlara belli olaylar konusunda eleştirilerim oldu ama hükümetle bir tutmadım. En büyük eleştirim siz hükumeti şımartıyorsunuz oldu. Yasama ile yürütmeyi birbirine karıştırmadım. O nedenle AKP’nin vicdanlı bütün milletvekillerine sesleniyorum. Lütfen istirham ediyorum. Neye inanıyorsanız vicdanınıza sorun ve oyunuzu öyle kullanın. Sizin kullanacağınız oy Türkiye’yi itibarsızlaştırabilir. İtibar kazandırabilir.”