Kılıçdaroğlu'ndan dengeleri değiştiren tercih

Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na, CHP’nin kalesi olarak gördüğü İzmir’den ön seçimlere girmesi daveti, 21 Şubat’ta, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan geldi. Başkan Kocaoğlu, Mustafa Kemal Atatürk spor Salonu’nun açılış töreni için kente gelen Kılıçdaroğlu’na, "Sayın Genel Başkan, İzmir'den aday olmanızı istiyoruz. Cumhuriyetin kalesinden aday olmanızı istiyoruz. Sizi İzmir milletvekili olmaya davet ediyoruz. Ön seçime de girerek, demokrasiyi İzmir'den taçlandırmanızı istiyoruz” dedi.

 

Başkan Kocaoğlu’na kürsüden hemen cevap vermeyen, yetkili organlarla görüşeceğini bildiren Kılıçdaroğlu’nun davete icabet ettiği, Çarşamba günü, kamuoyuyla paylaşıldı.

 

Kılıçdaroğlu’nun, İzmir İkinci Bölge’den 57. sıradan ön seçimlere girerek milletvekili aday adayı olduğu duyuruldu.

 

Al Jazeera'nin haberine göre Kılıçdaroğlu bu kararıyla 24 yıl aradan sonra İzmir’den ön seçimlere giren ikinci genel başkan oldu. 1991 yılındaki seçimlerde SHP Genel Başkanı Erdal İnönü de, ikinci bölgeden ön seçimlere girmiş, sandıktan birinci çıkmıştı.

 

 

Gündeme oturan karar, CHP il örgütünde sevinçle karşılandı. İl Başkanı Bedri Serter, “Genel başkanımız bizim başımızın tacıdır. Kendisi hepimizin gururudur. Birlikte çalışacağız. Sayın genel başkanımızı tüm örgütümüz destekliyor. Güneşi tersten doğuracağız. Bu kez güneş Batı’dan doğacaktır” şeklindeki görüşüyle partisinin seçimlerdeki iddiasını ortaya koydu.

 

Belediye Başkanı Kocaoğlu ise, Kılıçdaroğlu’nun kararının sürpriz olmadığını, örgütün daha fazla motive olduğunu vurguladı. 155 aday adayı, 129 bin partili Kılıçdaroğlu’nun adaylığıyla CHP’nin İzmir’in iki ayrı bölgesindeki ön seçim yarışı daha dikkat çekici hale geldi.

 

Kılıçdaroğlu, 29 Mart’taki ön seçimde, İzmir milletvekilleri Mustafa Balbay, Mustafa Moroğlu, eski CHP İl Başkanı Ali Engin, eski Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, eski İzmir gazetecilerCemiyeti Başkanı Atilla Sertel ve Eski Parti Meclisi Üyesi Levent Eyipişiren’in de aralarında bulunduğu 80 aday adayıyla yarışacak, 67 bin partiliden oy isteyecek. Birinci bölgede ise 74 aday adayı yarışacak, 62 bin partili oy verecek.

 

 

Her iki seçim bölgesinde kadın adaylara ayrılan 1. ve 3. ile 5. sıraların kontenjan olduğu partide Kılıçdaroğlu'nun ön seçim kararı, “İlk 6'da dört kontenjan" tepkisine neden oldu.

 

Son seçimde  CHP'li 7 milletvekilini Ankara'ya gönderen 2. Bölgede aday adayları şimdi ilk dörde girmek için mücadele verecek.

 

İstanbul, Ankara ve İzmir'de ilk sıra kadın adaylara bırakılmıştı. Kılıçdaroğlu, eğer, ön seçimden birinci çıkarsa 2. sıraya oturacak. Rakibi Mustafa Balbay’ın ön seçimde birinci olup Kılıçdaroğlu’nun ikinci çıkması durumunda ise adı 4. sıraya yazılacak.

 

Kılıçdaroğlu’nun rakibi olan favori adayları düşünceye ve tedirginliğe sevk eden tercih, buruk bir sevinçle karşılanırken, “Ön seçimin birincisi belli ikincisi de 4. sıraya konacak. Üçüncü çıkan 6. sırada yer alacak" yorumları yapıldı.

 

Ön seçim sandığının rahatlatılması için, "Kontenjanlar kaldırılmalı. Sayısı 3’ten 2’ye düşürülmeli veya sadece kadınlara ayrılan 1. kontenjan kalmalı" önerileri de ortaya atıldı.

 

 

İzmir’i tercih etmesinde partisinin oylarını artırmak, zaman zaman ters düştüğü Deniz Baykal,Önder Sav ve Mustafa Sarıgül’e karşı elini güçlendirmek, ulusalcı tabanın partisine yönelik tepkilerini sandıkta engellemek olduğu ileri sürülen Kılıçdaroğlu’nun kararını, destekleyen de var, beğenmeyen de.

 

Aday adaylarından Ali Engin, Kılıçdaroğlu’nun ön seçime girmesini mutluluk verici olarak yorumladı. Engin, “29 Mart’ta İzmir için büyük bir şans olan ön seçimde listemin başında Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır. Cesaretle ön seçime girmesi, örnek bir karardır, olumludur. Sandığa gelme oranını büyük ölçüde artıracaktır” dedi.

 

Mustafa Balbay ise, “Örnek bir karar. Bu karar demokrasi açısından anlamlıdır. Parti içinde alınan ön seçim kararının gereğini yerine getiren genel başkanımızın bu tavrı çok anlamlıdır” şeklinde değerlendirdi.

 

Mustafa Moroğlu’na göre de, örgütün coşkuyla karşılayacağına inandığı bu karar, 'herkesin kulağına küpe olacak' bir tavır.

 

İzmir Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Atila Sertel ise, "Üç kontenjanın olduğu yere genel başkanın da gelmesi dört kontenjan demektir. Genel başkanın gelmesi çıkarılacak milletvekili sayısını etkiler. Ön seçime katılımı da artırır. İzmir üyesine güveniyorum. Onlar sağduyulu ve akıllıdır" değerlendirmesinde bulundu.

 

Dikili Belediyesi eski Başkanı Osman Özgüven, "En başta ön seçimde aday olsaydı çok doğru olurdu ama insanlar emek verdi çalıştı, didindi. Geç alınmış bir karar. Bu durumda kontenjanlar kaldırılmalı. CHP'ye bu yakışır" dedi.

 

Levent Eyipişiren de sosyal medya aracılığıyla "Mahalli ligde maçın bitmesine 15 dakika kala, ilan edilen maç kadrosu dışından yıldız milli forvet girmesi, umarım aday adaylarımızın emeklerine yazık etmez" dedi.

 

 

Kılıçdaroğlu’na en sert tepki ise CHP’nin eski Grup Başkan Vekili Kemal Anadol’dan geldi. Yazılı açıklama yapan Anadol, Kılıçdaroğlu’nun memleketi Tunceli’den aday olması gerektiğini belirterek, “Nasıl ki her zaman Baykal, Antalya’dan. Demirel Isparta’dan aday olmuşsa Kemal Kılıçdaroğlu da memleketi Tunceli’den aday olmalıydı. Karşıyaka üyesi olarak Kılıçdaroğlu’na oy vermeyeceğim. İzmir gibi garanti yeri seçmesini kabul edemiyorum” dedi.

 

 

CHP tarafından aday belirleme sürecinde Kılıçdaroğlu faktörüyle yapılan manevra, kentteki rakip partileri de siyasi tablolarını oluştururken düşünceye sevk etti. Bu hamle, Ak Parti, MHP ve HDP’yi, listelerinin başlarına daha güçlü isimleri koyma arayışına itti. Kılıçdaroğlu’yla yarışın kendilerinde daha fazla motivasyona neden olacağına inanan rakip partilerden AK Parti’nin, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Lütfi Elvan’la bu hamleye karşı koyacağı ileri sürülüyor. Baraj endişesi yaşamasına rağmen HDP’de üzerinde konuşulan isimler ise SırrıSüreyya Önder, Figen Yüksekdağ hatta Selahattin Demirtaş.

 

 

Diğer partilerdeki arayışlar devam ederken, İzmir’de 650 sandığın kurulacağı CHP’nin ön seçiminde listeler, 24 Mart’ta kesinleşecek. Bu tarih aynı zamanda hukuki olarak ön seçimle ilgili başvuralara yönelik CHP MYK’nın karar vermesi gereken son gün. MYK'nın, İzmir'deki ön seçimde kontenjanda değişiklikle ilgili talepler doğrultusunda karar verip vermeyeceği de belli olacak.