12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını sağlayacak Anayasa paketine 'hayır' diyen CHP, önce 35. madde değişikliği için atağa geçti. Sonra da 2007'de e-muhtıraya alkış tuttuğunu unutup Büyükanıt'ın yargılanmasını istedi.
CHP'nin TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini değiştirmek için yasa teklifi vermesi ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun 27 Nisan bildirisine yönelik sözleri yeni bir tartışmayı siyasetin gündemine soktu.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile Başbakan Erdoğan'ın anlaştığını iddia eden Kılıçdaroğlu, Büyükanıt'ın 2007'deki e-muhtırayla suç işlediğini, CHP iktidarı döneminde "kesinlikle" yargılanacağını söyledi.
12 EYLÜL'Ü SAVUNUYORLAR
27 Nisan'ı eleştirip Büyükanıt'ın yargılanmasını isteyen CHP yönetiminin 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren ve ekibinin yargılanmasını sağlayacak referanduma karşı çıkması ise kafaları karıştırdı.
27 Nisan bildirisi yayımlandığında dönemin Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, "Genelkurmay'ın tespitleri bizim tespitlerimizden farklı değildir. Altına imzamızı atarız. 'Ne mutlu Türküm diyene' sözünü kimse küçümseyemez ve bunu küçümseyenleri devletin düşmanı sayarız" diyerek askere destek vermişti.
MUHTIRA DEMİŞLERDİ…
Dönemin Genel Başkanı Deniz Baykal ise olayla ilgili ilk açıklamasında, "Bu tablonun değişeceğini meydanlar gösterdi. Müdahaleye uğrayan yönetimlere halk sahip çıkmadı. Halkımız devlet organlarıyla çatışanlara sahip çıkmaz. Bu ortamda mağduriyet yok dayatma var. Anayasa Mahkemesi 367 kararını onaylamazsa ülke çatışmaya gider" demiş ve tavrını açıkça belli etmişti. CHP'nin o dönemde "muhtıra" dediği bildiriyi bugün AK Parti'nin planı gibi sunması büyük bir çelişki olarak algılandı.
CHP yönetimi, 12 Eylül 1980'de gerçek bir darbe yaparak on binlerce kişiyi mağdur eden Kenan Evren ve arkadaşlarının yargılanması sağlayacak referandum paketine destek vermeyeceğini açıkladı. Aynı CHP, "35. maddeyi değiştirelim ve kimse darbe yapamasın" iddiası ile bir kanun teklifi hazırlayarak AK Parti'nin destek vermesini istedi. CHP yöneticilerinin Büyükanıt'a gösterdikleri tepkiyi "mağduru" olduğunu söyledikleri 12 Eylülcüler'e göstermemesi ise ayrı bir çelişki oldu.