Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Çözüm Süreci'ne ilişkin, "Burada aslolan, hükümetin bu siyasi kararlılığa sahip olmasıdır. Hükümet, bu siyasi kararlılığa sahiptir. Hele hele önümüzde 7 Haziran seçimleri gibi çok önemli bir seçimin arifesinde dahi, bir milim bile Hükümet bu iradesinden vazgeçmemektedir. Yani her türlü siyasi riski alarak, bu sürece devam etmektedir" ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, Vilayetler Evi'nde düzenlenen "Valiler Buluşması"ndaki programının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Çözüm Süreci konusunda HDP ve hükümetin geldiği son durumun ne olduğunu sorulması üzerine Kurtulmuş, Çözüm Süreci'nin artık bütün millete mal olmuş bir süreç olduğunu belirterek, bunun hem sahibi hem de muhatabının milletin kendisi olduğunu ifade etti.
Kurtulmuş, "Doğuda ve Güneydoğuda yaşayan halkımız, Türkiye'nin batısında kuzeyinde güneyinde yaşayan halkımız, milletimiz bütünüyle bu sürecin sahibidir. Aslolan 90 yıllık büyük bir sorunun 30 yıllık acı, kanlı bir dönemin sona erdirilme iradesidir. Bu iradeye hükümet sonuna kadar sahiptir" ifadelerini kullandı.
Sürecin başarıyla sonuçlanmasının sadece Türkiye'nin başarısı olmayacağını vurgulayan Kurtulmuş, bunun Ukrayna'dan Yemen'e, Libya'dan Irak'a kadar çok geniş bir coğrafyada bütün halklara umut olacağını söyledi.
"Ben en kötü zamanlarda dahi, Çözüm Süreci'nin başarıya ulaşacağı konusunda iyimser olanlardanım" diyen Kurtulmuş, hiç bir zaman bu süreçle ilgili iyimserliğini kaybetmediğini ifade etti. Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Evet zor bir süreç, hep şu benzetmeyi yaptık, başından itibaren. Yani çok hızlı akan bir nehirde karşıya doğru geçmeye çalışıyoruz. Yolun yüzde 80'i bitti, ama geriye kalan zor yüzde 20'lik bir süreç var. Bu süreçte mühim olan bu iradeden ayrılmamaktadır. Bu konunun muhatabı olan herkesin bu iradeyi sağlam bir şekilde ortaya koyarak, yani tabiri caizse hep beraber kol kola vererek, bu zor akıntıdan karşıya geçmek ve Türkiye'yi selamete ulaştırmaktır. Çünkü buradan geri dönmenin maliyeti, karşıya geçmenin maliyetinden çok çok daha fazladır."
-"Sürecin başarıyla sonlandırılacağına inanıyorum"
Barış ve kardeşlik perspektifine sahip olan herkesin sürece iyi niyetli katkıda bulunması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, "6-7 Ekim olaylarında Türkiye'de sanki bu işin bittiğini zanneden unsurlar ortaya çıktı ama bu dediğim sebepten dolayı millet bu işin sahibi olduğu için 6-7 Ekim olayları gibi büyük provokasyonları bile aşarak yolumuza devam ettik" görüşüne yer verdi.
Sürecin başarıyla sonlandırılacağına inandığını ifade eden Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu 10 madde, zaten yıllardır Türkiye'nin tartıştığı maddeler. Türkiye'nin demokratikleşmesi ile ilgili maddeler. 'Bugün oturalım, yarın sonlandıralım' denilecek hususlar değil. Bu anlamda herkes Türkiye'nin demokratikleşmesi ile ilgili görüşlerini ortaya koysun ama bütün bunları yaparken, silahların konuşmadığı, bombaların patlamadığı, insanların tehdit edilmediği, baskı altında tutulmadığı ve bu anlamda terörün bir siyasal araç olarak kullanılmadığı bir dönem içerisinde ancak bunlar konuşulabilir, tartışılabilir. Türkiye zaten bunları tartışıyor. Ben şuna inanıyorum, Türkiye bir daha, barışın tadını almış olan insanlar bir daha, tekrar silahların gölgesinde siyaset yapılmasını, bombaların, barutların kokusu altında siyaset yapılmasına rıza göstermeyeceklerdir. Ben karşılıklı anlayış iyi niyet sürdüğü müddetçe sorunların çözüleceğini ve inşallah önümüzdeki Nevruz'da da silahların bırakıldığı, bu anlamda demokratik bir mücadelenin esas olduğunu ifade eden geçen dönemde yapıldığı gibi yeni bir açıklamanın önümüzdeki sürece hız katacağına inanıyorum"
-"Seçimin arifesinde dahi, hükümet iradesinden vazgeçmemektedir"
Müzakere taslağında değişiklik yapıldığına dair iddiaların hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, "Bir kere 'müzakere' diye bir süreç yok. Çözüm Süreci diyoruz'' dedi.
Kurtulmuş, "Ama sonuçta burada aslolan, hükümetin bu siyasi kararlılığa sahip olmasıdır. Hükümet, bu siyasi kararlılığa sahiptir. Hele hele önümüzde 7 Haziran seçimleri gibi çok önemli bir seçimin arifesinde dahi, bir milim bile hükümet bu iradesinden vazgeçmemektedir. Yani her türlü siyasi riski alarak, bu sürece devam etmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
-"Süreci seçim tartışmasının bir parçası haline getirmeyelim"
İyi niyetlerinden milletin şüphesi bulunmadığını belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
''Muhataplarımızın da bu anlamda iyi niyetimizden şüphesi olmadığını biliyoruz. Bunu siyasi tartışma meselesi yapmamak lazım. Önümüzdeki seçimlere dönük bir manivela olarak kullanmamak lazım Çözüm Süreci'ni. Eğer bundan sonra bir siyasi rekabet içerisinde hareket edeceksek, evet HDP'li arkadaşlarımız da Türkiye'nin nasıl daha demokratikleşeceği, Kürt sorununun çözülmesine ilişkin, diğer sosyal sorunlarımızın çözülmesine ilişkin görüşlerinin, perspektiflerinin ne olduğunu açık bir şekilde ortaya koysunlar. Ama devam eden Çözüm Süreci'ni, 7 Haziran seçimlerinin bir siyasi argümanı olarak lütfen kullanmasınlar. Bu ayrı bir şeydir. Bu, bütün Türkiye'yi ilgilendiren başka bir şeydir. Seçim meydanlarında evet tartışalım, mücadele edelim, münakaşa edelim, her türlü görüşümüzü, projemizi tartışalım. Ama Çözüm Sürecini, bu siyasal tartışmanın, seçim tartışmasının bir parçası haline getirmeyelim."
-"Aslolan silah bırakma iradesi"
"Ne zaman kameraların karşısına geçilip ortak bir açıklama yapılacağının" sorulması üzerine, Kurtulmuş, "Şimdi hani bütün bunların hepsi işin teferruatıdır. Şimdi aslolan niyettir. Niyetiniz yoksa yani hakikaten o işi gerçekleştirmek istemiyorsanız mazeret bulursunuz" ifadesini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Ama niyetiniz varsa, ki ben burada hükümetin de bu işin muhataplarının niyetinin olduğunu biliyorum, inanıyorum. Süreç içerisinde şu şekilde olur, bu şekilde olur. Bunların hepsi teferruat. Bunlar işin nasıl gerçekleştirileceğine, uygulanacağına ilişkin işin görüntüleridir. Ben bu niyetten, önce milletimizin asla vazgeçmediğini görüyorum, milletin içinde olan birisi olarak görüyorum. Süreç ne şekilde cereyan eder, bu nihayetinde teknik bir meseledir. Açıklama nasıl olur, beraber mi olur, ayrı ayrı mı olur, şu mu olur, bu mu olur, bunların hepsi inanın ki teferruattır. Aslolan silah bırakma iradesi, silahları ilanihaye, kıyamete kadar toprağa gömme iradesinin ortaya çıkmasıdır. Bu ortaya çıktıktan sonra zaten siyasi iktidar olarak, bütün riskleri alarak, bütün irademizi ortaya koyuyoruz. Ben başarılı bir sonuca ulaşacağımızı düşünüyorum."