CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Madende ölen işçinin 'sağı', 'solu' yoktur, hep beraber onun hayatını kazanması, ölmemesi için önlem almamız gerekiyor" dedi.
Kılıçdaroğlu, partisince Marriott Otel'de düzenlenen "Maden kazaları, çalışma yaşamı, iş sağlığı ve güvenliği" toplantısına katıldı.
Basına kapalı gerçekleştirilen toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, iş yaşamını ilgilendiren temel konularda, özellikle yeraltında çalışan işçilerin sorunlarına yönelik çok önemli bir toplantı yaptıklarını söyledi.
Toplantıya Türk-İş, Hak-İş, DİSK, TBB ve TMMOB gibi kurumların temsilcilerinin katıldığını ve belli bir görüş birliğinin sağlandığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "O açıdan bu toplantıyı çok önemsiyoruz. Siyaseten bile farklı düşünen kurumlar, eğer belli konularda görüş birliği oluşturuyorsa biz bunu önemsiyoruz ve bu görüş birliğinin de mutlaka parlamentoda, yasaysa yasa, yönetmelikse yönetmelik, tüzükse tüzük, değişiklikler yapılarak hayata geçirilmesini istiyoruz" dedi.
Türkiye yeni acılar, yeni dramlar yaşamaması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Biz 21'inci yüzyılın Türkiye'sini çağdaş uygarlığa taşıma yolunda bir çaba sarfediyorsak bu bir siyasetçinin çabasıyla mümkün değil, bu; sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının, meslek odalarının çabasıyla sağlanacaktır" ifadesini kullandı.
Toplantıya katılan ve görüşlerini bildiren herkese teşekkürlerini ileten Kılıçdaroğlu, görüş birliği sağlanan konuları ise şöyle açıkladı:
"Maden iş yerlerinde taşeron sistemi kesinlikle kaldırılmalı. Eğer bunu gerçekleştirebilirsek çok önemli bir adımı atmış olacağız. İkinci olarak, maden iş yerlerinde rödövans sistemi de kaldırılmalı. Taşeron sistemi ile rödovans sistemi atbaşı gidiyor. Burada önemli bir rakam verildi. Bütün yurttaşlarımın bu rakamı dikkatle izlemeleri gerekir. Maden işyerlerinde sendika varsa kaza oranı yüzde 8, sendika yoksa kaza oranı yüzde 92. Bu rakamlar örgütlenmenin iş kazalarını nasıl engellediğini bize gösteriyor. O nedenle işyerlerinde sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalı. Zaman zaman şikayet ediyoruz, '12 Eylül yasaları yaptı bunu' diye. 'Biz hiçbir vesayet kabul etmiyoruz' diye ısrarla söyleniyor. Bir vesayeti ortadan kaldıracaksak, sendikaların üzerindeki vesayeti, sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldıralım."
Toplantıda yine çok acı bir gerçeğin dile getirildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, sendikalı olmayan işçilerin hayatını kaybettiğinde, yüksek masraflarından dolayı ailelerin dava açamadığını söyledi. Sendikalı işçilerde böyle bir sorun yaşanmadığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bu nedenle de sendikalaşmanın önemine değindi.
-Oybirliği ile gelmeli
Uluslararası standartların mutlaka Türkiye'ye gelmesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, 176 Sayılı ILO'nun sözleşmesinin Türkiye'de de kabul edilmesi gerektiğini bildirdi. Kılıçdaroğlu, "Parlamentoya gelmeli, oy birliği ile parlamentodan geçmeli. Emeğe, işçinin alın terine saygı duyuyorsak oy birliği ile geçmeli. Hükümet biran önce bunu getirmeli" dedi.
Beşinci maddeyi, "havza madenciliği sistemine geçme" olarak açıklayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Her bir yerde maden değil, bir havza esas alınmalı, riskler ona göre saptanmalı ve gereken ona göre yapılmalı. Havza madenciliğine artık Türkiye'nin geçmesi gerekiyor. Altıncı öneri olarak da yeraltı maden işletmelerinde denetim bağımsız organlar tarafından yapılmalı. Şimdi denetimi işverene bağlı maden mühendisi yapıyor, aylığını da işverenden alıyor, 'gel beni denetle' diyor. Bu olmaz, sağlıklı bir denetim değildir. Denetimin sağlıklı olabilmesi için denetim organının bağımsız olması lazım. Aylığı için bir fondan para ödenmeli, bağımsız olarak görevini yapmalı. Bunun yanında, devlet denetiminin de etkin olması gerekiyor. Gerek bağımsız denetim organının, gerekse devlet denetim organlarının raporları mutlaka ilgili sendikalara gitmelidir, burada gizlilik olmaz. İnsan hayatının olduğu yerde gizlilik olmaz."
-Yaşam odaları-
Yeraltında çalışanlar için mutlaka yaşam odaları sistemine geçilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Biz AB'ye tam üye olmak isteyen bir ülkeyiz. 1963'ten beri Batı uygarlığının bir parçası olmak istiyoruz. Orada işçilere hangi haklar veriliyorsa, bizim ülkemizde de olsun. O nedenle yaşam odaları mutlaka gerekiyor" diye konuştu.
Maden İşleri Genel Müdürlüğünün, taşra örgütü bulunmadığını ve bunun mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, herhangi bir yerde kaza olduğunda sorunun orada çözülmesi gerektiğini dile getirdi.
-"Kazanın olduğu yerler şov merkezi değildir"-
Kılıçdaroğlu, "Siyasilerin korumalarla akın akın gittiği ve kurtarma faaliyetlerini engellediği bir düzen olmalıdır. Kazanın olduğu yerler şov merkezi değildir. Bu konuda bütün arkadaşların ortak görüşü böyle" değerlendirmesini yaptı.
Eğitim–uygulama maden ocaklarının mutlaka olması gerektiğini de vurgulayan Kılıçdaroğlu, işçilerin öncelikli olarak mutlaka bu maden ocaklarında eğitilmesi ve aldığı sertifika sonrası madene inmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'de yeraltına inecek maden işçisine verilecek eğitim süresinin üç gün olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, aynı oranın Almanya'da ise 3 ay olduğunu söyledi.
Soma'da hayatını kaybeden 30 işçinin o gün eğitimde olması gerektiğini öğrendiklerini de dile getiren Kılıçdaroğlu, buna karşın madene indirilerek bu işçilerin çalıştırıldığını anlattı.
Onuncu maddeyi de "İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Konseyi" kurulması olarak sıralayan Kılıçdaroğlu, bu konseyin siyasi otoriteden bağımsız olması gerektiğinin altını çizdi.
Açıkladığı on maddeyi not ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Biz bunların tamamını kanun teklifi haline getirip sizlere göndereceğiz. Son şeklini verdikten sonra da biz bunu TBMM Başkanlığı'na vereceğiz. Sizler de takipçisi olun. Madende ölen işçinin 'sağı', 'solu' yoktur, hep beraber onun hayatını kazanması, ölmemesi için önlem almamız gerekiyor. Hep beraber bunu gerçekleştireceğimizi umuyorum, hepimizin sorumluluğu var, siyasetçi olarak benim, sendikacı olarak sizlerin sorumluluğu var. Sorumluluklarımızın bilincinde bu olayı çözelim. Türkiye yeni gözyaşlarıyla, yeni hüzünlerle karşı karşıya gelmesin."
"Vereceğiniz kanun teklifine Hükümetin de destek vermesi için bir girişiminiz olacak mı?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
"Elbette sadece bizim değil. Sendikaların da sivil toplum kuruluşlarının da girişimleri olmalı. Maden şehidi ailelerin de girişimi olmalı. Bu sorun Türkiye'nin ortak sorunudur. Neden Türkiye iş kazalarında Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü. Bundan hepimizin utanç duyması gerekiyor. Ben Anamulefet Partisinin Genel Başkanı olarak, sorumluluk duyguları içinde böyle bir toplantı yapıyorum. Siyasal iktidarın da buradan çıkacak önerileri değerlendirmesi lazım. Onlar da değerlendirirlerse, aklın yolu birdir, uluslararası normlar vardır, AB normları vardır. Getirirsiniz o normları hep beraber sorunları çözmüş oluruz. Bu sıcak siyasetin kavga alanı değil, insan hayatı. Bütün siyasal partilerin sorumluluğu var. Biz sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz, kanun teklifimizi hazırlayacağız, ortaya çıkan görüşler olağanüstü güzel görüşler, bunlar gerçekleştiği zaman göreceksiniz, pek çok şey Türkiye'de değişecek. İnsan hayatı kadar önemsediğimiz başka bir konu olmamalı. Birinci önceliğimiz insan hayatıdır."