Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, devlet memurlarının çalışma prensiplerini belirleyen 657 sayılı kanunun ihtiyaçlara cevap vermediğini söyledi
”5 ayrı mevzuatla yürütülen kamu personel sistemimizin amiral gemisi olan 1965 model ve her yerinden su almaya başlayan 657 sayılı kanun, günümüz Türkiyesinin ihtiyaçlarına cevap vermekten çok uzaktır” diyen Çelik, şunları ifade etti: ”Zaman içinde 657’den fazla değişikliğe uğrayan, yürürlüğe girdiği dönemle uygulandığı dönem arasında dağlar kadar fark olan bu yasa, yama kaldırmayacak kadar yıpranmıştır. Her kurumun mevzuatında yavru 657’cikler oluşmaya başladı.
Çeşit çeşit istihdam türleri ortaya çıktı. Kamuda memur, sözleşmeli personel, geçici personel, Teşkilat Kanunu’na göre sözleşmeli personel, 399 Sayılı KHK’ya göre sözleşmeli personel, Belediye Yasası’na göre sözleşmeli personel, 4924 sayılı kanuna göre sözleşmeli personel, işçi, geçici işçi, kapsam dışı personel gibi değişik ad ve statüler altında personel çalıştırılmaktadır.
Ücret unsurları bile sayılamayacak boyutlara ulaştı. Dağınık ve savruk bir mevzuat var.” Çelik, iyi işleyen devlet çarkı için iyi işleyen personel sistemine ve mevzuatına ihtiyaç bulunduğunu vurgulayarak, devlet bütçesinin yaklaşık üçte birinin personel giderlerine ayrıldığını, söz konusu kaynağın verimli kullanılmasını sağlamak, beşeri sermayeden alınan verimi çoğaltmak ve vatandaşlara kaliteli, etkin hizmet sunmak için gerekli mevzuat düzenlemesini yapmak durumunda olduklarını bildirdi.
Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: ”Her ülke ihtiyaçlarına, gelenek ve alışkanlıklarına göre bir sistemi benimsemekte ve hayata geçirmektedir. Genel anlamda dünyada istihdamda esneklik, hiyerarşik yapı yerine yetki devri, bazı hizmetlerin yerele bırakılması, insan kaynakları yönetiminde verimliliğin artırılması, vatandaş odaklı yönetim kurulması gibi konular tartışılmakta ve çözüm önerileri konuşulmaktadır.
Bunun yanında hayat boyu istihdam garantili çalışmanın birçok ülkede hala ülkede geçerli olduğunu görmekteyiz.”