CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "MHP ve HDP asla yan yana gelmiyor. Koalisyon görüşmeleri sırasında ikisinin ortak görüşü vardı: "Mutlaka CHP koalisyonda olmalı'. Neden? Çok zıt konumlarda olsalar bile güvendikleri tek parti CHP" dedi.
Partisinin Hatay'da Uğur Mumcu Meydanı'nda düzenlediği mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, hükümetin dış politikada yanlış siyaset izlediğini öne sürerek faturasını en çok Hatay'ın ödediğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Yetkiyi verin Suriye sorununu çözelim. Barışı getirelim" şeklinde konuştu. "Huzur ve refah isteyenler çoğunluk bu ülkede" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Biz varız ve milyonlarız. Birlikteysek yaparız. Bunu unutmayın. 24 Ağustos 2012, dönemin başbakanına mektup yazdım, yani Erdoğan'a. Dış politika yanlıştır dedim. Suriye'yi felakete sürüklüyorsunuz. Bunun bedelini 78 milyon yurttaşımız öder. Başka bir ülkenin içişlerine karışmayın dedim. Sorunu çözeceksek Türkiye'de çözelim dedim. Şu an 5 ülkede büyükelçimiz yok. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 5 ülkede birden büyükelçi yok. Milli takım tutar gibi ya da bir takım tutar gibi bir partiyi tutan vatandaşlarıma sesleniyorum. Özellikle AK Parti'ye oy veren yurttaşlarımıza söylüyorum sizler de düşünün bu dış politika kimseye fayda getirmedi. İşsizlik var diyorlar. Onların çocukları işsiz değil sizin çocuklarınız işsiz. Fakirlik var diyorlar onlar fakirliğin ne olduğunu bile bilmiyorlar. Benim size sözüm var. Yetki verin dış politikaları yeniden düzenleyeceğiz. Yetki verin, gençlerimizin önünü açacağız. Aramızda çok sayıda genç var. Size de sesleniyorum. Bütün meydanlar size serbest olacak. Yasağı kaldıracağım. Özgürce her kentin meydanlarında gezeceksiniz. İnternet yasağı, ne yasağı? Bunların tamamını kaldıracağım. Ben gençleri bu ülkenin onuru gururu ve bu ülkenin geleceği olarak görüyorum."
"HDP VE MHP'NİN GÜVENDİĞİ TEK PARTİ CHP"
Vaatlerini anlatıp, partililerinden oy isteyen Kılıçdaroğlu, "Hanımlar, 1 Kasım'da olur ya hava güzel, eşiniz derse ki "Ya kahvede arkadaşlar bekliyor okey oynayacağız" sakın izin vermeyin, tutun kolundan doğru sandığa getirin. Bu seçimler hepimizin dikkatli olması gereken seçimlerdir. Anneler, çocuklarınızı okula tam gün göndereceksiniz. Beslenme çantasını kaldıracağız. Çocuk öğle yemeğini öğretmenleriyle okulda hiçbir ücret ödemeden yiyecek. Onlar için her türlü fedakarlığı yapacağız. Okul aile birliklerini yasal statüye kavuşturacağız. Okul yönetiminde anne ve babaların söz hakkı olacak. İyi eğitim verilmiyorsa mücadele edecekler. Gücü, çıkacak olan yasadan alacaklar. Eğer bir evde akşam tencere kaynamazsa sıkıntınızı ben çok iyi bilirim. Evde huzur varsa o mahallede de vardır. Evde huzur yoksa hiçbir yerde yoktur. Aile sigortasını getireceğim. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. Allah'ın izniyle fakirliği toprağa gömeceğim. Parlamentoda 2 zıt grup var. MHP ve HDP. Asla yan yana gelmiyor. Koalisyon görüşmeleri sırasında ikisinin ortak görüşü vardır. Mutlaka CHP koalisyonda olmalı. Neden? Çok zıt konumlarda olsalar bile güvendikleri tek parti CHP. Bu bizim ülkenin sorunlarına ne kadar farklı yaklaştığımızı gösteren tipik bir örnektir" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE TOPLAMA KAMPI MI ALLAH AŞKINA?"
7 Haziran Genel Seçimleri'nde "CHP'ye oy verirseniz istikrar bozulur" dendiğini ancak şuanda da dolar, faiz ve işsizliğin arttığını ileri süren Kılıçdaroğlu, AK Parti'ye tepki gösterdi. İstikrarın AK Parti zamanında bozulduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Demek ki CHP iktidarda olsaydı bunların hiçbiri olmayacaktı. Ben siyaseti zenginleşme aracı olarak görmedim. Siyaset halka hizmet etmek demektir. Ben size hizmet etmek istiyorum. 78 milyon yurttaşımıza mesaj vermek istiyoruz. Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu şartlar çok uygun şartlar değil. 2 milyon 200 bin Suriyeliye diyorlar ki "Türkiye'de kalsın bunlar biz size para verelim siz Türkiye'de bakın'. Türkiye toplama kampı mı Allah aşkına? Gencecik çocuklarımız işsiz. Üniversiteyi bitiren her 4 mezundan biri işsiz. Arkadaşlarınızı ikna edin, dostlarınızı ikna edin sandığa götürün CHP'nin yolunu açın ki aydınlık Türkiye'yi beraber yakalayalım."