Muharrem İnce'nin Sarıgül hasreti

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olmayacağını söyleyen İnce, Mustafa Sarıgül’ün isminin öne çıkmasını bu sözlerle değerlendirdi: Kitlelerde karşılığı olan bir isim.Başkanlığı hak ediyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi aday adaylığı için adı geçen isimlerden biri olan CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, “CHP’ye ömrümün sonuna kadar borçluyum. Bir kamyoncunun oğlunu 3 dönem milletvekili yaptı bu parti. Bundan büyük şeref olur mu” dedi.

Sözcü'ye konuşan Muharrem İnce çarpıcı açıklamalar yaptı. Doğup büyüdüğü Elmalık köyüne gittik. Oradan da tepedeki evine çıktık. Koyu siyasi sohbeti de evin bahçesinde gerçekleştirdik…

Önce İstanbul… Büyükşehir için Mustafa Sarıgül’den sonra sizin de adınız geçiyor.
Benim böyle bir talebim yok. İkincisi; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı kıran kırana bir mücadele demektir. Siyasetin bir kırılma noktası olacaktır. ‘AKP iktidardan gidecek’ diyenlerin yüreğine su serpecektir. Yani Kanal İstanbul Projesi, çarpık kentleşme ya da kentsel dönüşüm projeleri ile sınırlı kalmayacak bir seçim olacak aynı zamanda. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi; bir anayasa yapım sürecidir. Bir başkanlık sistemi tartışmasıdır. Bir ekonomi tartışmasıdır. Bir laiklik tartışmasıdır. Bir yaşam biçimine saygı tartışmasıdır.

CHP’nin önü açılacak yani…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı aldığımız zaman AKP’ye derin bir darbe vuracağız. ‘Bu AKP’yi iktidardan indirip, otobüslere bindirerek Yüce Divan’a göndereceğiz’ diyecek insanlar. O nedenle İstanbul’a kim aday gösterilecekse hepimiz onu desteklemeliyiz. Kimse küsmemeli.

Tamam ama benim merak ettiğim Sayın Kılıçdaroğlu size aday gösterileceğinizi söyledi mi?
Hayır öyle bir şey söylemedi. Aramızda daha farklı konuşmalar geçti. Size şu kadarını söyleyebilirim; İstanbul’a kim aday olacaksa, ben onun yanında çalışmaya hazırım. İstanbul’u alacağımıza inanıyorum. Ortaya büyük bir iddia koymamız lazım…

Var mı bir çılgın proje?
Henüz erken açıklamak için ama şu kadarını söyleyeyim; il ve ilçe yönetimlerimizin çok ciddi çalışmaları var.

Peki Sarıgül’ün adaylığına nasıl bakıyorsunuz? Siz yerinde olsanız adaylığınızı koyar mıydınız?
Sarıgül’ün yerinde olamam. Türkiye’de popüler bir isimdir. Kitlelerde karşılığı olan, başarılı bir isimdir. Adının tartışılması doğrudur. Çünkü onu hak eden isimlerden biridir. Keşke Sarıgül gibi 10-15 isim daha olsa…

Salih Fırat’a ne diyorsunuz? O artık AKP’li…
Birgül Ayman Güler onun bir bahanesiydi. O arkadaşın gönlünde varmış zaten. Bir de ben partiler arası transferlere karşıyım. Yasaklanmalı diye düşünüyorum. Bu çok ucuz bir davranış. Ben yakıştıramam kendime.

Siz zaten doğuştan CHP’lisiniz diye biliyorum?
Siyaset yapmaya 11 yaşımda karar verdim. Teyzem sormuştu; ‘Büyüyünce ne olacaksın’ diye. ‘CHP’den milletvekili olacağım’ demiştim. 11 yıldır milletvekiliyim. Bu parti bir kamyoncunun oğlunu 3 dönemdir milletvekili yaptı. CHP’ye borcumu ömrümün sonuna kadar ödeyemem.

Geçen ay sayın Kılıçdaroğlu ile buluşmuştuk. “Başkanlık sistemi geçmez” demişti. Salih Fırat’tan yola çıkarak sormak istiyorum; kapalı oylamada güveniyor musunuz milletvekillerinize? Bir çatlak olursa ya…

Bizden asla bir çatlak olmaz; birincisi bu. Ama Sayın Genel Başkanımızın ‘Başkanlık sistemi geçmez’ sözü, sadece bizden çatlak olmazla sınırlı bir söz değil. Daha fazla şey ifade ediyor. Başkanlık sistemi de geçmez ve geçmemeli. Gerekirse ölmeliyiz ama geçmemeli. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin sonu olur. Bu Tayyip Erdoğan’ın imparatorluğu olur.

“ERDOĞAN ÇIKSIN ÖCALAN’I YARDIMCIM YAPACAĞIM DESİN”

Bir siyasetçi olarak AKP’yi yorumlar mısınız?
AKP’nin büyük bir proje partisi olduğunu düşünüyorum. Projenin mimarlarının da Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç olduğunu düşünmüyorum. Bu projenin asıl mimarlarının milli olduklarına hiç inanmıyorum. Ama bunu başka siyasi partiler, liderler için söyleyemem. Yani Demirel, Ecevit, Mesut Yılmaz için söyleyemem. Erbakan için de söyleyemem. Erbakan da dünya görüşümle uyuşmuyordu. Ama ulusal çıkarlardan vazgeçmeyeceğine inanıyorum. Bugün ülkeyi yönetenler için ne yazık ki böyle düşünemiyorum.

Abdullah Öcalan ne olacak peki?
Eğer Apo oradan çıkacaksa; Tayyip Erdoğan çıksın milletin karşısına, desin ki; ‘Ben Süleyman Soylu’yu aldım, genel başkan yardımcısı yaptım. Numan Kurtulmuş’u aldım genel başkan yardımcısı yaptım. Abdullah Öcalan’ı da alacağım, onu da genel başkan yardımcısı yapacağım!’

Nereye varacak bu pazarlık?
Teröristin elinde silah dururken pazarlığa girişmek, şu demektir; ‘İstediklerimi vermezsen, sana tekrar saldırırım!’ Devlet rehineleri aldı. PKK’nın ne aldığını bilmiyoruz. Başbakan’ın bunu açıklaması lazım. Ne aldın, ne verdin?