İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, PKK, KCK ve BDP’nin iç içe bir yapı olduğunu belirterek, "Masum bir dernek veya masum bir kooperatifle karşı karşıya değiliz. Masum bir siyasi partiyle mücadele etmiyoruz. Hukuki yollardan kurulmuş siyasi partiye bir şey yapmıyoruz. Onlar bize sataşıyor. Biz de herhalde susacak değiliz" dedi.
Şahin, terör örgütünün çalışma tarzını anlatırken "İnsan insanın kurdurur" sözünün Latincesini (homo homini lupus) kullanmaya çalıştı. Sözün Latincesini birkaç kez telaffuz etse de, sözü tam olarak söyleyemeyen Şahin, daire müdürlerinin yardımıyla sözünü tamamlayabildi.
İçişleri Bakanı Şahin, Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı’nın Afyonkarahisar’daki Değerlendirme ve Koordinasyon Toplantısı’na katıldı. Korel Termal Otel’de başlayan ve 28 Aralık’a kadar sürecek toplantının açılışına İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar, Terörle Mücadele Dairesi Başkanı Cihangir Çelik, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, İl Emniyet Müdürü İsmail Türkmenli, İl Jandarma Komutanı Okçin Akşit ile Terörle Mücadele Dairesi il müdürleri katıldı.
Toplantının yapıldığı otele Ankara’dan helikopterle gelen İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, konuşmasında Barış ve Demokrasi Partisi’ni eleştirdi. Şahin, PKK, KCK ve BDP’nin iç içe bir yapı olduğuna işaret ederek, "Masum bir dernek veya masum bir kooperatifle karşı karşıya değiliz. Masum bir siyasi partiyle mücadele etmiyoruz. Hukuki yollardan kurulmuş siyasi partiye bir şey yapmıyoruz. Onlar bize sataşıyor. Biz de herhalde susacak değiliz" diye konuştu.
"BDP, PKK’NIN UZANTISI"
BDP’nin PKK’nın uzantısı olduğunu öne süren Bakan Şahin, şunları söyledi:
"Onların gerçek yüzlerini ortaya koyacağız. Masum olmadıklarını, illegal yapının yasal uzantısı olduklarını söyleyeceğiz. Biz söylemiyoruz, yöneticileri söylüyorlar. PKK demek, Apo demek, KCK demek, BDP demek, bir içiçeliğin, bir biraradalığın sırrının ifşasından başka bir şey değildir. Bunun ifadesi bana ait değil. Onlar söylüyorlar. Ana sözleşme diye yazdıkları bir metin var. Onun bir maddesinde KCK, bir maddesinde siyasi partiler bunun parçası. Değilse kürsülere çık, ’Ne alakası var, Yırtıyorum bunu’ de. Yiğitsen, özgürsen. Değilsin. Benim Kürt kardeşimin hepsini köle gibi görüp, siyasi yapıyı da ayrılmaz bir parça gibi görüyorlar. Özgürlükten bahsediyorlar, kendin özgür değilsin ki. Ondan sonra da barışın dili, özgürlük. Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden daha özgür bir yer mi var? Buna tahammül eden, buna toleranslı bakan özgürlük veren bir yapıya sahibiz. Fikrin varsa gel söyle."
"TERÖRÜN ARKA BAHÇESİ, ÜNİVERSİTEDE KÜRSÜDÜR"
Terörün sosyal bir deprem olduğunu, terör örgütünün kimseye saldıramazsa kendi içindeki militanları öldürdüğünü hatırlatan Şahin, terör örgütünün çalışma tarzını anlatırken "İnsan insanın kurdurur" sözünün Latincesini (homo homini lupus) kullanmaya çalıştı. Sözün Latincesini birkaç kez telaffuz etse de, sözü tam olarak söyleyemeyen Şahin, daire müdürlerinin yardımıyla sözünü tamamlayabildi.
Şahin, terörün "arka bahçesi" olarak tanımladığı kesimlerle ilgili de bazı iddialarda bulundu. Dağdaki terörle mücadelenin kolay olduğunu vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:
"Terör örgütünün yürüttüğü çalışma sadece dağda, bayırda, şehirde, sokakta, arka sokaklarda haince pusu kurarak yaptığı saldırılardan ibaret değil. Bir başka ayağı daha var. Psikolojik terör, bilimsel terör var. Terörü besleyen arka bahçe var. Terör propagandası var. Masum, makul, haklı gösterme gayreti var. Bir kısmı bu yapıyı görmüyor, göremiyor. Yeterli bilgisi olmayabilir. Birileri de ciddi halde saptırma yaparak, kendine göre gerekçeler uydurarak makulleştirerek, teröre destek veriyor. Resim yaparak, tuvale yansıtarak, şiir yazarak, şiire yansıtıyor, günlük makale yazarak. Hızını alamıyor. Terörle mücadelede görev almış askeri ve polisi, sanatına çalışmasına konu yaparak demoralize etmeye çalışıyorlar. Terörle mücadele edenle bir şekilde mücadele ediliyor. Arka bahçe İstanbul’dur, İzmir’dir, Bursa’dır, Viyana’dır, Londra’dır, Washington’dur, üniversitede kürsüdür, dernektir, sivil toplum kuruluşudur. Oraya da sızmışlardır. Bakmışsınız kültür, eğitim derneği. Bakarsınız ’think tank’ kuruluşu. Dağdakiyle mücadele kolay. Ama arka bahçede ayrık otuyla ayrık otları birbirine karışıyor. Bir kısmı faydalı, bir kısmı zehirli."
Terörün hedefinde güvenlik güçleri ve iktidar partisi mensuplarının olduğunu kaydeden Şahin, terör örgütünün içinde yer alanların yarısından fazlasının istekleri dışı terör örgütünün içinde kaldıklarını dile getirdi. Bakan Şahin, "Ayrılmak istediği zaman var mı özgürlüğü? Nedir karşılığı? En az kurşunla, en ağır ölüm" dedi.
Terörün, kendini de terörize ettiğini anlatan Bakan Şahin, şunları kaydetti:
"Kendi içinde devam eden bir zulüm. Oradan başlıyor. Ondan sonra bir topluma, köydekine, şehirdekine, yer gözetmeden, kişi gözetmeden saldırıyor. Öncelikleri var, seçim de yapıyor. Belirli bir tercihi var. Öncelikleri, iktidar partisinin mensupları. Bu sene özellikle 2011’de AK Parti ile polisi, jandarmayı, askeri bir tutan çizgiye geldi. 2011 mönüsünü değiştirdi. Hiç bir şey yapmadığı zaman kendi kendini tüketiyor."
Şahin bazı basın mensuplarının da polisin ve askerin hatasını bulup abartılı bir derecede üstüne gitmeye çalıştığını savundu.
EMNİYET GENEL MÜDÜRÜ KILIÇLAR
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ise terörle mücadele il müdürlerine, terörle mücadelede sağduyu gösterilmesi ve hukuka uygun davranılmasını önererek, "İnsan haklarının temel prensipleri bütün yurttaşlara uygulanmalıdır" dedi.
Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu da, Güneydoğu’daki çeşitli illerde kaymakam ve vali olarak, 9 yıl görev yaptığına değinerek, bölge halkının da terör örgütünden bıktığını söyledi.
Terörle Mücadele Daire Başkanı Cihangir Çelik ise, "Biz, bize molotof atanla değil, o molotofu onlara verenle mücadele ediyoruz, onların üzerine gidiyoruz" dedi.
Açılış bölümünün sonunda Bakan Şahin’e polis şapkası hediye edildi.