Öncelikli konumuz AB sürecidir

 Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AB sürecinin hem kendisinin, hem hükümetin, hem de TBMM'nin birinci öncelikli konusu olduğunu ve bu konuyu "çok sıkı tuttuklarını" belirterek, "2008 yılının özellikle AB süreci açısından çok daha verimli geçeceğine inanıyorum.

 Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AB sürecinin hem kendisinin, hem hükümetin, hem de TBMM'nin birinci öncelikli konusu olduğunu ve bu konuyu "çok sıkı tuttuklarını" belirterek, "2008 yılının özellikle AB süreci açısından çok daha verimli geçeceğine inanıyorum. Çünkü 2007 yılında bizi meşgul eden birçok başka iç konularımız vardı, TBMM'de onlarla meşguldük" dedi.     Cumhurbaşkanı Gül, resmi ziyaret amacıyla Mısır'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in davetine icabetle Mısır Arap Cumhuriyeti'ne gideceğini, 16 Ocak tarihine kadar sürecek ziyaretinde Maliye Bakanı Kemal

 Unakıtan'ın kendisine refakat edeceğini belirtti.Cumhurbaşkanı Gül, bu ziyareti sırasında Mısır Cumhurbaşkanı Mübarek ile yapacağı görüşmelerin yanı sıra Mısır Başbakanı, Dışişleri Bakanı, Halk Meclisi Başkanı ve Şura Meclisi Başkanı'nı da kabul edeceğini, ayrıca Kahire'deki "Arap Ligi" Merkezini ziyaret edeceğini anlattı.
"Türkiye ile Mısır arasında en üst düzeyde siyasi istişare mekanizması zaten mevcuttur" diyen Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:Doğu Akdeniz'in en önemli iki ülkesi olan Türkiye ve Mısır'ın barış ve istikrara katkıları malumdur. İki ülkenin bu amaçla işbirliği yapmaları önem taşımaktadır.

Bu çerçevede, Mısır ile her iki ülkeyi yakından ilgilendiren Ortadoğu barış sürecindeki gelişmeler, Irak ve Lübnan'daki durum, Filistinliler arasındaki bölünmüşlük, Doğu Akdeniz'de barış ve istikrarın korunması gibi bölgesel ve uluslararası gelişmeleri de gözden geçireceğiz.      Türkiye-Mısır ikili ilişkileri özellikle son dönemde bütün alanlarda önemli bir ivme kazanmıştır. Ziyaretim sırasında ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin daha da genişlemesi için neler yapabileceğini ele alacağız.  Bu bağlamda Türk ve Mısırlı iş adamlarını bir araya getiren Türk-Mısır İş Forumu'nun yarın düzenlenecek toplantısına da katılacağım."
     
     SORULAR
 Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İspanya'daki konuşmasında, '(Başörtüsünü) bir siyasi simge olarak taktığını düşünün. Bir siyasi simge olarak takmayı da suç kabul edebilir misiniz? Simgelere bir yasak getirebilir misiniz, sembollere bir yasak getirebilir misiniz? Özgürlükler noktasında dünyanın neresinde böyle bir yasak var?' dedi. Sizce bu siyasi simge mi?" sorusuna, "Bilmiyorum izlemedim ben, basın toplantısı oldu. Bir bakalım ona göre. Bunlar siyasi konular, tartışılıyor açık açık herkes tarafından. Her siyasi konuda cumhurbaşkanın bir yorum yapması usulü de biliyorsunuz yok, ama bakacağım" yanıtını verdi.
 

Başbakan Erdoğan'ın Alevi vatandaşlar için yeni açılımlar olacağı yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine, "Şimdi aynı şekilde arkadaşa verdiğim cevabı size de vermiş olayım. Bunlar, tartışılan konular. Türkiye'de canlı tartışmalar var" diye konuştu.
 Gül, "önemli olanın kendi meselelerini, konularını güzel güzel tartışabilmek, farklı farklı açılardan konuşabilmek ve bütün bunların şeffaf şekilde halk tarafından takip edilebilmesi" olduğunu belirtti.
 Gül, "Bu açıdan bununla övünmemiz lazım Türkiye'nin bu ortamıyla her şeyden önce..." dedi.
      
 AB-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
"Sayın Başbakan, Sarkozy ve Merkel'in içinde bulunduğu bir toplantı olacak. Fransa'nın tavrı belli. Buradaki toplantı Sarkozy'nin tavrını yumuşatabilir mi?" sorusuna Cumhurbaşkanı Gül, şu karşılığı verdi:

"AB süreci hepimizin birinci öncelikli konusu. Hem benim, hem hükümetin, hem TBMM'nin. Bu konuyu çok sıkı tutuyoruz. 2008 yılının özellikle AB süreci açısından çok daha verimli geçeceğine inanıyorum.
Çünkü 2007 yılında bizi meşgul eden birçok başka iç konularımız vardı, TBMM'de onlarla meşguldük. Hatırlayacaksınız, Türkiye'nin kendi yol haritası da belli. Bu yol haritası hazırlanırken bütün bakanlıklar, bağımsız kurumlar, hatta Genelkurmay, herkes o yol haritasının hazırlanmasına da katılmıştı.

Şimdi Türkiye'nin ne yapacağı belli. Tarama süreci bitti. Tarama sürecinde de formül elimizde. Yani Türkiye'nin bugünkü durumuyla ulaşmak istediği durum arasındaki farklılıklar ve bu farklılıkları nasıl gidermemizle ilgili hangi kanunları çıkartacağız, hangi ikinci derecede yasalar yapacağız, bunlar hep elimizde. Bunlar bakanlıklar tarafından, kurumlar tarafından çalışıldı ve kitap haline getirildi.

 Bunları hep duyurduk biliyorsunuz. Dolayısıyla Türkiye'nin yapacaklarını kendisi biliyor. Şimdi inanıyorum ki TBMM de bütün siyasi partiler de hükümet de bu konuya çok daha iyi eğileceklerdir. Tabii ki hükümetin, Sayın Başbakan'ın birçok çalışmaları vardır, onun da önceliği olduğu içindir."

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri