AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, AK Parti'nin 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için başvuran aday adayı sayısına ilişkin bilgi verdi.
Şentop, AK Parti Genişletilmiş İl Seçim İşleri Başkanları toplantısına katıldı. Şentop toplantıda yaptığı konuşmada, "Türkiye 7 Haziran'da yaptığı seçimin bütünleşmesini, ikmaline 1 Kasım'da yapacak. 7 Haziran'dan sonra birçok seçimle ilgili yapıldı. En doğrusu siyaset bilimi bakımından, siyaset sosyolojisi bakımından en doğru ifade seçimlerin yenilenmesidir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de bir kısır döngü olduğunu söyleyen Şentop, tek partili yönetimlerden ve istikrarsızlık dönemlerinden bahsetti. Şentop, "2002'de AK Parti'nin iktidara gelmesiyle beraber "Türkiye'nin kısır döngüsü bozulmuş oldu" diye düşünmeye başladık. 7 Haziran seçimleri bir duraksama meydana getirdi. Acaba "o kısır döngüye Türkiye giriyor mu" diye endişe meydana getirdi. Bunu söyleyebilecek verilere sahip değiliz. Tek bir parti iktidarı ortaya çıkmadı, aldığımız oy oranı yüzde 41. Fakat bu oy oranının Meclise yansıması milletin yaptığı bilinçli bir tercih olarak izah edilemez. Seçim sonuçlarında yüzde 16 oyla Milliyetçi Hareket Partisi 80 milletvekili, yüzde 13 HDP 80 milletvekili çıkıyor. Oylarımızda bir düşüş var ama yüzde 41'in 276'nın üzerine tekabül etmeyeceğini söyleyebilmek mümkün değil. Millet oy verirken, AK Parti'nin oyu düşerken, milletvekili olarak da tek başına hükümet olmayacağını var sayımından, bun hedefleyerek hareket ettiğini Söylemek mümkün değil. Türkiye'nin bir seçim daha yapılıp 50 yıllık kısır döngünün başlayıp başlamadığını görmesi için yeterli veriye sahip olması gerekiyordu" dedi.
"BÖYLE BİR ŞEYİN OLMASI İÇİN GEREKÇE ARANIR, OLMAMASI İÇİN GEREKÇE ARANMAZ"
AK Parti olarak ellerinden geleni yaptıklarını belirten Şentop, "Sanki Cumhuriyet Halk Partisi AK Parti'yle koalisyon yapması bir mecburiyetmiş gibi, eşyanın tabiatıymış gibi, "Bu niye olmadı" diye soru soruluyor. Böyle bir şeyin olması için gerekçe aranır, olmaması için gerekçe aranmaz. Türkiye'de özellikle birinci Meclis'e baktığımızda iki ana siyasi akım var. Tanzimat döneminde oluşan despot, batıcı bir gelenek, milletin değerlerini değiştirip yeni değerler empoze etmeyi hedefleyen bir gelenek, bir de milletin değerleriyle, devletin değerlerini bütünleştiren bir siyasi anlayış. Bu iki anlayışı temsil eden iki büyük parti. Bu iki parti Cumhuriyet tarihi boyunca birbiriyle mücadele eden iki partinin hükümet kurması yönünde karşılaştığımız tablo. Teorik olarak bakarsak, böyle bir koalisyon olursa Türkiye'de siyasetin bitmesi anlamına gelir. Bunun dışında birçok şey anlatılabilir. Türkiye'de rakip iki siyasi partinin, hareketin koalisyonu meselesiydi. Çok zordu. HDP ile bir araya gelemedi. MHP baştan kapıyı kapattı. Tek seçenek CHP ile koalisyon ihtimaliydi. Bizde bunu sonuna kadar gerçekleştirebilmek için gayret gösterdik" ifadelerini kullandı.
"BİRİNCİ SORUMLU KİMDİR? DEVLET BAHÇELİ'DİR"
Şentop, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin gerçekten önündeki çeyrek asrı görebileceği parametrelerin sabitleneceği bir seçim neticesine ulaşması gerekiyor. Bu tablo Türkiye'nin siyasi tablosu içinde gelmiş olduğumuz tablodur. Bu tablonun sorumlusunu arayacak olursak, birinci sorumlu kimdir? Devlet Bahçeli'dir. Daha başlangıçta ilk açıklamayı yaptığında, "HDP ile kursun, CHP ile kursun, üçü bir araya gelsin, kursun, o da olmazsa seçime gidelim" diyen Bahçeli'ydi. Daha sonraki stratejisinin ne olduğunu gördük."
Meclis'te Bakanların yemin krizine değinen Şentop, "Siyasette attığınız adımın neticesini sizin öngörseniz lazım. Eğer sen 4 teklife "hayır, hayır" dersen, CHP ile hükümet kurulamamış, 45 gün doluyor, bundan sonraki Anayasa'nın 114. maddesine göre hükümetin kurulacağını öngörmem Lazım. Bu süreçte eğer günlük siyasetin iletişim içinde bakacak olursak şu an bir geçici Bakanlar Kurulu kurulmuşsa, bunun tek sorumlusu Sayın Bahçeli'dir" şeklinde konuştu.
"BU SEÇİM TÜRKİYE İÇİN TARİHİ BİR SEÇİM"
"Bu seçim Türkiye için tarihi bir seçim. 7 Haziran için söylediğimiz her şey geçerli" diyen Şentop, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin artık yeniden 50 yıllık kısır döngüye girip girmediği konusu da bize sabit veriler ortaya koyacak. 1 Kasım Seçimlerinde 7 Haziran'da verilen Mesajı ve bizim gördüğümüz hataları, yanlışları dikkate alarak, yenilenerek, 1 Kasım seçimlerine gideceğiz."
"BAŞVURANLARIN 558'İ KADIN, 3 BİN 98'İ ERKEK"
Şentop, milletvekili aday adaylığı hakkında bilgi vererek, "Toplam 3 bin 656. 7 Haziran seçimlerine göre başvuru sayısı yüzde 60. Aday listemiz var. 258 seçilmiş milletvekili var. Bu kadar başvuruda düşüş olması doğal. Başvuranların 558'i kadın, 3 bin 98'i erkek. Yaş ortalaması 46. 30 yaş altı başvurular yüzde 4, 134 kişi. 31-40 yaş arası yüzde 24, 881 kişi. 41-50 yaş arası yüzde 39, bin 439. 51-60 yaş arası 903 kişi, yüzde 25'e tekabül ediyor. 61-70 yaş arası yüzde 7, 275 kişi. 70 taş üzeri yüzde bir, 24 kişi başvurmuş. Lisans mezunlarının oranı yüzde 51, bin 850 kişi. Lisansüstü ve daha yüksek eğitim alanlar yüzde 22, ilkokul mezunu yüzde 5, 176 kişi. Ortaokul mezunu yüzde 4, 160, lise yüzde 17, 637, ön lisans mezunu yüzde bir, 46 kişi" diye konuştu.
Milletvekili aday adaylarının meslek dağılımına işaret edene Şentop, "Yönetici 90 kişi, yüzde 3, avukat 362, yüzde 14, mühendis-mimar 356 yüzde 14, serbest meslek 927 kişi yüzde 36, emekli 195 yüzde 7, memur 90 yüzde 3, doktor 109 yüzde 4, öğretmen 185 yüzde 3, ekonomist 76 yüzde 3" diye konuştu.
Şentop, 12 Eylül'de kongreye gideceklerini hatırlatarak, Perşembe günü Kongre sürecinin çalıştaylarda başlayacağını ifade etti. Şentop 18 Eylül'de milletvekili aday listelerinin teslim edileceğini belirterek, 22 Eylül'de aday tanıtımını yapacaklarını ve seçim beyannamelerini açıklayacaklarını söyledi.