Şırnak,Hakkari,Trabzon aynı mı!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Ottawa Sözleşmesi'nin bir ülkedeki tüm mayınların temizlenmesini kapsadığını ifade ederek, "Türkiye'de toprak altında 921 bin mayın var. Suriye sınırındaki mayın sayısı ise 615 bin. Peki geri kalan 306 bin mayını ki

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Ottawa Sözleşmesi'nin bir ülkedeki tüm mayınların temizlenmesini kapsadığını ifade ederek, "Türkiye'de toprak altında 921 bin mayın var. Suriye sınırındaki mayın sayısı ise 615 bin. Peki geri kalan 306 bin mayını kim temizleyecek?" dedi.


Partisinin Bursa İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyen Öymen, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi ile ilgili AK Parti hükümetinin yasayı, anti-personel mayınların yasaklanmasını öngören Ottawa Sözleşmesi gereğince hazırladıklarını açıklamasının inandırıcı olmadığını kaydeden Öymen, "Sözleşme gereği 2014 yılına kadar Türkiye'nin bütün mayınlarını temizlemiş olması gerekiyor. Sözleşmede bir ülkedeki bir kısım mayınlarının çıkarılmasından bahsetmiyor. Bütün mayınların temizlenmesinden bahsediyor. Ancak AK Parti hükümetinin çıkardığı yasa sadece Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesine yönelik. Hükümet sözleşmenin gereğini yerine getirmemiş oluyor. Türkiye'de toprak altında 921 bin mayın var. Suriye sınırındaki mayın sayısı ise 615 bin. Peki geri kalan 306 bin mayını kim temizleyecek. Bu Ottawa Sözleşmesi'ne aykırıdır" diye konuştu.

Dünyadaki ülkelerde mayın temizleme işini ya o ülkenin Silahlı Kuvvetlerinin yada NATO ve Birleşmiş Milletler'e bağlı sivil toplum örgütlerinin çıkardığına dikkati çeken Öymen, Türkiye'de yap-işlet-devret modeliyle mayın çıkarılmasının öngörüldüğünü savundu. Hükümetin mayın temizleme işini ihale yoluyla vermek için kararname çıkardığını dile getiren Onur Öymen, hükümetin hedefinin ihaleyi alan firmaya toprak işletme hakkı vermek olduğunu öne sürdü. Bu konuyla ilgili CHP olarak Danıştay'a dava açtıklarını ve Danıştay'ın hükümetin aldığı bu kararı iptal ettiğini anlatan Öymen, "Hükümet, Danıştay'ın bu kararına uymamak için kanun hazırlayarak, meclise getirdi. Anayasamıza göre yargı kararına uymak zorunluluğu var. Ancak hükümet, kanuna karşı manivela yapıyor. Mayın temizleme karşılığında toprak işletme hakkı veren bizden başka ülke yok. Hükümetin hedefi mayın temizlemek değil, ihaleyi alacak firmaya toprak işletme hakkı vermek. Başbakan diyor ki 'Toprakları köylüye vermeyeceğiz. Sosyal devlet anlayışına göre topraksız köylüne toprağı sen vereceksin. Ancak hükümetin böyle bir niyeti yok. İshak'ı toprak sahibi yapacak. Kendi insanını maraba yapacak. Suriye sınırındaki mayın temizlenmesi ile ilgili yapılan uygulamalar yanlıştır. Biz eleştirince Başbakan bizi İsrail karşıtı olmakla suçladı. Economist Dergisi'nin bir haberine göre, Bahreyn'in Türkiye'den 500 milyon Dolar toprak aldığı yönünde iddialar var. Topraklarımızı yabancılara peşkeş çekmek büyük hata olur. Bunu kamunun gözünden kaçırarak yapıyorlar. Biz bunları söyleyince Başbakan öfkeye kapılıyor. Eleştirilere olağanüstü tepkiler gösteriyor" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı son teşvik paketiyle de alakalı açıklamalarda bulunan Öymen, "Niçin bu kadar geç kaldınız. Aylardan beri ekonomik kriz dünyayı kasıp kavururken bütün ülkeler köklü ekonomik tedbirler alırken siz niye bu kadar geç kaldınız. Aldığınız tedbirler bugün karşılaştığımız sıkıntılara ne ölçüde çare bulacak. Şırnak, Hakkari ile Trabzon'u siz aynı bölgeye sokuyorsunuz. Bunlar ciddi hatalar. Güneydoğu sadece askeri tedbirlerle çözülmez diye bahsediyoruz. Peki Güneydoğu'ya siz teşvik paketi getirerek yatırımları yönlendirebildiniz mi bugüne kadar. Oradaki güvenlik sorunları ve terör baskısı nedeniyle teşvik tedbilerine rağmen kimse oraya gitmiyor. O zaman devlet oraya yatırım yapacak, sizin paketiniz de bu var mı yok. İşsizliğe çare bulmak o kadar kolay değil, önce yatırım yapacaksınız. Başbakan daha bugün bile kriz teğet geçiyor diyor, bizim millette çok para var diyor. Bizim millette çok para var diyenler gitsinler bakalım halka sorsunlar. 150-200 TL ile insanlar bütün hayatlarını sürdüremezler. Sizin verdiğiniz, kömür ve gıda paketleriyle bu insanlarının yaşaması mümkün değil" diye kaydetti.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri