CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tutuklu milletvekillerinin 21. yüzyıl Türkiye'sine yakışmadığını belirterek, "Demokrasiyi bu kara lekeden arındırmalıyız" dedi.
Kürt sorununa da değinen Kılıçdaroğlu, 4 partinin ve parlamento dışındakilerin biraraya gelip, bu sorunun çözümü üzerine konuşması gerektiğini söyledi.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, Gökçebey ilçesinin Bakacakkadı beldesindeki 100. Yıl Atatürk Hizmet Köyü'nde gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle sohbet ettikten sonra, yaklaşık 1 saat gecikmeli olarak Zonguldak'ta Madenci Anıtı'nın önünde düzenlenen Emek, Demokrasi ve Özgürlük Mitingi'ne katıldı.
Kılıçdaroğlu, mitingde yaptığı konuşmada, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'la Türkiye'nin ve dünyanın gurur duyduğunu söyledi. Haberal'ın yıllar önce eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in cumhurbaşkanı olması için yaptığı teklifi "Cumhurbaşkanının meclisten çıkması gerekir" diyerek reddettiğini anlattı.
Mehmet Haberal'ın neden tutuklu olduğunu soran CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Milletin helal oylarıyla seçilmiş, yargının denetiminden geçmiş bir seçim sürecinde milletvekili olmuş birisini hangi gerekçeyle hapiste tutarsınız? Bu soruyu her yerde soracağız. Türkiye'de mi? Hayır. Recep Tayyip Erdoğan Pakistan'a gitti. Pakistan'da bir bilim adamı Recep Tayyip Erdoğan'a sordu, Mehmet Haberal neden hapiste? İşte buradan söylüyorum, Türkiye'de demokrasiyi işletmezseniz Pakistan'da da sorulacak, Amerika'da da, Almanya'da da, samimi söylüyorum, İran'a git İran'da da sana sorulacak" şeklinde konuştu.
Tutuklu milletvekilleri 21. yüzyıl Türkiye'sine yakışmıyor
Halkın iradesine her zaman saygı duyduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Recep Tayyip Erdoğan yargı kararıyla asla milletvekili olamıyordu, anayasayı, yasayı değiştirdik. Demokrasi adına önünü açtık. Şimdi beyefendi diyor ki 'yargı kararı var, ben ona ne diyeyim'. Demokrasilerde çifte standart olmaz. Tutuklu milletvekilleri 21. yüzyılın Türkiye'sine yakışmıyor, bizim erdemimize, insanlığımıza, halkın iradesine saygı duyulmasına yakışmıyor. Demokrasiyi bu kara lekeden arındırmalıyız" şeklinde konuştu.
"Hükümete mi boyun eğeceğiz"
Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve tüm tutuklu milletvekillerine selam yollayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Bu zulmü, bu işkenceyi bitireceğiz. Öğrenciler, gazeteciler bilim adamları, herkes hapiste. Türkiye'yi yarı açık cezaevine gönderdiler. Onun için hep birlikte mücadele edeceğiz. Şair şiirini yazar bunu terör eylemi olarak görürler, öğrencinin çantasından yumurta çıkar terör silahı, gazetecinin araştırmasını plan olarak görürler. Yedi düvele boyun eğmedik bu hükümete mi boyun eğeceğiz?"
"Sorumlu Erdoğan'dır"
Yaşananların sorumlusunun 10 yıldır iktidarda bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu,"CHP'yi diğer partilerden, AKP'den ayıran temel bir fark var, onların beyni dışarda, gövdesi Türkiye'de. Unutmayın bunu, beyni dışarda gövdesi Türkiye'de olan bir partiyle karşı karşıyayız. Bizim beynimiz de burada, elimiz de, ayağımız da. Beyni dışarda olup vücudu Türkiye'de olmak ne demektir? Kürecik'te İsrail kalkanı kurarlar, o kalkanı korumak için 4 milyar dolarlık füzeyi bu milletin parasıyla alacaksın derler. Biz aklımızı, fikrimizi bu ülke için harcıyoruz, bu ülke için çaba harcayacağız. Demokrasi, özgürlük ve adalet denilen üç temel kavrama inancımız sonsuz" dedi.
"Kavga edince çözülüyor mu?"
Konuşmasında Kürt sorununa ilişkin girişimlerine değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Çözümü kim üretiyor, CHP. Bütün partilere açık çağrıda bulunduk, 30-35 yıldır bir sorun çözülmüyorsa onun sorumlusu siyasi iktidarlar, partilerdir, bir araya gelelim, oturalım konuşalım. Çözümü kendi özgür irademizle bulmamız ve uygulamamız gerekir. '4 parti neden bir araya gelsin' diyorlar, 4 parti kavga ediyor da bu sorun çözülüyor mu?
Biz diyoruz ki 4 parti, arzu ediyorlarsa parlamento dışındaki partiler de gelebilir, bir araya gelelim, Türkiye'nin en temel sorunu konusunda konuşalım, konuşmak ayıp mıdır? Konuşacağız ki anlaşacağız.
Kavga üzerine siyaset olmaz. Sizin çocuklarınız ölmüyor, bu ülkenin fakir fukara milletinin çocukları gidip şehit oluyor. Bir araya gelmek, konuşmak, dertleşmek, çay kahve içmek, nasılsın demek, bir arada oturup merhabalaşmak neden bize yabancılaştı, neden birbirimize bu kadar soğuğuz?
Gayrimeşru ilişkilerle harcayacak zamanımız yok. Meşru zeminlerde bir araya geleceğiz. Bize verdiğiniz oyların helal olması için ya bu sorunu çözeceğiz ya bu sorunu çözeceğiz. Sürekli kavga eden hükümetleri düşünün, Irak'ı, Libya'yı, Suriye'yi, Mısır'ı düşünün.
Yıllar yılı bir araya gelmediler, yıllar yılı vatandaşı tepeden gördüler, vatandaşı ötekileştirdiler. Sonra ne oldu, demokrasi mi geldi oraya? Kavga eden partilerden hesabını sorun."