Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, "Kaçak çalışmayı engelleyecek, çocuk işçi istismarını önleyecek adımları attığımızı söyleyebiliriz. Bu yönetmelik ile birlikte var olan durumu kayıt altına almayı hem bir taraftan Türkiye ve dünya için çocuk istismarına karşı tedbir almayı ve iş dengesini bozmamayı düşündük. Özellikle büyük işletmelerin Suriyeli çalıştırma konusunda talepleri var" dedi.
Soylu, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını cevapladı.
Soylu, Suriyelilere çalışma izniyle ilgili olarak, "Geçici korumaya yönelik çıkan bir yönetmelik. Ama bu konuda hiç bir şekilde Çalışma Bakanlığı'nın izni olmadan çalışmak mümkün değildir. Özellikle bunu iki-üç kategoriye ayırdık: Birincisi eğer Milli Eğitim ile çalışabilmesini yetkinliği varsa, elindeki belgelerin yetkinliği varsa, Milli Eğitim Bakanlığı ile beraber, eğer YÖK ile böyle bir durum varsa, Yüksek Öğretim Kurulu ile beraber, eğer Sağlık Bakanlığı'nda çalışabilecek yetkinliği varsa, belgeler buna yetkinlik veriyorsa, Sağlık Bakanlığı beraber. Ancak yine kısıtlama var. İsmet ettikleri illerde çalışma Hakkı'na sahip. Yine o iş yerinde çalışan sayısını ancak yüzde 10'u kadar değerlendirme ve kanaatine sahibiz. Suriyeli kardeşlerimiz kendi işini de kurabilme hakkına sahip. Kaçak çalışmayı engelleyecek, çocuk işçi istismarını önleyecek adımları attığımızı söyleyebiliriz. Bu yönetmelik ile birlikte var olan durumu kayıt altına almayı hem bir taraftan Türkiye ve dünya için çocuk istismarına karşı tedbir almayı ve iş dengesini bozmamayı düşündük. Özellikle büyük işletmelerin Suriyeli çalıştırma konusunda talepleri var" dedi.
Yabancıların çalışma iznine başvurdukları gibi Suriyelilerin başvuracaklarını kaydeden Soylu, "Bilgisayar üzerinden, kendi koruma kimlik belgesiyle İçişleri Bakanlığı ile entegre olarak bunu sağlayabilme olanaklına sahibiz. Bu konuda Çalışma Genel Müdürlüğümüzün ortaya koyduğu sistem hem internet sitemizde hem de bağlı süreçlerde aynı şekilde devam etmektedir. Tarım işçileri konusunda farklı bir standardizasyon var. Tarım işçileri yüzde 10 standardizasyonu yok. İkamet bağlılığı yok3-4 gündür sistem açık. Nasıl Türk işçilerde teftiş yapılıyorsa, Suriyeli kardeşlerimize teftiş yapabilme olacağına sahibiz" ifadelerini kullandı.
İşsizlik rakamlarına ilişkin olarak Soylu, "2002 yılına kıyasla yaklaşık 7.5 milyon istihdam yapılmıştır" şeklinde konuştu.
Soylu sendikalaşmaya yönelik soruya," 2013 yılında 100 bin, 2014 yılı da 144 bin işçi sendikalı var. İşçi sendikalarında oran bugün sendikal örgütlenme açısından bizi tatmin eden bir rakam değil. Işyerlerindeki örgütlüyüm sadece işyerindeki çalışma nizamı açısından değil, çalışma hayatı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı içinde faydalı. Çünkü muhataplarınız belli, çalışma standartları belli. 21. yüzyıl insan kaynakları yönetimi sendika yönetimi arasında rekabet oluştu" diye konuştu.
Kıdem tazminatına ilişkin soruya Soylu, "18 milyon işçiye 2016 yılına çıkış vermişler. Mevcut yüzde 86 alamıyor, yüzde 14 alıyor. O kağıda hangi şartlarda alıyor. İşçinin bireysel kıdemi olsun. İşçi bireysel kıdem hesabına baksın, tasarrufuna baksın, değerlendirsin. İşsizlik fonunun ağırlığını azaltırsınız, kıdem tazminatını ağırlığını arttırırsınız. İşsizlik fonu 93 katrilyonsa ulaşmış sonucunu takip ediyoruz" şeklinde konuştu.
İş kazalarına ilişkin soruya Bakan Soylu, "Esenyurttaki kazadan sonra dile getirdim. Tamam mülki idare bunu kapatsın. 24 saat görevlisini tutacak hali yok. Öyle bir görevli sayımızda yok. Bu hepimizin sorunu, iş sağlığı ve güvenliğiyasası elimizi güçlendirmekte. Ortak sağlık merkezleri elimizi güçlendirmektedir" ifadelerini kullandı.
İş kazalarının en çok inşaatlarda meydana geldiğini kaydeden Soylu, "1992 iş kazası sonucu on binde 4,2, 2001 on binde 2,1, 2006 on binde 2, 2010'da on binde 0,8, 2007 on binde 0,9, 2012 380 kişi vefat etmiş. 2014 on binde 1,2 bin 626 kişi vefat etmiş.2015 on binde 0,9 1248 kişi vefat etmiş" dedi.