Tanrıkulu’dan "Yüce Divan" açıklaması

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 4 eski bakanla ilgili Meclis Soruşturma Komisyonu’nda yapılacak oylamaya ilişkin, "Yüce Divan bir yargı makamıdır, aynı zamanda bir aklanma makamıdır ve halen Anayasa’ya göre bir yargı yeridir. Dolayısıyla bu yargı yerinden kaçmak, aklanmaktan kaçmaktır" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında "2014 Yılı İnsan Hakları İhlal Raporu"nu açıkladı. Sözlerine 2015’in herkese barış ve mutluluk getirmesini dileyerek başlayan Tanrıkulu, "Gönül isterdi ki insan hakları bakımından 2015’in ilk toplantısında daha anlamlı şeyler paylaşalım ancak tablo böyle değil" dedi.

"2014 yılı gerçek bir darbe yılıdır ve darbelere yaşanan uygulamalar yaşanmıştır" diyen Tanrıkulu, "2014 yılı ihlaller ve ihmaller yılıdır. Sadece siyasal hayatta değil, sosyal ve ekonomik yaşamda da demokrasinin hiçbir gereğini yerine getirmeyen AK Parti hükümeti, Türkiye’de insan hakları ve demokrasi bakımından ağır bir enkazın oluşmasına sebebiyet vermiştir. 2014 yılında iş cinayetleri de dahil olmak üzere 2 bin 393 kişi kasten veya ihmalkarlık sonucu öldürülmüştür" ifadelerini kullandı.

2014 yılında insan hakları ihlallerinden nasibini almayan toplum kesimi kalmadığını belirten Tanrıkulu, "Binlerce muhalif hapishaneye düşmüştür. Kadınlar şiddet, LGBT’li bireyler ayrımcılık, çocuklar işkenceye maruz kalmıştır, 27 mülteci sınırda yanarak hayatını kaybetmiştir, bin 81 işçi iş kazasında hayatını kaybetmiştir. Türkiye’den bu rakamları görmek mümkün. İçeride tablo böyle, dışarıda Türkiye’nin itibarı çok kötü. Türkiye’nin itibar tablosu saraydan ibaret" dedi.

Tanrıkulu, 2014 yılında “AK Parti’nin itibarsızlık tablosu" olarak nitelendirdiği bazı rakamları paylaştı. Demokrasi endeksi, sivil özgürlükler, ifade özgürlüğü, basın ve internet özgürlüğü konusunda son 10 yılda 5 puan gerileme olduğunu belirten Tanrıkulu, kadın-erkek eşitliği konusunda 2014 yılı itibarıyla Türkiye’nin 142 ülke arasında 125. sırada olduğunu dile getirdi. 559 gazetecinin işten çıkarıldığını, 217 gazetecinin ise darp edildiğini öne süren Tanrıkulu, 2014 yılının bu anlamda Türkiye’de "basının kara yılı" olarak adlandırıldığını belirtti.

4 ESKİ BAKANLA İLGİLİ SORUŞTURMA KOMİSYONU OYLAMASI

4 eski bakanla ilgili Meclis Soruşturma Komisyonu’nda oylama yapılacağının hatırlatılması üzerine Tanrıkulu, "Sivil Dayanışma Platformu’nun ‘Anayasa Mahkemesi aklanma yeri değildir’ şeklindeki gazete ilanını bir yurttaş olarak kabul etmiyorum. Demokrasilerde sivil toplum örgütlerinin görevi aynı zamanda iktidarı denetlemektir. Sivil toplum örgütlerinin yolsuzluk konusunda Meclis’e baskı yapma anlamında bu ilanı vermiş olmalarını sivil toplum örgütleri adına bir ’kara leke’ olarak görüyorum. Konusu yolsuzluk, rüşvet ve görevi kötüye kullanma olan bir suçlama konusunda sivil toplum örgütleri neden bu kadar devreye girmek ister. Sonuçta Komisyon’da milletvekilleri var, onların iradelerinin özgür olması lazım, bir de Anayasa Mahkemesi var. Dolayısıyla herkese karşı güvensizlik niye?" dedi.

Tanrıkulu, Meclis Başkanlığı’na Sivil Dayanışma Platformu hakkında soru önergesi verdiğini ancak herhangi bir cevabın gelmediğini belirtti.

"ANAYASAL KURUMU YOK SAYAMAZSINIZ"

İsimleri yolsuzluk ve rüşvet iddialarına karışan 4 eski bakanla ilgili Meclis Soruşturma Komisyonu’nda bugün yapılacak oylamaya ilişkin olarak ise Tanrıkulu, "Yüce Divan bir yargı makamıdır, aynı zamanda bir aklanma makamıdır ve halen Anayasa’ya göre bir yargı yeridir. Dolayısıyla bu yargı yerinden kaçmak demek aklanmaktan kaçmaktır ve yargı süreci başlamadan hiç kimse masumiyet karinesinden faydalanamaz. Aklanma haklarını kullanmadıkları için bu milletvekilleri, eski bakanlar toplum arasında şüpheli olarak dolaşmaya devam edecekler ve hiçbir zaman bu şüpheden kurtulamayacaklar. Bugün Soruşturma Komisyonu’ndan, daha sonra da Genel Kurul’dan bir soruşturmama kararı çıkarsa Adalet ve Kalkınma Partisi’nin harflerindeki ’ak’ kelimesi bu kara lekeyle örtülecektir ve bu kara leke ’ak’ın önüne geçecektir" ifadelerini kullandı.

Tanrıkulu, "Kabul etmezsiniz, kararlarını eleştirirsiniz ama bir Anayasal kurumu yok sayamazsınız" dedi.