Demokrat Parti Trabzon İl Başkanlığı kongresini bugün Süleyman Soylu'nun katılımı ile gerçekleştirdi. Demokratlar Zorlu Grand'a sığmadı. Demokrat Parti Trabzon İl Başkanlığı kongresi Genel Başkan Süleyman Soylu'nun katılımı ile Zorlu Grand Otel'de gerçekl
Demokrat Parti Trabzon İl Başkanlığı kongresini bugün Süleyman Soylu'nun katılımı ile gerçekleştirdi. Demokratlar Zorlu Grand'a sığmadı.
Demokrat Parti Trabzon İl Başkanlığı kongresi Genel Başkan Süleyman Soylu'nun katılımı ile Zorlu Grand Otel'de gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut İl Başkanı Ahmet Uğur Zihni, İl Başkanlığına yeniden aday oldu.
Kongreye Süleyman Soylu'nun yanı sıra Genel Başkan Yardımcısı Harun Akın, Eski Bakan Eyüp Aşık, AK Parti Trabzon İl Başkanı Muhammet Balta, TTSO Başkanı Şadan Eren, MHP İl Başkanı Nihat Birinci, Anavatan Partisi eski İl Başkanı Fahrettin Aksoy da katılım sağladı.
KARADENİZLİLER SOYLU'YA SAHİP ÇIKMALI Kongrede Divan Başkanlığını yapan DP Genel Başkan Yardımcısı Harun Akın, yaptığı konuşmada, 22 Temmuz seçimleri sonrası partimizde adeta siyasi travma oluşmuştu. Seçim sonrası teşkilatlar üzerinde büyük bir moral bozukluğu olduğunu görüyor, yaşıyor ve gözlemliyorduk. Bugünkü genel başkanımız Süleyman Soylu çıktı, İstanbul'dan bir yiğit duruş sergiledi. Bir yiğit duruş ortaya koydu. Genel Başkanımız, DP'nin durumunun belli olduğunu tek çarenin millete gidip anlatmak olduğunu söyledi. Gittiğimiz yerde bir kişiyi de on kişiyi de bulsak konuşmamız gerektiğini söyledi. 4 Nisan 2008 günü Çanakkale'den başlattığımız beyaz yürüyüş programımızı uygulamaya koyduk. Anadolu'yu karış karış adım adım dolaştık, 100 bin km yol yaptık. Anadolu'da gitmediğimiz ilçe, il kalmadı. Bu kolay bir iş değil, DP'nin bugün içinde bulunduğu durum dolayısıyla böyle bir programı ortaya koymamız siyaseten kolay bir iş değil. Süleyman Soylu'ya Karadenizlinin sahip çıkacağını biliyorum, Türkiye'nin geleceğinde başka bir çıkış yolu yoktur dedi.
BAŞBAKAN GİBİ KARŞILANDI İki bine yakın kişinin izlediği kongrede salona gelen Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, alkışlarla ve sevgi seli ile karşılandı. Soylu, salondaki Trabzonlulara yaklaşık 2 saat konuşma yaptı. AK Parti'yi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı sert bir şekilde eleştiren Soylu'nun konuşması partilerin alkışlarıyla kesildi.
SOYLU' NUN KONUŞMASINDAN ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR
Terör konusu; Milletimin bu konudaki sıkıntısını biliyorum, eğer bir ülkenin Cumhurbaşkanı, bundan 6 gün önce benim topraklarıma saldırı yapan Irak'taki Talabani ile dostluk mesajı veriyor, dört gün sonra 15-17 şehidim ülkemin canını yakıyorsa, Cumhurbaşkanım Talabani'yi kükretemiyorsa bunun sorumlularını hepimiz aramak zorundayız Türkiye Cumhuriyeti ABD'nin bize vereceği istihbarata bağlı ise ben bunu ülkem adına isyan ederim. 350 kişinin sınırı geçmesi demek, istihbarat konusunda zafiyet var demek, demek ki orada ciddi bir şekilde lojistik, istihbarat var, bunu alelade bir terör olayı olarak görmek, bu saatten sonra beni tatmin etmez, ülkemdeki hiçbir insanı da tatmin etmez. Başkalarına haddini bildirmeye kendi aklınca çalışırsın, şimdi bir sinirlen de görelim seni Tayyip Bey, Deniz Feneri konusunda sanki kuyruğuna basılmış gibi cıyaklıyordun. Bir kere de ülke menfaati için sinirlen de görelim. Terör işini de milletin kafasında rutinleştirmeye çalışıyor. Çıkıp diyor ki ben demokratım, merkez sağım. Meydanı boş buldu ya, ne olacak, meclisteki partilerden senin demokratlığını sorgulayan yok, Türkiye'de senin demokratlığını sorgulayan yok. Necip Fazıl Kürek, sahte liderleri yazsaydı baş aktörlüğü Tayyip Bey'i yazardı. Babasının elbisesini giymiş çocuk gibi bu elbise sana bol gelir. Boyları poslarının büyük olmasına bakmayın, içleri koftur bunların. Olmuş armudu düşürmeye çalışan el CHP olursa, MHP olursa bu armut düşmez, mübarek bir el yani Demokrat Parti olursa düşer o armut. Bu ülkenin en genç başbakanlarından birisi olacağım. Trabzon Meydanı'na iki bayrak daha dikeceğiz, biri Trabzonspor, biri de Demokrat Parti bayrağı.
AK PARTİ'Yİ YERDEN YERE VURDU Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu kendi baba ocağında olduğunu söyledi. Şehitlere rahmet diledi ve iktidarı yerden yere vurdu: İşte Soylu'nun konuşması: Demokrat Parti nerde bir zorluk varsa o zorluğun altına elini koymaktan çekinmemiştir. Özne olarak bu vatanı, bu toprakları düşünmüş, hep birlik, beraberlik demiş, bu ülkenin 70 milyon insanının bir arada kardeş bir şekilde yaşaması demiş, demokrasi sancağı yere düşmeye yüz tuttuğunda onu ayağa kaldırmış, bu ülkede demokrat, özgür bir ülke, zengin bir ülke istiyorum diye haykırmış, herkes bu ülkedeki insanları sınıflandırırken, herkes birinci sınıf vatandaştır diye büyük bir haykırışı ortaya koymuştur. Aylardan beri Anadolu'yu, Türkiye'yi dolaşıyor insanların ne istediğini anlamaya çalışıyoruz. Bu büyük misyonu yeniden ayağa kaldırmak, yeniden yönetime getirmenin, heyecanını ve iradesini ortaya koymaya çalışıyorum. Biz inadız, inançlıyız, azimliyiz, kararlıyız, yiğidiz, delikanlıyız, bu ülkenin birliğini beraberliğini sağlamaya çalışan bir iradeye sahibiz. Bu bayramda ciddi bir acıyla sarsıldık, yüreğimizi aylarca sarsacak bir acıyla sarsıldık, hala düşünüyor, sorguluyoruz, hala kendi içimizde ne oluyor diye düşünüyoruz. Eskişehir'de şehit babasında bir vakar gördüm. Bütün acısını içinde hisseden ve içindeki o büyük hesabını yöneticilerine bırakmak iradesine sahip bir baba gördüm. Milletimin bu konudaki sıkıntısını biliyorum, eğer bir ülkenin cumhurbaşkanı, bundan 6 gün önce benim topraklarıma saldırı yapan Irak'taki Talabani ile dostluk mesajı veriyor, dört gün sonra 15-17 şehidim ülkemin canını yakıyorsa, cumhurbaşkanım Talabani'yi kükretemiyorsa bunun sorumlularını hepimiz aramak zorundayız. Türkiye Cumhuriyeti devleti, büyük bir devlettir, bu yöneticilerle büyük bir devlet olamamıştır. T.C 600 yıldır egemen olduğu topraklardan Okyanus ötesi ABD'den alacak, ABD'nin bize vereceği istihbarata bağlı ise ben bunu ülkem adına isyan ederim"
"Devlet yönetmek akıl işi, diplomasi işidir ama devletin zamanı geldiğinde öyle bir demir yumruk indirir ki kendisine kafa kaldırmaya çalışan herkesi ezer. 350 kişi sınırı geçecek, istihbarat konusunda zafiyet var, demek ki orada ciddi bir şekilde lojistik, istihbarat var, bunu alelade bir terör olayı olarak görmek, bu saatten sonra beni tatmin etmez, ülkemdeki hiçbir insanı da tatmin etmez. Türkiye güçlü ve büyük bir ülkeyse, üç günden beri ülkenin cumhurbaşkanı, genelkurmay başkanı, başbakanı bir araya gelip devletin gücünü bölmeye canımızı acıtmaya çalışan hainlere karşı bir haykırış ortaya koymaz da bu işin üstesinden kararlılıkla geleceklerini haykırmazlar. Biz terörle mücadele etmiş siyasi partinin temsilcileriyiz. Bu terörün üstesinden her türlü kararlılıkla gelmeye çalışan bir siyasi partinin temsilcileriyiz. Sınırdan içeriye girmek, Türkiye'nin ırzına ve namusuna yönelik yapılan bir saldırıdır. Barzani imha edilmesi gerekiyorsa imha edilmelidir. Başka bir tezgahla karşı karşıyayız. Balıkesir'de, Susurluk'ta ülkemi bölmek ve paralamak, ülkemizi bölmek ve parçalamaya çalışan bir tezgahla karşı karşıyayız. Terör mücadelesinde her kurum kendi özeleştirisini yapmak zorundadır. Beyanlarına dikkat etmelidirler. Bu ülkenin birlik ve beraberliğine olan düşkünlüğü ile kimsenin oynamaya hakkı yoktur. Bu millet kendi değerleriyle, kendi varlığıyla neyi eksik yaptı. Millet nasıl kendi görevini yapıyorsa bu hükümet bu irade de üzerine düşeni aynı şekilde yapmalıdır. Kara ve hava harekatları yapıldı hepsinin sonuna kadar destekçisi olduk. Ancak anlaşılıyor ki strateji değişikliğine çok anlamlı bir yeni yol haritasına ihtiyaç var. Devletin tepesinin bir araya gelmesi lazım. Bu terörün başı ezilmeli, Barzani'ye haddi sonuna kadar bildirilmelidir, Türkiye'yi zafiyet içine sokan anlayışa, biz bunu anlamıyoruz şeklinde bir cevap ortaya konmalıdır. Çok korkunç bir olayla karşı karşıyayız"
ŞİMDİ DE SİNİRLEN TAYYİP BEY
"Birinin çıkıp kral çıplak demesi lazım. Bu mücadele terörü nerde bulursa, Iraktaysa Irak'ta, onu nerde bulursa bir şekilde sindirmeli, yok etmelidir. DP bu düşüncenin içerisindedir. Devlet yönetmek akıl işi, cesaret işi kararlılık işi, diplomasi işidir. Başkalarına haddini bildirmeye kendi aklınca çalışırsın, şimdi bir sinirlen de görelim seni Tayyip bey. Deniz Feneri konusunda sanki kuyruğuna basılmış gibi ciyaklıyordun, Şaban Dişli meselesinde nerden koruyayım, yolsuzluğu nasıl kapatayım diye büyük bir uğraş içindeydin. İki üç gündür Terörle Mücadele Üst-Alt Kurulu diye bizi oyalamaya çalışıyorsunuz. Aklınızı başınıza alın, devletin bütün kurumları bir araya gelip yeni bir yol haritası çizilsin. Bu işi bilen, bu işin mücadelesini veren herkesle ortak bir terör zirvesiyle, ortak bir mücadele zirvesiyle bu işin mücadelesi nasıl verilecek, milletimizle paylaşın. Bu insanlarla bir kere bir şeyi paylaşın, çıkıp gerçekleri paylaşın. Bu insanlar bu memlekette her türlü meselenin altında her şeyin altına imza atan insanlardır"
SEN KİM ÜLKEYİ YÖNETMEK KİM
"2002'den 2008'e kadar bu hükümet iktidardadır. 2007'den itibaren ne değişmiştir, oysa tek başına iktidarlar Türkiye için bir şanstır. Rahmetli Özal'dan sonra Türkiye'de bir zihniyet değişimi yaşanmıştır. Türkiye hangi yeni yatırıma ev sahipliği yapma durumuna gelmiştir. Türkiye'de bunların en çok övündüğü politikalardan birisi de sağlık politikasıdır. Doğumdan ölüme kadar sağlık sigortası politikası DP'nin politikasıydı. Sağlık politikasını eline yüzüne bulaştırdın Tayyip Bey. Eğitimde mi zihniyet değişikliği oldu, her iki yılda müfredat değişikliği yapıldığı, çocukların yarış atına çevrildiği bir eğitim politikası. Türkiye'nin enerji için iki Atatürk Barajı'na ihtiyacı var. Her şeyi hafife alan bir başbakan var, sadece yolsuzluğu hafife almıyor, terör işini de milletin kafasında rutinleştirmeye çalışıyor. Küresel krizden Türkiye'ye fırsat yaratacağını söyledi. 6 yıldan beri dünyanın en iyi ekonomik iklimi varken, ülkemi ithalat cenneti haline getirdin ülkemi, küresel sermayenin faiz cenneti haline getirdin. Ülkemin insanlarını her gelecek yıldan endişeli hale getirdin. Sen kim fırsat yaratmak kim, sen kim ülkeyi yönetmek kim. Çıkıp diyor ki ben demokratım, merkez sağım. Meydanı boş buldu ya, ne olacak, meclisteki partilerden senin demokratlığını sorgulayan yok, Türkiye'de senin demokratlığını sorgulayan yok. Necip Fazıl Kürek sahte liderleri yazsaydı baş aktörlüğü Tayyip Bey'i yazardı. Babasının elbisesini giymiş çocuk gibi bu elbise sana bol gelir. Boyları poslarının büyük olmasına bakmayın, içleri koftur. Olmuş armudu düşürmeye çalışan el CHP olursa, MHP olursa bu armut düşmez, mübarek bir el yani Demokrat Parti olursa düşer o armut"
ABD'DE SIRTLARINI SIVAZLATTIRIP GELDİLER
"Partiyi yarına taşıma azminden başka hiçbir düşüncem yoktur. Kimseyle kavga yapmam ama bu ülkenin zenginliği, insanların yarına güvenle bakabilmesi, insanların özgürlüğü, demokrat anlayışın yerleşmesi için kavga yaparım. Bu ülkenin varlıklarını başkalarına peşkeş çekmeye çalışanlarla kavga yaparım. Kendimizi hiçbir zaman özne görmeden, milletin dertlerine nasıl derman olunur, bu demokrasiye, Türkiye'nin kalkınmasına nasıl bir katkıda bulunuruzun planını ortaya koyduk. Tertemiz bir şekilde karşınızdayım, arkamda bir tek kara leke olmadan karşınızdayım. Hayatimdeki her noktaya dikkat ederek geldim ve karşınızdayım. Bir tek hesabım var, siyaseti şunun için gerçekleştiriyorum, bir tek düşünce, inanç kültürü için, aynı sizin içinizde olan inanç kültürü için; biz şöyle öğrendik, şöyle öğretti bu aile, siyaset bir tek şey için yapılıyor o da insanların en hayırlısı insanlığa hizmet edendir, bu büyük anlayış için siyaset yaptım. Dünya sallanıyor, dünya bir karışıklık içinde. Birinci dünya savaşı sonrası, ikinci dünya savaşı sonrası yeni bir dünya düzeni kurulduğu gibi, bugün dünyanın en büyük finansal kuruluşları bir bir iflas etmektedir. Bugün Çin'i korku salmıştır, Avrupa'da, Almanya'da, Danimarka'da krizden etkilenmemek için mevduatlara yüzde yüzün üzerinde güvence verilmektedir. Dünyada paradan para kazanma dönemi bitmiştir. Eğer eski dünya düzeni yıkılmaktadır, bu ABD'nin yıkılacağı anlamına gelmez ama dünya yeni bir sürece doğru gitmektedir. Bu AKP niçin iktidara geldi, bunlar için dediler ki, bunlar dürüst insanlar, alnı secde gören insanlar, bunlar çalmaz, çırpmaz, millete çalışır dediler. ABD'de sırtlarını sıvazlattırıp geldiler. 283 katrilyon düşük kur sebebiyle faiz ödedi. Eski dünya düzeni yıkılacak ve yok olacak, bir bir tasfiye olacaklar. DP olarak Türkiye'de bu yeni sürece hazırlanıyoruz, mesele ekonomik anlamda da çok ciddidir. 47.1 milyar Türkiye'nin cari açığı vardır. Bu ülkenin başbakanı Türkiye'yi zenginleştirdik diyor, onun için mi 9 milyon 300 bine çıktı yeşil kartlı sayısı. Türkiye'nin bu bozuk düzenini hep beraber ortadan kaldırmalıyız, bu bozuk gidişatı düzeltmeliyiz. Bu millet faiz sarmalı içinde. Türkiye'de yeni bir değişimi yeni bir devrim anlayışını ortaya koyalım. Ben bugüne kadar rutin siyaset yapmadım, rutin siyaset için burada değilim, ben ülkemin halini görüyorum, tarlalarındaki borçlarından dolayı tarlasını, traktörünü satmak isteyen, siftah yapamayan esnafımın halini görüyorum"