Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşma nedeniyle Başbakan Erdoğan tarafından tepki gösterilen TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na tepkiler sürüyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Trabzonlu AK Parti İstanbul Milletvekili Oktay Saral, “Yargı Gemisi, Adnan Menderes’in ve Deniz Gezmiş’in asılmasına sebep olan bir dedenin torunu olan, Münevver Karabulut’un katilinin avukatlığını yapan vicdan yoksunu bir korsandan kurtarılmalıdır” dedi.
"Yüksek mahkemelerin açılış ya da yıl dönümü toplantılarında konuşmacı sıfatıyla kürsüye çıkanların, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti tekerlemeleri üzerinden doğrudan hükümeti hedef alan ve icrayı hasım ilan eden ideolojik üslupları, toplum vicdanında yargıya olan itimadı ziyadesi ile zedelemiştir" diyen Saral "Cumhuriyeti, Nasrettin Hoca'nın kuşuna çevirenler, üstünlük ve ekalliyet arayışına hukukun üstünlüğü diyecek kadar şirazesini kaybetmişlerdir. İdeolojilerin tükürük okkasına batırılmış bir kalemden çıkan metni hukuk ve yargı kalpazanlığı ile pazarlamaya çalışan, böylelikle de siyaseten mevzi kazan ve ihtirasından başka aziz bildiği hiçbir mukaddesi olmayan bu Zat’ın ihtirası namına istismar etmeyeceği hiçbir kurum ve mevhumun olmadığı ortadadır.
Sayın Başbakanımızın da iştirak ettiği Danıştay’ın kuruluş yıldönümü toplantısında; Başbakanımızın varlığına rağmen küstah bir üslupla hükümeti hedef alan TBB Başkanı, sadece toplantıyı değil, Danıştay kurumunu da istismar ederek siyaseten mevzi almaya çalışırken, Başbakanımız tarafından ortaya konulan asil tavır, bir mikrofon sapığı tarafından istismar edilmek istenen yüksek yargının haysiyetini kurtarmıştır” şeklinde konuştu.
Saral, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu noktada şunun ısrarla altını çizmek istiyorum; siyasi üfürüklerle yelken şişiren yargı gemisi, ekalliyet korsanlarının eliyle hukuk rotasından ayrılır ve hiçbir zaman için ‘adalet’ limanına demir atamaz. Bu sebepledir ki yargı, gemisini korsanlardan ve kalpazanlardan temizlemek zorundadır. Deniz Gezmiş’lerin, Adnan Menderes’lerin asılmasına sebep olan bir dedenin torunu olan; Münevver Karabulut cinayetinin katilini savunacak kadar vicdandan yoksun olan birinin Barolar Birliği Başkanı olarak çıktığı kürsüde vicdan siyaseti yapması şaklabanlıktan öte bir şey değildir.”