AK Parti'den Genelkurmay Başkanlığı'nın dün yaptığı 'Balyoz'da 163 asker hala neden tutuklu, anlamakta güçlük çekiyoruz' açıklamasına yönelik olarak açıklamalar geldi.
AK Parti Genel Başkanı Hüseyin Çelik, "Yargı kararlarını herkes beğenmeyebilir, eleştirebilir. Fakat ordu gibi elinde silah bulunduran bir kurumun, kurumsal olarak tepki gösterip bunu resmi açıklamaya dökerse tabiî ki yargıya müdahale olur.
Tutukluluk haline ben karar verecek değilim. Yargılamayı yapan ben değilim. Hukukun üstünlüğüne inanıyorsak mahkemelere saygı göstermeliyiz. Kurumsal yapılan açıklama yargıya açık müdahaledir. Keşke hiç yapmasalardı. Yarın bir gün doğal akışı içinde bazı sanıklar tahliye edilse kamu vicdanında 'Arkasında silahlı güç var, destek açıklaması geldi ve tahliye edildiler' düşüncesi oluşur. Bu durumda kamu vicdanında derin yaralar açar" diyerek Genelkurmay'ın açıklamasını eleştirdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç da, "Yargı süreci üzerine açıklamalar yanlış. TSK'nın açıklaması yargıya müdahale olarak algılandı" yorumunu yaptı.
İLK YANIT ŞAHİN'DEN
Genelkurmay'a ilk yanıt TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'den gelmişti.
Gazetecilerin soruların yanıtlayan TBMM Başkanı, ''Ben Genelkurmay Başkanlığımızın, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına çok önem verdiğini biliyorum. Türkiye'de demokrasinin gelişmesi bakımından üzerlerine düşenleri yaptığını biliyorum. Keşke böyle bir açıklama yapılmasaydı. Bu, yargıya bir müdahale olarak değerlendirildi'' diye konuştu.
Özellikle devam eden bir davayla ilgili kendisinin değerlendirmede bulunamayacağını belirten Şahin, bunun anayasaya da aykırı olacağını ifade etti.
Yerel mahkemelerin hatalı kararlar verebileceğini, yasaları uygularken isabetsiz kararlar da verebileceklerini anlatan Şahin, ''Bunu düzeltmenin yolu, bir takım bildiriler ve açıklamalarla 'yargıya gölge düşüyor' izlenimi vermekten ziyade, yargı sürecinin sonucunda bu kararları da değerlendirecek olan yüksek yargı organları, Yargıtay var. Eğer yerel mahkeme bir hata yapmış ise Yargıtaya gelir'' dedi.
Şahin, şöyle devam etti: ''Tabii bunu yapacak olan da yine yasal çerçeve de yargı mensuplarıdır. Bu sözlerim, yargıya müdahale şeklinde değerlendirilmesin. Çünkü AİHM, adil yargılamadan bahseder ve adil yargılama ile ilgili birçok içtihadı da vardır. Uluslararası sözleşmeler bağlamında Türk mahkemeleri ve yargıçların, altına imza koyulan bu sözleşmelere ve kendi iç hukukumuza uygun yargılama yapacaklarını, yapmakta olduklarını, buna daha çok itina göstereceklerini düşünüyorum.''
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ HAMZAÇEBİ: AŞIRI HASSASİYET OLARAK GÖRÜYORUM, DOĞRU BULMUYORUM
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Genelkurmay'ın ''Balyoz Davası''ndaki tutuklamalara ilişkin açıklamasını ''aşırı hassasiyet'' olarak değerlendirerek, doğru bulmadığını söyledi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hamzaçebi, konuya ilişkin soru üzerine, ''Aşırı bir hassasiyet. Sonuçta işleyen bir yargı süreci var. İşleyen yargı içerisinde siyasetin yargıya müdahale ettiğini biz CHP olarak her zaman iddia ediyoruz, ifade ediyoruz. Ama Genelkurmayın, olayın tarafı olarak kendisini görüp açıklama yapmasını aşırı bir hassasiyet olarak görüyoruz'' dedi.
Bir gazetecinin, ''Yargıya müdahale etmiyor mu?'' sözlerine karşılık ise Hamzaçebi, ''Hayır. Aşırı hassasiyet olarak değerlendiriyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir demokrasidir, hukukun üstünlüğünün olduğu bir demokrasidir. Adalet ve Kalkınma Partisi demokrasinin temel kurallarını ne kadar aşındırmaya çalışsa da Türkiye'de hiçbir kuvvet demokrasiye dışardan müdahale edemez, böyle yetkiyi kendisinde göremez. Bir aşırı hassasiyetin ifadesi olarak görüyorum. Tabii ki doğru bulmuyorum'' diye konuştu.