CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin il ve ilçe başkanlarına referandum talimatı vererek, “Yürüyüşler yapacağız. Ev ev gezeceksiniz. Kadınlar gezecek, gençler gezecek, sizler gezeceksiniz. Muhtarlara anlatacaksınız, kanaat önderlerine anlatacaksınız” dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapılan CHP il ve ilçe başkanları ortak toplantısında konuştu. Konuşmasında cumhurbaşkanlığı sistemini değerlendiren Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının tarafsızlığının devletin sigortasının garantisi olduğunu dile getirdi. Siyasi partiler arasında görüş farklılıkları yaşandığı zaman buna cumhurbaşkanının müdahale edeceğini ve siyasilerle görüşeceğini belirten Kılıçdaroğlu, “Kim sigorta? Cumhurbaşkanı. Davet edecek ‘buyurun gelin’ diyecek. Bu değişiklik bu sigortayı tümüyle devre dışı bırakıyor. Evinizde elektrikler söndüğünde önce sigortaya bakarsınız. Sigortasız bir devlet olmaz. Belki bazı vatandaşlarımız ‘ne olacak cumhurbaşkanı da taraflı olsun’ diyebilir. Cumhurbaşkanı taraflı olduğunda, yani bir partinin genel başkanı olduğunda cumhurun başkanı olamaz. Cumhur, 80 milyon vatandaş demektir. Cumhuru temsil eden 80 milyonu temsil eder. Bir partiyi, iki partiyi temsil etmez. Cumhurbaşkanı 80 milyonu temsil eder. O nedenledir ki arabasında Türk bayrağı taşır. Başbakan taşıyamaz, ana muhalefet partisinin genel başkanı taşıyamaz. Türk bayrağını Cumhurbaşkanı, vali ve büyükelçiler devleti ve hükümeti temsil ettikleri için taşırlar. Bu düzen bozulacak” diye konuştu.
Cumhurbaşkanının da siyasi görüşünün olabileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Her vatandaş sandığı gidip oy kullanır, cumhurbaşkanı da gider oy kullanır. Neden şu partiye oy verdin diye kimse cumhurbaşkanını eleştiremez. Ama cumhurbaşkanı her vatandaşa da eşit yaklaşmak zorundadır. Tarafsızlık ilkesi bu açıdan çok önemlidir. Hiçbir siyasi partinin genel başkanı bayrağı temsil edemez. Peki, biz ne yapıyoruz? Bu değişiklikle deniyor ki cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin de genel başkanı olsun. Bu yanlış. Bunu vatandaşlarımıza anlatacaksınız. Kavga etmeden anlatacaksınız, bilgi ve birikimle anlatacaksınız. Şimdi tarafsızlık ilkesini fiilen kaldırıyoruz. Ama aynı anayasada cumhurbaşkanı gelecek tarafsız davranacağına dair yemin edecek. Bir partinin genel başkanı tarafsız davranamaz. Milletvekilliği yemininde böyle bir şey yok. Milletvekili olarak ben parlamentoda seçilip geldiğimde yemin ettiğimde biz tarafsız davranacağız diye bir yemin yoktur. O yemin sadece cumhurbaşkanı için vardır” şeklinde konuştu.
“KAŞ YAPARKEN GÖZ ÇIKARILIYOR”
“Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanı olduğunda cumhurbaşkanını illerde kim temsil edecek?” sorusunu yönelten Kılıçdaroğlu, “CHP’nin genel başkanı olarak beni illerde il başkanları temsil ediyor. Sayın Binali Yıldırım’ı illerde AK Parti’nin il başkanı temsil eder. Peki, cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olduğunda onu kim temsil edecek? Vali mi temsil edecek, üyesi olduğu partinin il başkanı mı temsil edecek. Diyorlar ya ’çift başlılık olmaz’, buyurun size çift başlılık. Daha işin başında, illerde başladı. Kaş yaparken göz çıkarılıyor” ifadelerini kullandı.
“BU MESELE BİR PARTİ MESELESİ DEĞİL, DEMOKRASİ MESELESİDİR”
Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı, bir partinin genel başkanı olarak Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinin 12’sini doğrudan kendisi atayacak. HSYK’ya, Anayasa Mahkemesine, Yargıtay’a hakim atayacaksın. Bunun bir muhalefet partisine verildiğine düşünün, iktidar partisi kıyameti koparmaz mı? Yargının bağımsız olması, tarafsız olması lazım. Bir siyasi partinin genel başkanı hakim tayin ettikten sonra bu düzen tutmaz. Hakimin tarafsızlığına gölge düşmüş olur. Bunu da sağduyuyla bütün vatandaşlarımıza anlatmak zorundasınız. Bir partinin genel başkanı Anayasa Mahkemesine, HSYK’ya hakim atayamaz. Vatandaşlarımızı bu örneklerle anlatacaksınız. Sizin göreviniz budur. Kavga etmeden, inatlaşmadan anlatacaksınız. Bu mesele bir parti meselesi değil, demokrasi meselesi, Türkiye meselesidir, bayrak meselesidir diyeceksiniz” dedi.
“BU DÜZENLEMEYLE CAMİYE DE, KIŞLAYA DA, ADLİYEYE DE SİYASETİ SOKUYORSUNUZ”
Kılıçdaroğlu, il ve ilçe başkanlarına seslenerek, “Yürüyüşler yapacağız. Bundan bir şey çıkmaz. Ev ev gezeceksiniz. Kadınlar gezecek, gençler gezecek, sizler gezeceksiniz. Muhtarlara anlatacaksınız, kanaat önderlerine anlatacaksınız. Hepimizin sorumluluğu var. Sadece benim, sadece sizin değil 80 milyon vatandaşın sorumluluğu var. Camiye, adliyeye, kışlaya siyaseti sokmayın dedik. Camide ibadet yapılır, siyaset yeri değildir. Kışlada askerlik yapılır, siyaset yeri değildir. Adliyede adalet dağıtılır, siyaset yeri değildir. Bu düzenlemeyle camiye de, kışlaya da, adliyeye de siyaseti sokuyorsunuz. Yazık günahtır bu memlekete. Bunu anlatacaksınız” diye konuştu.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ BİR MACERAYA TESLİM EDİLEMEZ”
CHP’li başkanlardan vatandaşlara cumhurbaşkanının kaç yardımcısı olacağını sormalarını isteyen Kılıçdaroğlu, “Bunu bilen var mı, yok. Başkanın kaç yardımcısı olacak kimse bilmiyor. Başkan ben bütün il başkanlarını başkan yardımcısı olarak tayin ettim diyebilir. Buna engel yok. Bugün bin kişi yapıyor, üç gün sonra canım sıkılıyor 500’e indirdim. Böyle bir devlet yönetimi olmaz. Türkiye Cumhuriyeti bir maceraya teslim edilemez. Başkan yardımcılarının nitelikleri de belli değil. Bütün amca çocuklarını, dayı çocuklarını başkan yardımcısı yapabilir. Eğitim düzeyi hiç önemli değil. Biri ilkokul mezunu olabilir, diğeri üniversitede profesör olabilir. Bunların paralarını biz vereceğiz. Bu olay bir CHP olayı değildir, bir MHP olayı değildir, bir AK Parti olayı, Saadet Partisi, Vatan Partisi, Büyük Birlik Partisi olayı değildir. Bu olay bir Türkiye meselesidir” değerlendirmesinde bulundu.