KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ömer Çelik bir grup gazeteciyle Moskova'da, "Intour Market 2013" turizm fuarına katıldı. Fuarda Rusya Federasyonu Turizm Federal Ajansı Başkanı Alexander Raskov ile görüşen ÇelikTürk ve Rus gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Çelik'in açıklamaları özetle şöyle:
DEMOKRASİ: Geçmişte yapılan bazı yanlışlıklar yüzünden ülkemizi terk etmiş Hıristiyan ve Yahudiler var. Hepsine diyoruz ki ülkenize geri dönebilirsiniz. Ya da başınız sıkışırsa ilk başvuracağınız yer Türk büyükelçiliği olsun. Geçmişte azınlıklara yapılan bazı yanlışlıklar artık söz konusu değil. Türkiye bütün kimlikleri, tarihsel mirasını koruyan bir demokrasi haline gelmiştir.
AYNI ÖZEN: Biz camilere hangi özeni gösteriyorsak kiliselere, havralara da aynı özeni gösteriyoruz. Bebek semtinde cami, kilise ve havra yan yanadır. Bizim bin yıllara dayanan hoşgörümüzün sembolüdür. Kiliseleri restore ederken Hıristiyan din adamlarından danışmanlık hizmeti alıyoruz.
TEŞEKKÜR: Burada Putin'e özel bir teşekkürüm var. Onların camilere gösterdiği ilgi ve alaka bizim açımızdan her zaman takdirle karşılanıyor. Kiliselerin harap halde kalmasına razı değiliz; restorasyonu için çalışıyoruz. Rusya ile ilişkilere bakanlığım döneminde özel önem vereceğim.
SORUN: Türk- Rus ilişkilerinde de sorun olabilir fakat bu hiç bir şekilde diğer ilişkilerimizi etkilemiyor. Mesela, siyasi krizler hiçbir şekilde enerji konusundaki işbirliğimizi etkilemedi. Turizmde de aynı oldu. Türkiye-Rusya ilişkisi sadece devletten devlete değil halktan halka bir ilişki.
RESTORE: Göreve geldikten sonra bana muhalefetten en çok 'ne kadar çok kilise restore ettiniz' diye soruluyor. İç siyaset tartışmalarının dışında tutuyoruz; bu devlet politikasıdır. Anadolu'daki dini mekanlar korumamız altındadır.
RUH: Eskiden Ruslar kapıdan çıkmadan önce bir dakika beklermiş. Çünkü evin içine dağılmış ruh onun bedeninde tekrar toplansın diye. Türk demokrasisi bugün tüm kimlikleri üzerinde topluyor.
'Çeçenistan'dan 20 bin çocuk gelecek'
TURİSTLER: 2012'de 3 milyon 600 bin turist geldi. Artış bekliyoruz. Rus turistler rahat etsin diye ilave tedbirler alıyoruz. Rusça çalışan call centerlarımız var. Ayrıca herhangi bir Rus turistin sıkıntıya düşmesi halinde sorununu çözmek için koordinasyon birimimiz var. Geçmiş yıllarda üzücü bazı hadiseler, kaçak işçi meselesinden hayatını kaybedenler oldu. Onun üstüne kuvvetli bir şekilde gittik. Ruslarla olan turizm meselesini sadece para kazanmak olarak görmüyoruz. Politika ve kültürler arası iletişim olarak görüyoruz.
KAZANIM: Çeçenistan 20 bin çocuğu Türkiye'ye tatile göndermeyi planlıyor. Çeçenistan ya da Rusya'nın herhangi bir yerindeki yerel yönetim Türkiye ile böyle bir ilişki kurmak isterse tabi özel tedbirler alırız. Özellikle çocukların ve gençlerin gelmesini özellikle önemserim. Son yıllarda Rus kültürüne büyük ilgi var. Rusça öğrenenler de artıyor. Halklar birbirini tanımaya çocukluk düzeyinde başlarsa bu büyük bir kazanım olur.
SURİYE: Lübnan'da 1 milyon kişi... Türkiye'de 186 bin kişi kamplarda, 100 bin kişi de kendi imkanlarıyla yaşıyor. Ürdün'de benzeri bir durum var. Dolayısıyla burada çok ağır bir insani kriz var. Türkiye'yi, Suriye'de bir grubu destekliyor gibi göstermek haksızdır. Biz Suriye halkı ne istiyorsa onu istiyoruz. Yakın zamanda Rusya ile bu konuda ortak bir çizgiye geleceğiz.
KUZEY IRAK: Enteresan bir şey var; Türkiye'nin orayla ilişki kurmasına karşı çıkan tüm devletlerin firmaları orada. Dolayısıyla biz bunu karşılıklı çıkar olarak görüyoruz. Bağdat yönetimine karşı bir tutum olarak görmüyoruz. Sorun Irak'ın kendi içerisinde. Orada sunni bakanların evine tank diken bir hükümet var. Kuzey Irak sınırındaki Dicle kuvvetleri ne iş yapıyor orada ? Mesele şii-sunni meselesi de değil, Maliki şii ama Sadr da onu eleştiriyor. Bizim El hekim ve El sadr grubu ile çok iyi ilişkilerimiz var. Türkiye'nin Ortadoğu'ya çıkışı kapanmaz. Önemli olan halklar arasındaki ilişkidir. Tam tersine İsrail, Türkiye ilişkilerini bozarak kendini izole ediyor. Irak'taki yönetim bu tutumu ile kendini izole ediyor. Suriye yönetimi sürdürülebilir değil.