Mersin'in Silifke İlçesi'nde referandum öncesi 'hayır' kampanyası için gelen ve belediyeye ait salonda vatandaşlara hitap etmek isteyen Gaziantep Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ ve MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, ülkücü oldukları öne sürülen bir grup tarafından protesto edildi. Grup, salondaki sandalye ve masaları devirirken milletvekilleri Özdağ ve Halaçoğlu, güvenlik önlemi için salondan çıkarıldı.
Anamur İlçesi'ndeki programlarının ardından Silifke İlçesi'ne giden Özdağ ve Halaçoğlu, belediyeye ait düğün salonuna geçti. Seçmenleri referandumda 'hayır' oyu vermeleri için toplantılar yapan iki milletvekilinin oturduğu sırada ülkücü oldukları öne sürülen yaklaşık 100 kişilik bir grup, salona girip 'Hareketin lideri Devlet Bahçeli' sloganları atarak masa, sandalye ve kürsüyü devirdi.
Salonun karışması üzerine milletvekilleri güvenlik amacıyla başka bir kapıdan salon dışına çıkarıldı. Salona çok sayıda polis ekibi sevk edilirken olayların yatışmasından sonra Özdağ ve Halaçoğlu, tekrar salona geldi ve konuşmalarını yaptı.
ÜMİT ÖZDAĞ: BAHÇELİ'NİN DÜNKÜ EMRİNİN SONUCU
Olaylı Silifke toplantısından önce Anamur İlçesi'nde konuşan Gaziantep Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ ve Kayseri Milletvekili MHP'li Yusuf Halaçoğlu, referandumda evet çıkması halinde demokratik parlamenter sistemin ortadan kalkacağını ve ülkenin kaderinin yasama, yürütme ve yargı sistemi ile tek adamın eline verileceğini savundu. Özdağ, Başbakan Binali Yıldırım'ın referandumda 'hayır' vereceğine inandığını söyledi.
Esnaf ziyaretlerinin ardından bir düğün salonunda katılımcılara hitap eden Ümit Özdağ, ''Bu ülkenin hayır kullanan bütün vatandaşları parlamenter ve hukuk sistemini savunuyor. Bugün, hangi terör örgütü bu sistemi savunuyor?" diye sordu. Kendilerinin, Binali Yıldırım başbakan olarak kalsın diye Anadolu'yu dolaştıklarını belirten Ümit Özdağ, "O ise ‘Bana ne gerek var’ diyor. Bakın, Başbakan Hayır diyecek. Cumhurbaşkanı da bundan şüpheleniyor. Çok zor bir durum. HDP de hayır demeyecek. Hükümetle onların arasında evet konusunda bir anlaşmazlık yok. Hükümet HDP’ye özerklik teklif ediyor, onlar ise federal bir devlet istiyor. Hükümet ise bu talep için erken yanıtını veriyor'' dedi.
Ümit Özdağ şöyle devam etti: "Bana 2005'te de Silifki'de saldırmışlardı. Polis havaya ateş açınca dağıldılar. Ancak bu saldırıda polisin açık ihmali olduğunu düşünüyorum. Çünkü tek bir merdiven vardı, orayı açık bıraktılar. Kaçacağımızı düşünüyorlardı ama oturduk. Polis bizi korumak zorunda kaldı." Özdağ saldırıyla ilgili "Bu, Bahçeli'nin dünkü emrinin sonucudur. Akacak her damla kandan o sorumludur"
HALAÇOĞLU: ANAYASA'YI SAVUNMAK SUÇ MU
Saldırıya uğrayan isimlerden Yusuf Halaçoğlu Odatv'ye yaptığı açıklamada "Bizim böyle hareketlerle yılacağımızı sanıyorlarsa yanılıyorlar. Biz bir kişinin iktidarı için yola çıkmadık. Türkiye Cumhuriyeti'nin parlementer sistemi ve değerlerinin devamı için yola çıktık" dedi. Halaçoğlu "Bu Anayasa'yı savunmak suç mu" diye sordu ve "Bu Anayasa'yı korumak için namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettik" ifadelerini kullandı.
Başbakan Binali Yıldırım'ın Çanakkale'ye yapılacak köprüyle ilgili olarak "Çanakkale Geçilir' dediğini belirterek tepki gösteren Halaçoğlu, ''Biz Çanakkale karşıdan karşıya geçilmez demedik ki, 'Düşmana geçilmez' dedik kardeşim. Yeni anayasanın birinci maddesindeki tarafsız kelimesinin yanına konulan bağımsız kelimesi ile 14'üncü maddedeki Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu seçimi arasında çelişkiler var. Türkiye demokratik hukuk sistemini mi benimseyecek, yoksa tek adam rejimini mi benimseyecek'' diye konuştu.