CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir politikacının alkıştan çok eleştiriye ihtiyacı vardır. Ders almaya ihtiyacı vardır. Vatandaş derdini anlatacak, biz de dinleyeceğiz. Yapmıyorsan siyasetten ayrılacaksın" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım 2015 tarihindeki genel seçim öncesinde Karabük'ün Yenice ilçesinde halka hitap etti. 7 Haziran sonrası yeniden seçim yapıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "7 Haziran'da seçim yaptık, bir daha sandığa gidiyoruz. Oysa normalde seçimi yapmıştık. Koalisyon olması lazımdı. Bir hükumet olması lazımdı. Ama bunu yapmadılar. Çünkü görev verilen kişi, iradesini başka bir yere ipotek etmiş durumdadır. Sizden isteğim bizim elimizi güçlü kılın. Türkiye, cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşıyor. İşsizlik var, fakirlik var. Ben 7 Haziran öncesinde Türkiye'de 17 milyon fakir var demiştim. Yeni rakamlar çıktı. 22 milyon fakir var. 7 milyon hanede yaşıyorlar. 300 liranın altında geçiniyorlar. Bu durumda barışı, huzuru sağlamak mümkün değildir" diye konuştu.
"HER GELEN KANDIRACAKSA BU ÜLKEYİ NASIL YÖNETECEKSİN"
Emekliye, taşerona ve orman köylülerine destek vereceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, AK Parti hükumetini eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Burada aynı zamanda orman köylülerinin de olduğunu biliyorum. O kardeşlerim de dinlesinler. Vaidi fiyat uygulamasını kaldıracağız. Ormanda çalışan kim varsa sigortalı olarak çalışacaklar. İnsanca, hakça bir düzeni sağlamak zorundayız. Emekliye iki maaş ikramiyeyi niye veriyoruz? Huzur için. İnsanca bir düzen için. Taşeron niye kadrolu olsun? İnsanca, hakça bir düzeni sağlamak için. Eğer biz bunları yapmazsak bu memleketin hali ne olacak. Terör ne oldu da bu noktalara geldi. Düne kadar terör yoktu. Şimdi almış başını gidiyor. Bize "PKK bizi kandırdı?" diyorlar. Siz çocuk musunuz? Allah aşkına PKK sizi kandırıyor. Siz ülkeyi, devleti yönetiyorsunuz. Bilmiyor muydunuz? Oturuyorsun masaya, sonra da "Bizi kandırdılar" diyorsun. Sen o zaman bu ülkeyi nasıl yönetiyorsun? Her gelen seni kandıracaksa sen bu ülkeyi mi yöneteceksin?" şeklinde konuştu.
"DEVLET AKILLA YÖNETİLİR"
Türkiye'de yönetim boşluğu olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Devlet akılla yönetilir. Devlet mantıkla, bilgiyle yönetilir. Devlet kinle yönetilmez. Önyargıyla, kavgayla yönetilmez. Devlette bir boşluk var. Yönetimde bir boşluk var. Devleti kim yönetiyor? Bir tarafta Başbakan var, öbür tarafta Cumhurbaşkanı var. Devleti kim yönetiyor? Böyle bir yönetim boşluğu olmaz. Bu nedenle 1 Kasım'da sandığa giderken iyi düşünülmesi lazım gelir. Hepimizin elimizi vicdanımıza koymamız lazım gelir. Bu memleket bunu hak etmiyor" dedi.
"SİYASET KÖŞEYİ DÖNMEK DEĞİLDİR"
Türkiye'de milyonlarca kişinin işsiz olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, siyasetin zengin olmak amacıyla yapılmadığını söyleyerek şöyle devam etti:
"Milyonlarca çocuğumuz işsiz. 2 milyon 250 bin Suriyeli geldi. Şimdi onlara da iş bulacaklarını söylüyorlar. Yahu senin çocuğun işsiz. Hani var ya meşhur bir laf, "Ayranın yok içmeye" diye. Siz hiç şu lafı duydunuz mu? "İşsizliği şöyle çözeceğiz" diye bir laf duydunuz mu? 13 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Siyasete girdiğim gün bütün mal varlığımı kamuoyuna açıkladım. Herkesin evinde akşam tencere kaynasın. Onurlu bir dış politika güdeceksin. Türkiye'yi başkalarının oyuncağı haline getireceksin. Siyaset budur. Siyaset, halka hizmet etmek demektir. Siyaset köşeyi dönmek demek değil ki. Siyaset vatandaşı soymak değil ki. Siyaseti de değiştirdiniz. Sizden isteğim, istirham ediyorum. Çok şükür aldığım maaşla geçiniyorum, benim saray merakım da yok."
"SİYASETÇİNİN DERS ALMAYA İHTİYACI VAR"
Siyasetçinin alkıştan çok eleştiriye ihtiyacı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bana her türlü eleştiriyi getirebilirsiniz. Başımın üstünde yeri var. Ama hiç kimse bana sen kul hakkı yiyorsun diyemez. Alın teri ve namusuyla çalışan herkes benim başımın üstündedir. Oy versin vermesin hiçbir vatandaşımızı ötekileştirmedim. Bu ülkede huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kavgayla değil, bu memleketi nereye getirdiler. Bir politikacının alkıştan çok eleştiriye ihtiyacı vardır. Ders almaya ihtiyacı vardır. Vatandaş derdini anlatacak, biz de dinleyeceğiz. Yapmıyorsan siyasetten ayrılacaksın."
Kılıçdaroğlu, mitingin ardından Düzce'ye hareket etti.