“Yargının hızlandırılması” amacıyla çıkarıldığı ileri sürülen 3. Yargı Paketi’nin Meclis Adalet Komisyonu’ndaki görüşmeleri sırasında “12 Eylül öncesinde eylemleri örgütlü suç dışında tutularak cezaları ayrı ayrı uygulanan kişiler ile örgüt kapsamında değerlendirilerek haklarında tek bir ceza uygulanan kişiler arasındaki eşitsizliğin giderileceği iddiasıyla” bir önerge verildi. Bu önergeyle 1980 öncesi dönemde işledikleri cinayetlerin cezalarına af gibi ceza indirimi getirildi.
ESKİ ÜLKÜCÜLER TAHLİYE EDİLECEK
Vatan'dan Kemal Göktaş'ın haberine göre,AKP ve MHP’lilerin oylarıyla kabul edilen önergeye göre, 12 Eylül 1980 tarihinden önce işlenen suçlardan dolayı lehe kanun, TCK’nın cezaların içtimaına (toplanmasına) ilişkin hükümleri uygulandıktan sonra ortaya çıkan ceza göz önünde bulundurularak belirlenecek. Belirlenen bu ceza infaz bakımından lehe hükümler içeren kanuna göre infaz edilecek. Böylece 12 Eylül 1980 öncesinde birden fazla adam öldürme suçu işlediği için hala cezaevinde bulunan eski Ülkücüler tahliye edilecek.
7 TİP'LİNİN ÖLDÜRÜLMESİ
Düzenlemeden, Ankara Bahçelievler’de 7 TİP’li öğrenciyi öldürdükleri gerekçesiyle 7 kez idama mahkum edilen Ünal Osmanağaoğlu, Bünyamin Adanalı ile Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul ile dönemin CHP Kayseri ve Antalya İl başkanlarının öldürülmesi olaylarına karışan Muhsin Kahya tahliye olacak. Bu kişilerin işledikleri 7 ayrı öldürme eylemi tek bir öldürme gibi cezalandırılacak, böylece 1991 Şartlı Tahliye Yasası’ndan faydalanarak özgür kalacaklar. Yasa kapsamında olan Caner Erdinç ise daha yasa çıkmadan mahkemece serbest bırakılmıştı.
KIRCI YASA KAPSAMI DIŞINDA KALDI
7 TİP’linin katledilmesi olayının faillerinden Haluk Kırcı ise aldığı 7 idam suçunun cezası olarak 21 yıl yatıp tahliye olduğu için bu yasa kapsamında bulunmuyor. Kırcı, halen başka bir suçtan dolayı tutuklu bulunuyor. Yasadan 12 Eylül döneminde veya sonra yurtdışına kaçan 100-150 civarında ülkücünün de faydalanabileceği iddia edildi. AKP’li Özdağ ise bu sayının tam olarak bilinemeyeceğini, ancak yurtdışında olanlardan da yasadan faydalanarak cezaevine girmekten kurtulanlar olabileceğini söyledi. AKP’li Özdağ, geçen yıl hazırladığı yasa teklifinin grup toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a anlatıldığı ve Erdoğan’ın “Mağduriyet var mı?” diye sorduğunu, kendisine mağduriyetin olduğu anlatılınca da yasa değişikliğine onay verdiğini söyledi.
BU JESTİ BAŞBAKAN YAPTI
Özdağ, “Ben aileleriyle konuştum. ‘Size bu jesti Başbakan yaptı, adaletin sağlanmasında kendisinin çok etkisi oldu. Meseleye ideolojik bakmadan teşekkür etmeyi düşünür müsünüz?’ dedim. Onlar da kabul etti. Tahliye olduktan sonra Başbakanımızdan onlar adına randevu talep edeceğim. Kendisi de kabul ederse ailelerinden birer kişiyle birlikte teşekkür ziyareti yapacağız” dedi. Özdağ, tahliyelerin “Katliamcılar tahliye oluyor” gibi sunulmasının yanlış olduğunu belirterek “Ciddi bir adaletsizlik ortadan kaldırılmıştır. Bu bir af değil, imtiyaz değil. Sadece haksızlığın ve adaletsizliğin giderilmesi için yapılan bir uygulama. Hukuk devletine yakışan tavır budur” dedi.
SOLCU 1 İDAM ALIYORDU ÜLKÜCÜ 5 İDAM ALIYORDU
Özdağ, haksızlığın eski Türk Ceza Kanunu hükümleri nedeniyle, ülkücülerin işlediği her bir öldürme suçu için ayrı ayrı ceza alırken solcuların tek bir ceza almalarından kaynaklandığını belirterek “5 kişiyi öldürmüş bir solcu ‘Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs’ suçundan bir idam alırken, aynı suçu işleyen bir ülkücü ise 5 ayrı idam alıyordu. Bu durum 1991 şartlı tahliyesinde önce göz önüne alınmadı. Ülkücüler de tahliye oldu, ama daha sonra Mehmet Moğultay Adalet Bakanı olarak konuyu Yargıtay’a taşıdı ve tahliye kararlarının yanlış olduğuna ilişkin karar çıkarttı” dedi.