Tekirdağ’da bulunan Heraion Teikhos Kenti’nde yapılan kazı çalışmalarında, 2 bin yıllık sağlık merkezi gün yüzüne çıkarıldı.
Tekirdağ’da Karaevli Mahallesi’nde ekibi ile birlikte kazı yapan Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Neşe Atik, 2 bin yıllık sağlık merkezini ortaya çıkardı. Yapılan kazılarda, Antik Heraion Teikhos ören yerinde ilaç fırını, günümüz tıp aletlerini andıran aletler ve geçmişte ilaç olarak kullanılan dikenli deniz salyangozu (Murex Brandaris) kalıntıları ve ilaç fırını bulundu. İlaç fırınının bulunduğu tabakada bulunan Trak Kralı Rhoimetalkes ait sikkeler ise sağlık merkezinin 2 bin yıllık olduğunu kanıtlıyor.
Ören yerinde kazı çalışmalarının 2000 yılında başladığını belirten Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Neşe Atik, yapılan kazılarda 5 bin yıllık geçmişi olan kentte Trak Kralı Rhoimetalkes dönemine ait sağlık merkezinin bulunduğunu söyledi.
Yapılan kazılarda bulunan aletlerin günümüz tıp aletlerini andırdığını söyleyen Prof. Dr. Neşe Atik, kazıların Trak tarihine ve sağlık tarihine gün ışığı tuttuğunu belirterek, "Tekirdağ Karaevli altı antik Heraion Teikhos kentinde kazılar 2000 yılında başladı. Kazılar milattan önce 3 bin yani günümüzden 5 bin yıl öncesinde buradaki yerleşimin varlığını bize gösterdi. Bu şehrin en ilginç tarafı Trak şehri olmasıdır. Trakların Anadolu’ya göçleri milattan önce 2 bine dayanıyor. 2 binde Romanya’nın güneyinden Bulgaristan üzerinden hem Yunanistan’ın kuzeyine hem bizim Trakya bölgesine hatta İç batı Anadolu bölgesine kadar Traklar yayılıyor. Bizde de bu dönemlere ait veriler var. Kentimizde milattan önce birinci yüzyıl milattan sonra birinci yüzyıl aralığında yani 2 bin yıl öncesinde bir büyük sağlık merkezi yapılmış. Bu sağlık merkezinde hem bir tapınağın olduğunu anlıyoruz. Çünkü kült figüritleri bulduk. Sağlık tanrısına adanmış, ithaf edilmiş problemli hastalıklı organların pişmiş topraktan modelleri var. Yani bir kişi kolu ağrıyorsa kol, başı ağrıyorsa baş figürü yaparak pişmiş topraktan yaparak tapınağa sağlık tanrısı Asklepios iyi etsin diye sunmuş. Sadece ibadet ve dini inanış değil onun yanı sıra rahiplerin ilaç ürettiklerini ve günümüzdeki tıbbi aletlere benzeyen tedavi yaptıklarını anlıyoruz. Çünkü biz kazı alanımızda tıp aletleri bulduk. Bunların çoğu tunçtan yapılmış. Günümüz cımbızına benzeyen cımbızlar, kulak kaşıkları, forseps aletleri bulduk. Kemikten, demirden ve kurşundan tıp aletleri bulduk. Bunların yanı sıra şimdiye kadar hiçbir yerde bulunmamış ama antik yazarların bize daima tarif ettiği ilaç fırınını bulduk. Biz antik kentimizde birden fazla ilaç fırını bulduk ancak bir tanesi büyük bir şans eseri içerisinde ilaçları ile çökmeden günümüze gelmiş" dedi.
"TRAKLAR 2 BİN YIL ÖNCE TEDAVİDE DİKENLİ DENİZ SALYANGOZU KULLANIYORLARDI"
Bulunan ilaç fırınının içerisinde geçmişte tedavide kullanılan latince ismi Murex Brandaris olan dikenli deniz salyangozunun eritildiğini tespit ettiklerini söyleyen Prof. Dr Atik, "Bulduğumuz bu fırını çok zor bir şekilde müzemize taşıdık. Bu fırının içerisinde latince ismi Murex Brandaris olan dikenli deniz salyangozunun eritildiğini tespit ettik. Toz haline getirilen Murex Brandaris’in bal ve domuz yağı ile karıştırılarak yanık merhemi, toz halinde diş temizliğinde, kızartılan eti kellik tedavisinde, sirkeye basılan eti şişmiş karaciğer ve diğer şişliklerin alınmasında kullanılıyor. Antik yazarlar bize nasıl tedavi yapıldığını yazmış olduğu için biliyoruz. Biz böyle bir fırını içerisinde ilacı ile birlikte bulduk ve müzede teşhire sunduk. Bulduğumuz ilaç fırının bulunduğu yapı ve tabakada Trak Kralı Rhoimetalkes’e ait sikke yani para bulduk. Buradan anladığımız kadarı ile çünkü kral Rhoimetalkes milattan önce birinci yüzyılda yaşamış olduğu için yani günümüzden 2 bin sene öncesine ait kült ve tedavi merkezi bulduğumuzu anladık. Bu veriler bize Trak krallığı döneminde günümüzden 2 bin yıl öncesinde antik kentimizde bir tıp tedavi merkezi olduğunu tıp aletleri ve ilacıyla ispatlıyor" ifadelerini kullandı.
Traklara ait 2 bin yıllık sağlık merkezi kalıntıları Kültür ve Turizm Bakanlığı Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde sergileniyor.