Trabzonspor Teknik Direktörü Mustafa Reşit Akçay Trabzon'da çalışmanın zor olduğunu söyledi.
Mustafa Akçay yönetimle ilişkisinden, transfer konusuna, Trabzon'dan takımın durumuna kadar bir çok soruya cevap verdi.
Mustafa Akçay şunları söyledi;
Trabzon'da çalışmak zor mu?
Mustafa Reşit Akçay: Trabzon'da çalışmak gerçekten zor. O yörenin insanısınız, size kolay ulaşılabiliyor. Sizi sıradanlaştırma yönünde bir algı oluşuyor. Ürettiklerinize ve çalıştıklarınıza da öyle bakılıyor. Bu algı nedeniyle bir teknik adam olarak oldukça zorluklar yaşıyorum. Ama Trabzon gibi bir camiada teknik direktörlük yapmayı bir ayrıcalık olarak görüyorum. İyi ki Trabzonspor, hem bizler hem de bu şehir için var. Vazgeçilmeyecek kadar değerli bir kurum. Onu kollamak ve yüceltmek gerekir. Bu kadar güçlü rakipleriniz varken, akılcı yöntemler ve saha dışı yöntemlerle kulüp güçlendirilerek ayakta tutulmalı. Şu ana kadar bunu başarabildiniz mi derseniz, başaramadık.
Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu ve yöneticiler takım içi işlere karşıyor mu?
Hayır. Antrenmanlarımıza bile her yönetici gelemiyor, seyahatlerde bizimle olamıyorlar. İbrahim Bey ile birlikte bu konuda katı kurallar geldi ve uygulanıyor.
Avrupa Ligi’ndeki Lazio maçı sonrasında neden istifa etme kararı aldınız?
Düşünmek ve düşündüğünüzü ifade etmek başka, düşündüğünüzü uygulamak başka bir şeydir.
Peki size istifayı düşündüren sebepler neydi?
Sonuçta bir süreç yaşıyorsunuz. Bu süreç içinde bazı karşılıklı fikir ayrılıkları, tavırlar davranışlar, yaşanmışlıklar oluyor. Bu davranışları yeniden organize etmek gerekiyor. Bunu yapmak için bir araya gelmek gerekiyor. O dönemde dikkat çekici bir durum yaratmak istedik. Karşılıklı neler yapılabileceğini konuşmak, şayet eğer bunlar oluşmayacaksa Trabzonspor ile ilgili bir ortak çalışma içinde olup olmayacağımızı sorgulamak için yaptığımız bir davranıştı. Ama maalesef bu kulübün yapısı içerisinde bazı konuşmaların basına sızmasıyla ilgili kötü bir profili var. Bunun kesinlikle çözülmesi lazım. Trabzonspor bünyesinde bunu yapan kimse ortadan kaldırılması gerek. Maalesef kurumlar içinde, çıkarcı, Machiavellist, çıkarı için küçülen ama göründüğünde fotoğrafı büyük gibi gözüken, ama kendisi toz zerresi değerinde olan insanlar çıkıyor.
Bu sorunlar giderildi mi, bahsettiğiniz kişiler gönderildi mi?
Şu ana kadar bu sorun da çözülemedi, o kişiler de bulunamadı. Çünkü daha önce yaşananlar da var. Bir aile içinde her türlü kavga, tartışma olur. Biz bir aileysek, burda olan burda kalmalı. Nasrettin Hoca'nın çok güzel bir sözü var "Hadi ben malı açıkta bıraktım, hırsızın hiç mi suçu yok.” Bu insanları bu şekilde kullanan kişilerin hiç mi suçu yok. Bu da önemli.
Trabzonspor'un kadrosu şampiyonluk için yeterli mi?
Trabzonspor'un en az üç bölgede oyuncuya ihtiyacı var. Bu oyuncuların doğrudan katkı yapması konusunda toplumun da benimsediği bir ortak görüşümüz var.
2011 şampiyonluğunu almak için verilen mücadele takımı olumsuz etkiliyor mu?
Bu süreç ister istemez bazı travmalar yaşattı. Özgüveni biraz eksiltti. Camianın lobisinin zayıflığı gibi algılandı. Camianın bu büyük olay karşısında bile birlikte hareket edemediği endişesini oluşturdu.
Malouda ve Bosingwa sizi yönetime şikayet etti mi? Bu konuda yönetimle görüştünüz mü?
Yönetimle görüştüm, öyle bir şey yok. Çocuklarla ben konuşuyorum. Bu yönde bir şikayet edebilecekleri bir şeyi benimle konuşamama durumları yok. Çünkü kompleksiz ve sıfır egoyla yaşamaya çalışan bir insanım. Dolayısıyla kapılarım hep açık. Bu insanlar üst düzeyde belirli şeyleri yaşamış ve medeni cesaretleri yüksek olan insanlar. Neden benimle konuşmasınlar ki?
Yabancı sınırlamasıyla ilgili görüşünüz nedir?
Sahada 11 oyuncudan altısı yabancı beşi yerli. Burada yüzde 50-50'lik adil bir durum var gibi geliyor. Kaldı ki biz milli takımlar düzeyinde çok geride kaldığımızı söylüyoruz. Peki o zaman nasıl oyuncu yetiştireceğiz, kulüp ve ülke puanını yükselteceğiz? Bunun yolu tabii ki rekabetten geçiyor. Sayı serbest bırakılsın diyenler de var. Ancak biz kendi alt yapımızı rekabete hazırlayamadığımız için bu konuda zararlı çıkarız. Bu kursa giden çocukla gitmeyen çocuğun üniversite sınavına girmesi gibi bir şey. Şu anda oranları, alınan kararları doğru buluyorum. Arda'nın, Türkiye'deki ve İspanya'daki performansı aynı mı? Alt yapı organizasyonlarımızın yıkılıp, yeni bir vizyon ve felsefe ile hayata geçirilmesi gerekiyor.
Juventus karşısında Trabzonspor'un şansını nasıl görüyorsunuz?
Futbolun olduğu her yerde her sonuç olur. Takımın adının Juventus ya da Barcelona olması önemli değil. Kağıt üzerinde bakıldığı zaman Juventus'un bizden daha avantajlı olduğu gözüküyor. Kadro ve ekonomik yapısı ve tarihine bakıldığında biz daha az şanslı görülüyoruz. Ama futbolun olduğu yerde az ya da çok şanstan söz edilemez.
Açıklamalarınız ve duruşunuzla farklı bir imaj çiziyorsunuz. Hayata bakışınızı en fazla şekillendiren yazarlar kimler oldu?
Felsefe kitaplarını okuyorum ve değerli buluyorum. Bunun benim inançlarıma zarar vermesine izin vermiyorum. Çünkü sonuçta inanç boyutundaki alanı korumak istiyorum. Ancak karşıt olan ya da beni daha bilgilendirecek felfese kitaplarına açığım. Dünyada başarılı olmuş insanların hayatlarını okuyorum, onların ayak izlerine bakıyorum. Kişisel gelişim kitapları bir dönem oldukça ilgimi çekti ama artık işinde başarılı olmuş insanlarla daha fazla ilgileniyorum. Özellikle Mevlana ile ilgileniyorum. Onun düşüncesine karşıt olan Nietzsche'yi de okuyorum.