İspanya'nın Barcelona kentinde yapılan 20. Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda altın madalya kazanarak, uzun yıllardır hedeflediği başarıya ulaşmanın sevincini doyasıya yaşayan Nevin Yanıt, şampiyona öncesi sporu bırakmanın eşiğinden döndüğünü söyledi.
MERSİN'DE COŞKUYLA KARŞILANDI
16. Akdeniz Oyunları ve 25. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunları'nda birinci gelerek iki altın madalya kazanan, ancak Dünya Atletizm Şampiyonası'nda yarı finalde elenen Yanıt'ın, son olarak katıldığı Avrupa Şampiyonası'nda, bayanlar 100 metre engellide 12.63'lük Türkiye rekoru derecesiyle kazandığı altın madalya, Mersin'de coşkuyla karşılandı.
Fenerbaçeli milli sporcu Yanıt, yaklaşık bir haftalık sürecin ardından, hazırlıklarına antrenörü Cüneyt Yüksel nezaretinde, Mersin'de yapımı tamamlanarak adı verilen sentetik yüzeyli atletizm pistinde başladı.
Yanıt, belirlediği hedefe ulaşabilmek için bugüne kadar çok çalıştığını, zorlu bir süreçten geçerek önemli başarılara imza attığını söyledi.
ENGELE TAKILDI BIRAKTI!
Yarışmalarda sürekli yarı final koştuğunu belirten Yanıt, ''2006'da Göteborg'da Avrupa Şampiyonası'nda engele takıldım. Orada da final hedefliyordum. Engele takıldığım için yarışı bırakmak zorunda kaldım'' dedi.
SONUNDA ALTIN MADALYAYI ALDIM!
2007'de iyi bir çıkış yakalayarak 23 Yaş Altı Avrupa Şampiyonu olduğunu anımsatan Yanıt, şöyle konuştu:
''Daha sonra Dünya Şampiyonasında yarı final yarıştım. Ancak 2010 yılı benim için önemliydi. Çünkü Avrupa Şampiyonası'nda iyi şeyler yapmak istiyordum. 2007'de hedefimi antrenörümle birlikte koymuştum. 23 Yaş altı Avrupa Şampiyonası olduktan sonra 2010 Avrupa Şampiyonasında altın madalya alırım diye kafamda belirlemiştim. Bir takım sakatlıklar yaşadım. Ancak sonunda altın madalyayı aldım.''
Alemitu Bekele, Elvan Abeylegesse ve Aslı Çakır ile Avrupa Şampiyonası'ndaki performansları nedeniyle Avrupa Takımı'na seçilmesinin mutluluğunu da yaşadığını ifade eden Yanıt, ''Türkiye adına Avrupa'yı temsil edeceğim bu yarışta benim için önem taşıyor. Çünkü önemli rakipler var. Amacım buradan da başarıyla dönmek'' diye konuştu.
Yanıt bir soru üzerine yaptığı açıklamada, ''Avrupa Şampiyonu olmadan önce, sporu bırakmayı düşündüm. Bu her sporcuda olan bir şey aslında. Sporcuların bir yere kadar geldikten sonra tıkanıp, 'yeter artık yapmayacağım, ne kadar yapsam da olmuyor' dediği zamanlar oluyor. Bu yıl bende de oldu. Ancak daha sonra yeniden motive olarak kendime geldim ve devamında Avrupa şampiyonluğu geldi. Artık sırada Dünya Şampiyonası ve Olimpiyatlar var'' dedi.
ATLETİZM TESİSİNE ADININ VERİLMESİ
Mersin'de yapımı tamamlanarak hizmete açılan sentetik yüzeyli atletizm pistine adının verilmesini, ''hayatımda aldığım en güzel hediye'' diye niteleyen Yanıt, şunları kaydetti:
''Adımın ölümsüzleşmesi ve antrenman yaptığım yere adımın verilmesi gurur verici. Zaten antrenmanlarımı burada yapıyordum. Bundan sonra daha çok motive olacağıma inanıyorum.
Nevin Yanıt artık bir marka oldu. Bundan önce de iyi derecelerim vardı ama Avrupa şampiyonluğu çok daha önemliydi. Bu yeni nesil sporcular için önemli bir motivasyon aracı olacak. Gerek kentimizde gerekse ülkemizde atletizmde çok sayıda yetenekli sporcu bulunuyor. Bunların harekete geçeceğine inanıyorum.''
BAŞARI ÖRNEK OLDU
Antrenörü Cüneyt Yüksel de Avrupa Salon Şampiyonasında elde ettikleri başarının, hem Türk sporcusunun, hem de Türk antrenörünün neleri başarabileceğini ortaya koyduğunu söyledi.
Yakaladıkları başarının arkasında iyi bir ekip çalışması bulunduğunun altını çizen Yüksel, ''Bu başarı uzun yıllar çalışma ve isteğin karşılığında geldi. Ne kadar çok isterseniz, isteğinizin olma durumu o kadar fazladır. Biz de çok istedik ve başardık'' diye konuştu.
Türkiye'de Türk antrenörün iyi şeyler yapmaya başladığında yabancı hayranlığından dolayı, 'acaba Cüneyt hoca, Ahmet hoca, Mehmet hoca yeter mi?' diye düşünülmeye başlandığını öne süren Yüksel, şunları kaydetti:
''Niye yetmeyelim ki? Bizim yabancıdan ne eksiğimiz var? Bir şeyler verildi, imkanlar sunuldu da yapmadık mı? Dünyada bu iş nasıl yapılıyorsa, biz de aynısını yapıyoruz. Elde ettiğimiz bu başarı Türk sporcu ve antrenörlerine ilham kaynağı olacak. Sonuçta sporcular küçük yaşta 'Nevin ablam yaptıysa ben de yaparım, antrenörler ise Cüneyt hoca bu topraklarda bu işi yaptıysa biz de yaparız' diyecek. Neticede amacımız da insanlara biraz daha güven aşılamak. Şu anda benim sporcum Avrupa Şampiyonu ise, bu durumda ben de Avrupa'nın bu dalda en iyi antrenörüyüm derim. Bunu insanları küçük görmek değil, Türk insanına güven vermek için derim.''
Kendisinin bir devlet memuru olduğunu, antrenör olarak da bir gelirinin olmadığını ifade eden Yüksel, ''Bu işi çok seviyorum. Asli görevim antrenörlük değil. Antrenörlük belgesine sahibim ve bu işi hobi olarak yapıyorum. Karşılığında benim hayatımda değişen bir şey yok'' dedi.
YANIT'IN AVRUPA TAKIMINA SEÇİLMESİ
Yüksel, Yanıt'ın Avrupa Takımı'na seçilmesinde, antrenörü olarak duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Hırvatistan'ın Split kentinde düzenlenecek Kıtalararası Kupa'sının yapılacağı 4-5 Eylül'e kadar çalışma planlarının belli olduğunu ifade eden Yüksel, şöyle konuştu:
''Açık söylemek gerekirse performans olarak ne olacak ben de merak ediyorum. Avrupa Şampiyonasını hedefliyorsunuz, sonra da buna ulaştıktan sonra psikolojik olarak bir rahatlama yaşıyorsunuz. Bizler bu sevgi ve mutlulukları halk olarak yoğun yaşayan insanlarız. Geçmişte böyle önemli başarılar fazla olmadığı için haklı olarak insanlarımız bunu yoğun olarak yaşamak istiyor. Biz de bu süreci yaşadık. Dolayısıyla 8-10 gün antrenman yapmadık. Atletizmde bir gün bile antrenman yapmamak önemli. Ben de Nevin'in kısa vadedeki yarışlarda ne koşacağını merak ediyorum. Ancak uzun vadede Nevin'in bu başarısının, dolayısıyla insanların atletizme olan ilgisinin artacağına inanıyorum.''