Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın avukatı Faik Işık, kendi şikayetleri üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından, şikayet konusu soruşturma dosyasını incelemek üzere görevlendirilen HSYK Başmüfettişine 3 saat süresince ifade verdi.
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelen Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın avukatı Faik Işık, burada futbolda şike iddialarına yönelik soruşturmayı incelemeye alan, soruşturmaya ait belge ve klasörleri araştıran Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başmüfettişi Cevat Gül'e yaklaşık 3 saat süresince ifade verdi.
İfade vermesinin ardından adliyeden ayrılan Işık, basın mensuplarının bu konu ve soruşturmayla ilgili sorularını yanıtladı.
“BAŞMÜFETTİŞE DELİLLERİMİZİ SUNDUK”
Aziz Yıldırım'ın daha poliste ifade vermeden tutuklanacağına ilişkin kendilerine ulaşan bilgileri 7 Temmuz itibariyle HSYK'ya ilettiklerini belirten Işık, “HSYK'ya, suçlamaları bilmeden soruşturmanın tutuklanmayla sonuçlanacağını televizyonlardan öğreneceğimizi bildirmiştik” dedi.
Faik Işık, şöyle devam etti:
“Ama ayın 7'si itibarıyla biz henüz gelip savcıya ifade vermemiştik. Aziz Yıldırım, hasta olduğu halde bu sürecin içerisinde, sayın savcının sorularını cevapladı, ardından hakimin sorularını da cevapladı. Bu arada biz iki gün önce internet üstünden indirilmiş vaziyette 300 tane soru olduğunu ilk defa görebildik. Bu sorular Aziz Yıldırım'a hiç bir zaman sorulmadı. Bu sürecin bazı gazeteciler ve bazı gazeteler vasıtasıyla yürüdüğünü gördük. Yargılama orada yapıldı bitti. Tutuklama da daha önce gelmeden olmuştu. Bu sürecin içerisinde biz şikayetlerimizi yaptık, HSYK ciddiye aldı, inceliyor. Sayın Başmüfettiş Cevat Gül Bey bizi dinledi, bütün şikayetlerimizi aldı. Delillerimizi sunduk, anlatacaklarımızı anlattık.”
Basın mensuplarının, “Müfettişle görüşmeniz ne kadar sürdü?” sorusuna karşılık, görüşmenin 3 saat sürdüğünü ve müfettişe çok detaylı bilgi verdiğini aktaran Işık, “Gayet ciddi olarak, her söylediğimizi not aldı. Bizim söylediğimiz şikayetlerimize baktı. Hangi noktalarda biz bunları söylemiştik, dilekçelerimizde vermiştik. Tutuksuz yargılanma istiyoruz. Yani bu ülkede böyle lüzumsuz gerilim, şu güzel ülkenin havasını bozacak böyle lüzumsuz tartışma istemiyoruz. Yani buralardan da, spor kulüpleri içerisinden vatan hainleri de çıkmaz” diye konuştu.
Soru üzerine, kendilerinin müfettişlerden Aziz Yıldırım'ın müşteki olarak dinlenilmesi için talepte bulunduklarını, ancak müfettişlerin Yıldırım'ı dinleme gereği hissedip hissetmeyeceğini bilmediğini belirten Işık, şikayetlerinde başka şüphelilerle ilgili açıklamalarının da olduğunu söyledi.
İBRAHİM AKIN'IN BEYANLARI
Avukat Faik Işık, dün akşam sahura kadar Metris Cezaevi'nde olduklarını ve tutuklu bulunan futbolcu İbrahim Akın ile Tamer Yelkovan'ı dinlediklerini kaydederek, Akın'ın “nasıl aldatıldığını”, Yelkovan'ın da “kendisine hakaret ve küfür edildiğini, göğsüne vurulduğunu” anlattığını belirtti. Işık, bu şüphelilere hiç alakası olmayan, komik soruların sorulduğunu duyduklarını ifade etti.
Soruşturmada bir şahsı dinlerken, hiç alakası olmayan başka bir şahısın dinlenildiğini ve bu şahsın ifadelerinin ne anlama geldiğinin sorulduğunu gördüklerini anlatan Işık, şöyle devam etti:
“Burada dikkat çekici şey, günlerdir internette 250 sayfalık soruların indirilebildiğinden bahsediliyor. Güya bunlar gizli sorular. Bunlar bir yerde taranmış da ondan sonra bir bilgisayara yüklenmiş değil. Doğrudan doğruya resmi olan bilgisayarlardan güya kozmik, güya gizli olan soruların pazarlanmasından başka bir şey değil. Bunlar Türkiye'ye yakışmıyor. Bunlar Türkiye'nin ayıbı. Sene 2011, yer İstanbul, başka da bir şey söylemiyorum. Halimiz de bu.”
“26 KLASÖRÜN İÇİNİ HİÇ MERAK ETMİYORUM”
Soruşturma kapsamında savcılıkça Türkiye Futbol Federasyonu'na gönderilen belgelerin aynısının adliyede incelenmesi için avukatlara sıra verildiğini belirten ve bu belgeleri inceleyip incelemediği soran bir gazeteciye de avukat Işık, şu karşılığı verdi:
“Sıra numarası almadım. 26 klasörün içini de hiç merak etmiyorum. Bu dosyalar bu şekilde oluştuktan sonra okunacak bir şey de yok. Bilyoner sitesi varmış. 'Bilyoneri kapatalım' dendiğinde, talih oyunları sebebiyle oyunu kapatmak gibi bir şey anlaşılmış. Bizim muhasebe müdürünün 'Nefes' filmiyle ilgili, Eskişehir'de arkadaşıyla ilgili konuşurken, onun yönetmeni olan arkadaşının, 'Eskişehir'de film çeviriyor' cümlesinden, 'vay, demek Eskişehispor maçında film çeviriyorsunuz' şeklinde anlaşılmış. Takip edilmesi gereken bir adamın yerine başka bir adamın takip edildiğini görmüş. Bütün bunların hepsini biz basından görüyoruz artık. Yani 26 klasörün yakında indirileceğini bekliyorsunuz, 'ama yarın öbür gün onlar da gelir, hiç gitmeden onları alırız' diyoruz. Gizliliği mizliliği arkadaşlar hallediyorlar sağolsunlar. Bizi yormayacaklar anlaşılan. Onu da internete yükleyecekler, tüm Türkiye seyredeceğiz gizli dosyaları. Hiç de müracaat etmedim, bir gram da niyetim yok.”
HİDDİNK'İN UTANCI
Avukat Işık, “Aziz Yıldırım'ın, kendisine yönelik taraftar desteğiyle ilgili konuşup konuşmadığı?” sorusuna verdiği cevapta da, taraftardan öte Türkiye A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Hiddink'in ne dediğine bakılması gerektiğini belirtti. Işık, şöyle devam etti:
“Brezilya'da kura çekerken, dünyanın her tarafında saygın bir takım olan Türk Milli Futbol Takımının bu soruşturma nedeniyle ne hale geldiğini söylüyor. Adam utanarak gidiyor, sıkılarak dönüyor. Yani şu olayda dünyanın diğer takımlarını düşünün, diğer federasyonların soruşturmaları yapış tarzını düşünün, bizim Hiddink'in Brezilya'da duyduğu mahcubiyeti ve utancı düşünün. Hiddink böyle düşünüyorsa, Fener taraftarı da herhalde bu acıyı hisseder. Dolayısıyla gayet medeni ve barışçı bir şekilde duygularını ifade ediyordur, edecektir de.”
Işık, Aziz Yıldırım'ın sağlık durumuyla ilgili soruya da, Yıldırım'ın hala revirde tutulduğu ve iyi olacak gibi de görünmediği cevabını verdi. Avukat Işık, bir kısım hastalıkları kronik olan ve bilinen hastalıklarının yanında şimdi bir ayağında da şişme ve morarma bulunduğunu belirterek, “Böyle bir şahsın tutuklu yargılanmasında ne fayda elde ediliyor bilmiyorum yani. 'Öyle kalmasında fayda var' diyor yüce yargı. Biz de bir şey demiyoruz” diye konuştu.
“Aziz Yıldırım'ın Galatasaray'ın soruşturmaya adının karışmasıyla ilgili bir yorumu oldu mu?” sorusu üzerine Işık, “Aziz Yıldırım dışında sitelere bakarsanız, 2006'da ne olup ne bittiğini, soruşturmayla ilgili ne olup ne bittiğini, diğer kulüplerin şike iddialarıyla ilgili ne olduğunu görürüz. Fenerbahçe'nin amacı daha çok takımın kirlenmesi, suçlanması, onlara haksız bir şey yapılması değil. Bir şey yapılıyorsa doğru düzgün yapılması ve kimsenin haksız yere suçlanmaması” dedi.
“AZİZ YILDIRIM SADECE TUTUKSUZ YARGILANMAK İSTİYOR”
Işık, bu tür suçlar için spor mahkemelerinin kurulması gerektiğini söyledi.
Basın mensuplarının, “Aziz Yıldırım'ın bu soruşturmayı şike soruşturması olarak görüp görmediği” yönündeki sorusu üzerine, Yıldırım'ın sadece dışarı çıkmak ve tutuksuz yargılanmak istediğini aktaran Işık, “Aziz Yıldırım, yargılanma kapatılsın istemiyor. 'Soruşturmayı kapatalım' demiyor. 'Doğru düzgün, tutuksuz bir şekilde medeni ülkelerde olduğu gibi yargılanalım' diyor” şeklinde konuştu.
Avukat Işık, yarın da medya yargılamasının durması için bir dilekçe yazacağını sözlerine ekledi.