Ankaraspor yönetiminden, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun aldığı küme düşürme cezasına büyük tepki var!
Başkan Ruhi Kurnaz önderliğinde bu sabah bir basın toplantısı yapan yönetim kurulu, bir basın bildirisi ile federasyonu topa tuttu!
Ankaraspor Kulübü tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye Futbol Federasyonu'nun ''kerameti kendinden menkul bir yaklaşımla hukukun bütün genel ilke ve prensiplerini ihlal ederek'' başlatmış olduğu sürecin dün akşam saatleri itibariyle yeni bir aşamaya geldiği, farklı bir boyut kazandığı belirtildi.
Açıklamada, vicdan sahibi her insanı rahatsız edecek şekilde kulüp ile ilgili verilen karar karşısında artık şaşkınlıklarını ifade etmekte zorlanıldıkları ifade edildi.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
''TFF Yönetim kurulunca tamamen soyut, temelsiz ve varsayımlara dayalı iddialar neticesinde kulübümüze isnat edilen suçlamalara karşı yapmış olduğumuz savunmalar baş vurduğumuz tüm kurullarca hiçe sayılmış en nihayetinde TFF Yönetim Kurulunun talep ettiği ve kararında belirttiği istikametti Disiplin Kurulu karar vermiştir. Bu hukuka aykırı süreç maalesef orta çağda kaldığını düşündüğümüz 'cadı avı' zihniyetine benzer bir hal almış ve sonucunda maalesef kulübümüz haksız yere cezalandırılarak bir alt lige düşürülmüştür. Bizzat TFF yönetim Kurulu tarafından yargı kurullarının bağımsız ve tarafsızlığına düşürülen gölge Türk futbolu açısından utanç vericidir. Her fırsatta uluslararası mevzuata ve FIFA ve UEFA kararların atıf yapanların bu kurumların yargısal yapılarını iyi incelemedikleri açıktır. Anılan uluslararası kurulların yönetim organlarının herhangi bir disiplin kararı verdikleri ya da tedbir tasarrufuna gittikleri şimdiye kadar vaki değildir. Yapılan tüm hukuka aykırı uygulamalara rağmen Türk futbol kamuoyunun şüphesi olmasın ki, vermekte olduğumuz hukuk mücadelesine yılmadan ve bıkmadan haklılığımızdan aldığımız güçle devam edeceğiz. Verilen son kararla ilgili olarak anlamakta güçlük çektiğimiz husus şudur;
Emsal olarak kabul edilen 1998 tarihli CAS kararında hangi yönetici veya hissedarla ilgili şahsi bir disiplin süreci başlatılmış ve bu kişiler hakkında disiplin cezasına hükmedilmiştir?
Yaşanan bu süreç, hukukun hiçe sayılması ve oturulan koltukların şahsileştirilerek açıkça kötüye kullanılması değildir de nedir? Anılan kararlarda ihlalin ne olduğuna ilişkin tek bir cümle bile yer almamaktadır. Disiplin kurulu kararında sayılan şahıslar hangi ihlale karışmışlar, hangi yüz kızartıcı kararı işlemişlerdir?
Şike yaparken suç üstü mü yakalanmışlar, teşvik primi mi dağıtmışlar, teşvik primi toplanmasına ve dağıtılmasına aracılık, gözcülük veya şahitlik mi yapmışlardır? Teşvik primi toplanması için şirketlerini ve bürolarını mı kullandırmışlardır?
Türk futbolunu kaosa sokmak pahasına güçlerini ve yetkilerini kötüye kullananlar unutmasınlar ki, hukuk bir gün herkese lazım olacak ve anılan kararın altına imza atıp, kulübümüz ve başkanımızı haksız yere kamuoyu önünde suçlu konuma düşürenleri ve bu yüz kızartıcı dönemi tarih kara bir leke olarak yazacaktır.
Bu haksız ve mesnetsiz kararın düzeltilmesi için hukuk nosyonu gerekmeyip, vicdan sahibi olmak yeterlidir!
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.''
-CADI AVI-
Ankaraspor'un küme düşürülmesi kararının şaşkınlıkla karşılanıldığının ifade edildiği bildiride soyut, mesnetsiz ve varsayımlarla yapılan suçlamalar olarak belirtilen karara karşı yapılan karşı başvuruların ise hiçbir ilgili kurum tarafından kabul edilmediği ifade edildi.
Açıklamada federasyonun davranışı Cadı avı zihniyeti olarak ifade edilirken, bu tutumun yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına da gölge düşürdüğü kaydedildi.
İlgili kanunları iyi bilmediği öne sürülen TFF'nin, FIFA ve UEFA nezdinde de hukuka aykırı davrandığı ifade edilirken, bu duruma karşı mücadelenin süreceği ifade edildi.
Açıklamada ayrıca 1998 yılında alınan CAS kararında hangi yöneticiler hakkında disiplin süreci başlatıldığı sorulurken, bu isimlerin kim olduğu, teşvik primi mi aldığı yoksa şike yaptığı, ya da bu duruma ofisini açarak yataklık yaptığının açıklanması istendi.
Hukuk bir gün herkese lazım olacak denilen açıklamada, haksız ve mesnetsiz kararın düzeltilmesi için çabaların süreceği ifade edildi.
-BAŞKAN KURNAZ-
Ankaraspor Başkanı Ruhi Kurnaz, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun (PFDK) Ankaraspor'un bir alt lige düşürülmesi kararına isyan etti.
Ruhi Kurnaz, Ankaraspor Kulübü Batıkent ASKİ tesislerinde düzenlediği basın toplantısında, yıllardır Ankaraspor'un başkanlığını yürüttüğünü, ancak basından ve protokolden uzak durmaya çalıştığını belirterek, kulüp başkanlarının basında zaman zaman eleştirildiğini kendisinin de bu eleştirilenden uzak durmaya çalıştığını söyledi. Kurnaz, ''Basında Avrupa kulüpleri ve başkanları örnek gösterildi. Kulüp açıklamalarını basın sözcüleri yapar. Televizyonlar ise karşılaşma oynanırken teknik direktörleri ve futbolcuları gösterir. Biz de Avrupa kulübü olma yolunda görevlendirmeler yaptık. Ekibi kurduk. Herkesin görevi ve konuşacakları belli'' dedi.
Ankaragücü Kulübü Başkanı Ahmet Gökçek'ten spor akademisi mezunu ve futbolu çok seven biri olarak bir çok konuda istifade ettiklerini kaydederek, ''Ahmet Gökçek, kongreden önce 'Ankaragücü'ne başkan olmak istiyorum' dedi ve düşüncelerimizi sordu. Biz de 'senin yerini doldurmakta sıkıntı yaşarız, ancak senin başarılı olman da bizi sevindirir' dedik. Kendisi de istifa etti ve Ankaragücü kongresinde başkanlığa aday oldu. Ankaraspor'da benim yöneticilerimden kimse Ankaragücü'ne gitmedi'' diye konuştu.
-''ELMA, ARMUT SATMIYORSUN, ANONİM ŞİRKET SATIYORSUN''-
Ankaraspor olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi, siyaset ya da Ankaragücü ile hiçbir bağlantılarının olmadığını vurgulayan Ruhi Kurnaz, şöyle devam etti:
''Biz ayrı bir şirketiz. Ben teknik noktada futboldan anlamam, ama ticaretten iyi anlarım. Yıllardır ticarette varım. Nasıl kar edilir, zarar nedir bilirim. Biz kulüp olarak bir ticari şirketiz. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankaraspor'u 3. ligden 1. lige kadar çıkarmış bir insandır. Futbolu, futbolcuyu seven, futbolcularla olmaktan mutluluk duyan ve onlara baba şefkatiyle yaklaşan, ayrıca da tesisleşmeye yatırım yapan bir belediye başkanıdır. Kendisi Ankara için bir şanstır. 250 lisanslı futbolcu, yaklaşık 100 personel ve Türkiye'de ilk defa Ankaraspor'un gerçekleştirdiği 3-13 yaş arası öğrencilerimiz var.
6 Eylül'de Federasyondan kulübü 3 gün içinde devredin ya da satın diye yazı geldi. Allah aşkına 3 günde 70 milyonun gözü önünde bir anonim şirketi nasıl satarsın? Burada elma, armut ya da gayri menkul satmıyorsun. Anonim şirket satıyorsun.''
Kulüplerin birleşmesinin kesinlikle söz konusu olmadığının altını çizen Kurnaz, Melih Gökçek'in Ankaraspor'u bu noktalara getirmesinin bazılarını endişeye düşürmüş olabileceğini düşündüğünü ifade etti. Kurnaz, ''Melih Gökçek bu memleketin çocuklarını yetiştirdiği için suçlanıyor. Kimin evladı olursa olsun bataklıktan kurtarmalıyız. Sporun bir amacı da zaten bu trilyonla insan hayatı karşılaştırılamaz'' dedi.
-''BEN ATATÜRK'ÜN SEVDİKLERİNDENİM''-
Kendisinin Ankaragücü'nün kongresine bile gitmediğini, başkanlıkları döneminde Cemal Aydın ve daha sonra Cengiz Topel Yıldırım ile toplantılara katıldığını, Ankaragücü'nden başka kimseyi de tanımadığını belirterek, şöyle devam etti:
''Bizi kandırmaya kimse çalışmasın. Biz yalancı değiliz. Atatürk'ün 'ben sporcunun ahlaklısını severim' sözü vardır. Ben ahlaklıyım. Ben Atatürk'ün sevdiklerindenim. Ben kimseyi satmadım. Düzce'de belediye başkanlığı yaptığım dönemde 2 deprem yaşadım. İş makineleriyle, kepçeleriyle Ankara Büyükşehir Belediyesi bize yardım etti. Enkazların altından insanlar çıktı. Bu insanlar Melih Gökçek'in elini öpmek istediğinde sayın Gökçek insanlara 'Bu benim değil Ankaralıların yardımı'' dedi. Düzce'de beni başım dik gezdiren bu yardımlardır. Belediye başkanlarının takım başkanı olamayacağı için, vefa duygusuyla, arkadaşlarla bir araya geldik ve bu şirketi kurduk. Bu tarihten sonra da belediyenin bir kuruşu şirketin kasasına girmemiştir.''
''Bu memleketi hep güçlüler, zenginler, ağalar mı yönetecek'' diye soran Kurnaz, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Güçlüden mi haklıdan mı yanasınız? Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, Altay Spor Kulübü başkanlığı yapmadı mı? Levent Kızıl ve Yunus Egemenoğlu, Bursaspor yöneticiliği yapmadı mı? Onlar Federasyonda yönetici olunca 'gık' çıkmıyor. Bu memlekette bakanın oğlu olup iş yapmayan var mı? Milletvekilinin oğlu olup iş yapmayan var mı? Kulüp başkanının oğlu olup iş yapmayan var mı? Bu memlekette fakirler yönetici olamayacak mı? Varoştan yönetici çıkmayacak mı? Biz bunun için varız.''
Ruhi Kurnaz, kulübün satış sürecinin devam ettiğini, talip çıkarsa satabileceklerini belirterek, PFDK'nın kararına ilişkin bütün yasal haklarını sonuna kadar kullanacaklarını sözlerine ekledi.
Bu arada, Ankaraspor Yönetim Kurulu'nun kararı ile futbolculara basına konuşma yasağı getirildiği açıklandı.