Trabzonspor Dergisi Mart Sayısı'nda genç futbolcu Alim Öztürk'ü konuk etti. 109. kez okuyucuyla buluşan Trabzonspor Dergisi'ne konuşan Alim'in röportajından satırbaşları şöyle;
Biraz kendinden bahsedebilir misin?
Hollanda'nın Alkmaar şehrinde doğdum. Ailem aslen Sivaslı. 30 yılı aşkın süredir Hollanda’dayız. İlk dedem gelmiş çalışmak için. Sonrasında oraya tamamen yerleşilmiş.
Ailen ne işle uğraşıyor?
Annem ev hanımı. Babam ise otobüs şoförü. Bir abim, bir de ablam var. En küçük benim. Abim de futbol oynadı. Kötü futbolcu değildi ama profesyonel olamadı.
Futbola nasıl başladın? Örneğin baban gelip seni seçmelere mi götürdü?
Ben 8-9 yaşına geldiğimde abim beni götürüp yazdırdı futbola. Babam futbolu sevmez. Ben küçük yaştan itibaren sokakta arkadaşlarımla birlikte futbol oynardım. Futboldan başka bir işimiz yoktu. Annem sokaktan gelip alırdı beni. Yoksa eve gitmezdim. Bunun sonucunda amatör bir takımda futbol yaşantıma başladım.
Sonrasında kariyerin nasıl gelişti?
Amatör olarak 3 yıl oynadıktan sonra Telstar takımına transfer oldum. Telstar altyapı konusunda AZ Alkmaar’la işbirliği içindeydi. Ancak işler istediğim gibi gitmedi. Tekrar amatöre dönmek zorunda kaldım. Bir süre sonra bu sefer Groningen takımına geçtim. Sonrasında SC Cambuur’a oradan da Trabzonspor’a transfer oldum.
En başından beri aynı mevkide mi oynuyorsun?
Kariyerime forvet olarak başladım, sonrasında forvet arkası ve orta sahada görev yaptım. 16 yaşıma gelince takımda yaşanan sakatlıklar sonrasında hocam beni stopere çekti. İyi de oynadım ve hep orada kaldım. İyi ki oraya çekmiş beni hocam. Çünkü stoperde oynamak benim için daha rahat. Forvet tecrübem olduğu için şimdi forvetlerin sevmediği müdahaleleri onlara yapıyorum. Rakibi deli etmeyi biliyorum. Mesela forvetler stoperlerin kendilerine yapışmalarını, enselerinde olmalarını istemezler. Şimdi ben de onlara öyle yapıyorum. Forvetler rahat olmak ister. Onları rahat bırakmıyorum bu nedenle.
Trabzonspor Kulübü’nden içeriye girdikten sonraki izlenimlerin neler oldu?
Benim şansıma Fenerbahçe maçı vardı. Stadyum inanılmazdı. Böyle bir atmosfer daha önce hiç görmedim. Ailem de manzara karşısında şaşkındı. O maçta Trabzonspor’un büyüklüğünü gördüm.
Takımın durumu hakkında neler düşünüyorsun?
Takım çok iyi. Ama ligde iyi diyemeyiz. Daha iyi yerlere gelecektir. Hak etmiyor bu puan durumunu. Bu kadro en az ilk 3’te olmalı. Şanssızlıklar yaşanmış olabilir.
Arkadaşlık nasıl?
Sağolsunlar, takım arkadaşlarımın hepsi çok cana yakın. Hollanda’da öyle değil. Burada herkes hoş geldin kardeşim diyor. Bu bana güven veriyor.
Trabzonspor’un savunma bloğuna baktığımızda birçok önemli ismi görüyoruz. Sen bu rekabetteki konumunu nasıl görüyorsun?
Hepsi benden yaşça büyük ve tecrübeli. Ancak kendime hep güvendim. Çalışa çalışa onbirde yer bulmak istiyorum. Çalışarak başaracağım.
Kısa ve uzun vadeli hedeflerin neler?
Uzun vadede A Milli Takım. Kısa vadede Trabzonspor’da forma şansı bulmak. Bunun için kendimi göstermeliyim. Kendime çok güveniyorum.
Son olarak neler söylemek istersin?
Taraftarlarımız takıma güvensinler. Bu takım toparlanacaktır. Takım arkadaşlarıma güveniyorum. Mümkün olan en üst yerde bitireceğiz ligi.