Trabzonspor Genel Menejeri Giray Bulak, hem alaylı hem mektepli bir teknik adam olduğunu belirterek iyi tespitlerde bulunup iyi transferler yapacaklarını söyledi.
1983-93 yılları arasında Trabzonspor alt yapısında göreve yapan Giray Bulak, İki yıl altyapı sorumluluğu yaptı. Alt yapıda çalıştığı dönemde görevde olan teknik direktör Urbain Braems tarafından İngiltere’ye eğitim alması için gönderildi.
İngiletere’de dil eğitimi alan Bulak, döndüğünde iki yıl Leekens ve Urbain Breams’a yardımcılık yaptı. Daha sonra Rizespor’da teknik direktörlüğe başlayan Bulak, Zonguldakspor, Karabükspor, Vanspor, Göztepe, Sakarya, Konyaspor, Trabzonspor A Takımı, Antalyaspor, Elezığspor, Denizlispor, Ankaraspor, Sakaryaspor, Manisaspor, Konya, Gençlerbirliği ve son olarak yine Rizespor’da görev yapan deneyimli teknik adam son olarak Trabzonspor’da Genel Menajer olarak göreve başladı.
Trabzonspor Dergisine röportaj veren Bulak hem alaylı hem de mektepli olduğunu belirterek, “ Ben hem alaylı hem mektepliyim. Profesyonel futbol oynadım ve futbolcu bir ailenin çocuğuyum. Futbol eğitimi de aldım. Kardeşlerim başka alanlarda eğitim aldı. Futbolda eğitiminin eksik olduğunu bilenlerdenim.
Kitabın ve eğitimin insanı doğru yönlendireceğine inandığım için kitap okuma alışkanlığı edinmesi için oyuncularıma olanak sağlamaya çalıştım. Bir dönem Trabzon’da futbol okulu kurduk ve sorumluluğunu da yaptım. Futbolcular oluşturduğumuz futbol okulunda eğitim görüp buradan okullarına gittiler.
Kısa sürdü o uygulama. Bugün Ajax’ın yaptığını biz 1985’te yaptık. Keşke biraz uzun sürebilseydi" dedi.
"KEŞKE ÜÇ YIL DAHA TRABZONSPOR’UN BAŞINDA KALSAYDIM"
2000 yılında göreve gelen yeni yönetimin önüne açmak için takımdan ayrılan Bulak şunları söyledi:
"Aslında o dönem Türkiye’nin dört büyük takımlarını çalıştıranlar arasında en genç isim bendim. Mustafa Denizli dışında diğerleri de yabancıydı. Milli Takım o dönem bana yakındı.
Eğer devam etseydim nerelere gelebileceğimi biliyordum. Ama prensipleri, inandıkları doğruları olan bir insanım. Bugün de aynı değerleri savunuyorum. Trabzonspor Teknik Direktörlüğünden yanlış olduğunu bile bile o dönem ayrılmıştım. Trabzonsporlusunuz. Trabzonspor size çalış diyor.
İhtiyaç da vardı ama bunları bilerek ayrıldım. Üç yıl çalışmış olsaydım keşke. Takımı şampiyon da yapabilirdik. Önemli bir takım kurmuştuk. Eğer kalsaydık, başarabilseydik bugün hem Trabzonspor hem de ben daha farklı yerlerde olurdu.”
“Trabzonspor’u şampiyon yaparız diye hayal ediyordum. İnşallah önümüzdeki sezonlarda olacağız. Hayalimi gerçekleştirirken bu yapının bir parçası olmaktan mutluluk duyacağım.
"HALEN FAİR-PLAY’İ BİLMİYORUZ"
Ülke olarak hala Fair-Play’ı bilmediklerini belirten Bulak, “Sporun ruhu yaşayabilme konusunda ne kadar ilerlediğimizi bugün görebiliyoruz. Oyunu oynuyoruz ama kuralları, sevgiyi, arkadaşlığı, dostluğu ve paylaşmayı bilmiyoruz.
Bunu yapabilirsek ülke olarak daha önemli yerlerde oluruz. Benim arzu ettiğim bir şey budur. 80 Milyona yaklaştık ancak 8 Milyonluk ülkeler bizden daha çok yarışmacı takımlar, model sporcular çıkartabiliyor. Bunun üzüntüsünü yaşıyorum. Büyük Millet Meclis komisyonunda da bunları söyledim.
Türk genci ve sporcusu ivme kazanmalı. Geniş baktığımızda konuyla ilgili çok şey söyleyebilirim. Devlet gencine spor yaptırmak zorundadır. Bu anayasada yazıyor. Sahalar yapıyoruz ama bu sahaları gençlerin hizmetine sunamıyoruz. Hep okula yönlendiriyoruz. Ama onları geliştirecek dersleri veremiyoruz. İlkokul bitene kadar çocuklar ikinci bir lisans öğrenmeli.
İyi derecede spor yapmalı. Bunlar şart. Spor branşlarına yönelirken iyi de bir müzik aleti çalabilmeli çocuklarımız.”
Spor Toto Süper Lig’deki yabancı teknik adam sayısının azlığı ile ilgili olarak ise Bulak, “ Bunun mücadelesini yıllarca yaptık. Bursaspor ve dört büyüklerde yabancı çalıştırıcı yok. Beşiktaş’ta Samet Aybaba var.
Kalitesini tartışamayız ancak bu şans daha önce verilmeliydi. Ülke adına daha iyi olurduk. Milli Takım’ın başında da Abdullah Avcı var. Biz bizi biliriz, bu şekilde biz bir olabiliriz.”
"Aynı tip oyunculardan bile aynı oyunu şablonu ortaya çıkmıyor. Algılama, zeka, duygu, profesyonellik, çalışkanlık, düşünce ve zihniyet farklı ortaya çıkarıyor. Bilgi aynı ancak kullanım yöntemleri farklı olunca öne çıkıyor ya da geride kalabiliyorsunuz.”
"TRABZONSPOR GURUR VE FEDAKARLIKTIR”
“Trabzonsporluluk gurur ve fedakarlıktır" diyen Bulak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yörenin insanı sadece futbolda değil askerde, eğitimde, toprakta, yaşam mücadelesinde, denizde, coğrafyada hep fedakar olmuştur ve bundan hep gurur duymuştur.
Türkiye’de 4 Milyon Trabzonlu var. Plakalarına bakın hep 61’dir. Başka bir şehrin insanı bunu yapmaz. İnsanlar Trabzon’a karayemiş, kokulu üzüm, hamsi yemeye geliyorlar. Buna göre Trabzonspor da kara yemiştir. Trabzonspor’da genel menajerlik görevini yürüteceğim.
Şenol hocamız burada çalıştığı sürece ben de çalışabilirim. Asıl yapacak olduğumuz endüstriyel futbolda oyuncu bulup bulduğumuzu değerlendireceğiz. Aksi durumda zarar ederiz. Doğru tespitlerle doğru transferler yapacağız. Bu kulübün en büyük kaynağı futbolcusudur.
Diğer gelirler de vardır ancak 1 liraya aldığımızı 10 liraya satabiliyorsak büyük gelir kalemimiz futbolcudur. Biz futbolun endüstriyel tarafından olacağız. İyi tespitlerde bulunup, iyi transferler yapacağız. İdari konulara karışacak değilim. Biz bıraktığımızda kulüpte bir telefon, daktilo, telefaks ve dört de çalışan vardı. Bugün yüzlerce kişi çalışıyor Trabzonspor’da. O zaman bu yapıyı döndürmek için daha seçici olmalıyız”
Giray Buluk, kurdukları yeni oluşumda bordo-mavili takımın eski oyuncularında ve teknik adamlarından Orhan Çıkrıkçı ve asistanı Anıl Onum'un da bulunduğu belirterek bünyelerine iki isim daha katacaklarını belirtti.
"İSKELET KADRO TÜRK OYUNCULARDAN OLMALI”
Türkiye’de çok oyuncu yetiştiğini ifade eden Bulak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kademe kademe geliştirmeyi başarırsak A takımlar düzeyinde oynayabilirler. 1461 Trabzon’un bulunduğu lig bu anlamda büyük avantajımız.
Oradan geçiş daha kolay olacak. Trabzonspor’da oynayacak oyuncu sayısı artacak. Artık Türk oyunculara yönelmek gerek. İskelet kadro Türk oyunculardan olmalı. Tamamlayıcı ve daha iyi oyuncular yabancılardan oluşmalı. Biz bunun tersini yaptık hep. Dolayısıyla Türk oyuncular yabancılaştı.
Şimdi yerli oyuncularımıza yöneldik ancak sayı azaldığı için oyuncu bulamıyoruz. İhanetimizin karşılığını olumsuz olarak görüyoruz.
Çok yerli oyuncu var. Bulup değerlendireceğiz"